Gören herkesi büyülüyor... Şanlıurfa'da su, tarih ve doğanın birleştiği bu yeri herkesin görmesi gerek!

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde alternatif turizm alanında önemli bir cazibe merkezi konumunda olan Sakin Kent Halfeti, doğal güzelliğini korumaya ve dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Tarih ve doğa turizmi açısından adından söz ettiren, taş mimarisiyle yapılmış evlerin ve camilerin su altında kalması 'batık kent' olarak da bilinen Halfeti, her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.

Halfeti ilçe merkezinin Şanlıurfa'ya uzaklığı yaklaşık 120 kilometredir. 2000 yılında Birecik Barajı'nın yapımı ve evlerin su altında kalmasıyla birlikte Halfeti sakinlerinin yaklaşık yüzde 80'i, 15 kilometre uzaklıkta kurulmuş olan yeni yerleşim merkezine taşınmıştır.

Birecik Barajı'nın yapımı sırasında bir bölümü sular altında kalan ve doğal güzellikleriyle 'Saklı Cennet' olarak da nitelendirilen Halfeti, her mevsim yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. İlçeye gelen yerli ve yabancı turistler, teknelerle tarihi Rumkale, Aziz, Savaşan köyü, Nerses Kilisesi ve Kız mağarası ile sarnıçları gezme fırsatı yakalıyor. Ayrıca suyun karşı tarafına geçmek için yapılmış olan asma köprüden manzarayı seyretmek ise ziyaretçilere ayrı bir deneyim yaşatıyor. Halfeti'ye gelen ziyaretçiler, büyük bölümü sular altında kalan 'batık kenti' tekne turlarıyla gezebiliyor. Bölgeyi gezme fırsatı yakalayan turistler, bol bol hatıra fotoğrafı çektiriyor. Sular altında kalan görüntüsü ile Sakin Kent Halfeti'de tekne turu ile sular altında kalan doğal güzellikleri gören turistler, nehir kıyısında yer alan restoranlarda yöresel yemekler yiyebiliyor. Ayrıca bölgede konaklama hizmeti sunan tesislerde bulunuyor.

Doğası ve sahip olduğu güzellikleriyle 2013 yılında Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi'nce 'sakin şehir' ağına dahil edilen Halfeti, her geçen gün turizmde daha önemli bir yere geliyor ve bu anlamda turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. 

Doğal güzelliği ile kendine hayran bırakan ve Türkiye'nin en güzel ilçelerinden olan Halfeti, tarihi dokusu ve sular altında kalan eski yaşam alanıyla her mevsim ayrı bir güzelliğe sahip.

Bölgede ayrıca Karagül ve Mezopotamya sümbülü gibi çok endemik bitkiler de bulunuyor.