Viyana, bu kez Şanlıurfa’nın binlerce yıllık kültürel mirasına ev sahipliği yapıyor. “Köklü Mirasın İzinde” adlı sergi, Göbeklitepe’den Harran’a, Balıklıgöl’den Urfa mutfağına kadar geniş bir yelpazede, kadim Şanlıurfa mirasını Avusturyalı fotoğraf sanatçısı Josef Polleross’un objektifinden Avrupa’ya taşıdı. Serginin açılışına katılan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, bu projenin yalnızca bir sergi değil, aynı zamanda kültürleri bir araya getiren ve dostlukları pekiştiren önemli bir yolculuk olduğunu belirtti. Polleross’un objektifinden yansıyan fotoğrafların, Şanlıurfa’nın ruhunu tüm dünyaya tanıttığını ifade etti.
Başkan Gülpınar, Şanlıurfa’nın tanıtımına büyük emek harcadığı bir dönemde, Avusturya’nın başkenti Viyana’ya yöneldi. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın öncülüğünde gerçekleştirilen bu özel tanıtım projesi kapsamında, Viyana Yunus Emre Enstitüsü’nde düzenlenen sergi, büyük bir anlam taşıdı.
Geçtiğimiz temmuz ayında, Şanlıurfa’da yaklaşık bir ay boyunca misafir edilen Avusturyalı fotoğrafçı Josef Polleross, Şanlıurfa’nın kültürel zenginliğinden, insanların sıcaklığından ve günlük yaşamın içten sahnelerinden ilham alarak, birbirinden değerli fotoğraflar çekti. Bu fotoğraflar, Viyana’da sanatseverlerle buluşturuldu. Serginin açılışına Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Viyana Eyaleti’nin Türk kökenli Milletvekili Aslıhan Bozatemur, Viyana Büyükelçisi Gürsel Dönmez, Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Halil İbrahim Doğan, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri ve diğer birçok davetli katıldı.
Başkan Gülpınar ve beraberindekiler, sergiyi gezerek eserleri inceledi. Fotoğrafçı Josef Polleross, sergide yer alan fotoğrafları hakkında katılımcılara bilgi vererek, Şanlıurfa’nın benzersiz kültürel mirası hakkında anlatımlar yaptı. Polleross’un objektifinden Şanlıurfa, Göbeklitepe’nin kadim taşlarından, Harran’ın tarihi kubbelerine, Halfeti’nin sular altında kalan evlerinden, Birecik’in özgürce uçan Kelaynak kuşlarına kadar geniş bir perspektifte hayat buldu.
Her bir fotoğraf, bu toprakların ruhunu yansıtan farklı bir hikaye sundu. Kimi karelerde bir çocuğun gülümsemesi, kimi karelerde bir ustanın el emeği, kimi karelerde ise bir sokak müzisyeninin ezgisi gibi detaylar, Şanlıurfa’nın geçmişten günümüze uzanan zengin kültürünü gözler önüne serdi.
BAŞKAN GÜLPINAR: BU SERGİ, KÜLTÜRLERİ BULUŞTURAN BİR DOSTLUK YOLCULUĞUDUR
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, serginin açılış töreninde İngilizce yaptığı konuşmada, Viyana’nın kültür ve sanatla yoğrulmuş atmosferinde, medeniyetlere ev sahipliği yapmış Şanlıurfa’nın ruhunu buluşturmanın gururunu yaşadığını belirterek, “Bizler bu projeyi sadece bir sergi olmanın ötesinde; kültürleri buluşturan ve dostlukları pekiştiren bir yolculuk olarak tasarladık. Bu nedenle projemiz ‘Köklü Mirasın İzinde’ olarak anılıyor” dedi.
Şanlıurfa’nın insanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu anımsatan Başkan Gülpınar, “Göbeklitepe ve Karahantepe gibi 12 bin yıllık tapınak alanları, medeniyetlerin ilk adımlarına tanıklık eder. Harran kubbeli evleriyle, insanlığın bilim ve düşünce yolculuğunu aydınlatır. Balıklıgöl ve Ayn Zeliha Gölü, inançların ve efsanelerin yaşadığı kutsal mekânlardır. Ve elbette Urfa mutfağı ile sıra geceleri, bu toprakların insanını en samimi haliyle tanıtır. Bugün bu değerleri Viyana’ya taşıyan kişi, Avusturyalı Fotoğraf sanatçısı Josef Polleross oldu. Kendisi Şanlıurfa’da günlerce dolaştı. Göbeklitepe’nin taşlarına dokundu, Harran’ın rüzgârını hissetti, Balıklıgöl’de duaların sesine kulak verdi. Çektiği fotoğraflar, sadece görsel belgeler değildir; onlar aynı zamanda Şanlıurfa’nın ruhunun birer yansımasıdır” diye ifade etti.
“GEÇMİŞLE BUGÜN ARASINDA BİR KÖPRÜ KURUYORUZ”
Başkan Gülpınar, “Bu sergi aracılığıyla yalnızca fotoğraflara bakmıyoruz; taşların fısıldadığı tarihi, binlerce yıl önceki insan umutlarını ve günümüzün sıcak misafirperverliğini birlikte hissediyor, geçmişle bugün arasında bir köprü kuruyoruz” diyerek, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Şanlıurfa ile Viyana arasındaki bu buluşma, Türkiye ile Avusturya arasındaki köklü dostluğun da bir simgesidir. Kültür, siyasetin ve zamanın ötesinde, bizi ortak değerlerde buluşturan evrensel bir dildir. Bugün burada bu dili konuşuyoruz. Bu vesileyle, projeye emek veren tüm sanatçılara, Yunus Emre Enstitüsü’ne, Avusturya’da bizleri ağırlayan dostlarımıza ve bu serginin gerçekleşmesini sağlayan herkese içten teşekkürlerimi sunuyorum. Sözlerime son verirken; bu sergiyi sadece gözle değil, ruhla da gezilecek bir kültürel yolculuk olarak deneyimlemenizi diliyorum. Umuyorum ki fotoğraflar, Şanlıurfa’ya ilk kez gidecekleri oraya taşır; gidenler içinse şehri yeniden keşfetme fırsatı sunar. Hepinize katılımınız için teşekkür ediyor, sergimizin hafızalarda uzun süre iz bırakmasını diliyorum.”
Viyana Büyükelçisi Gürsel Dönmez ise sanatın evrensel diliyle Türkiye'nin zengin kültürel mirasını Avusturya kamuoyuna tanıtmanın bir gurur olduğunu söyledi.
Dönmez, kültürel etkileşimin ve dostluğun sanat aracılığıyla güçleneceğine inandığını dile getirerek, bu anlamlı katkısı için Polleross'a teşekkür etti.
Sanatın diliyle şekillenen bu sergi, Şanlıurfa ile Viyana arasındaki kültürel dostluğu ve iki şehir arasında oluşan samimi, insani bağları en etkileyici şekilde ortaya koydu.


0 Yorum