reklam alanı

Bir zamanlar Şanlıurfa’nın yükü onlardaydı: Urfa'nın develeri nereye kayboldu?

Kültürel Miras Araştırmacısı Sabri Kürkçüoğlu, Şanlıurfa’da 1960’lı yıllara kadar süren devecilik geleneğini ve yük taşımacılığını anlattı.

Bir zamanlar Şanlıurfa’nın yükü onlardaydı: Urfa'nın develeri nereye kayboldu?

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kültürel Miras Araştırmacısı Sabri Kürkçüoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Şanlıurfa’da geçmişte önemli bir yere sahip olan devecilik geleneğini anlattı.

Kürkçüoğlu paylaşımında, 1960’lı yılların sonuna kadar Şanlıurfa’da deveciliğin ve develerle yük taşımacılığının sürdüğünü belirtti. O dönemde kırsal bölgelerden şehre motorlu araçlarla yük taşımacılığının henüz başlamadığını kaydeden Kürkçüoğlu, 1970’li yılların başında motorlu araçların kullanılmaya başlanmasıyla birlikte develer, katırlar ve eşeklerle yapılan taşımacılığın sona erdiğini ifade etti.

KÜRKÇÜOĞLU: 1960’LI YILLARIN SONUNA KADAR URFA’DA DEVECİLİK DEVAM ETMETEYDİ

Devecioğlu, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

1960’lı yılların sonuna kadar Urfa’da devecilik ve develerle yük taşımacılığı devam etmekteydi. O yıllarda henüz motorlu araçlarla kırsaldan şehre yük taşımacılığı yoktu. 1970’li yılların başında motorlu araçların devreye girmesiyle develerle, katırlarla ve eşeklerle köylerden şehir merkezine yük taşımacılığı hemen hemen sona ermiştir. Deve gruplarının başında bir eşek bulunur, bu eşek bazen de kervan sahibini taşırdı, mihmandarlık ederdi. Deveciler ilden ile, ilçeden ilçeye hatta komşu ülkelere dahi develerle taşımacılık yaparlardı. Öyle ki; bu işi yapanlar kervanlar oluşturarak hac yolculuğunda bile hizmet vermişlerdir. Gümrük Hanı, Mencek Hanı, Aslanlı Han deve taşımacılığın hizmet verdiği hanlardı. Bu merkezlere uzak yerlerden getirilen baharat, kumaş, tütün, kuru gıda gibi yükler buraya getirilerek tüccarlara teslim edilirdi. Köylerden bilhassa Harran, Akçakale, Ceylanpınar ve Suruç’tan 1960’lı yılların sonlarına kadar develerle, arpa, buğday, saman, kurutulmuş meyan dalları, tezek vs. Sultan Hamamı, Arap Meydanı’na getirilir buralarda pazarlanırdı. O yıllarda develerle getirilen saman, tezek, meyan dalları hamamlarda, fırınlarda ve evlerde yakacak olarak kullanılırdı.”

“1970’Lİ YILLARIN ORTALARINA DOĞRU DEVELERLE YAPILAN TAŞIMACILIK BİTME NOKTASINA GELDİ”

Şanlıurfa’da bu işle uğraşan ailelerin zamanla Deveci, Devecioğlu, Katırcı ve Atçı gibi lakap ve soyadları aldığını da vurgulayan Kürkçüoğlu, paylaşımını şu cümlelerle tamamladı:

“Şanlıurfa’da bu işi yapan tanınmış ve itibarlı ailelerin bazılarının Deveci, Devecioğlu, Katırcı, Atçı gibi lakapları ve soy isimleri aldıkları görülmektedir. 1970’li yılların ortalarına doğru develerle yapılan taşımacılık bitme noktasına geldi. Atlı arabaların çoğalması ile kırsaldan şehre yük taşımacılığı yön değiştirdi. 60’lı yıllara kadar Urfa sokaklarında çokça görülen develer sonraki yıllarda azalmaya başladı. O yıllarda çocuklar sokaklarda oynarken develeri gördüklerinde şu tekerlemeyi söylerlerdi: ‘Höp höp höp deve/Kulakları top deve/Sakkız verdim çiğnedi/Marhama verdim oynadı’…”

 

Bir zamanlar Şanlıurfa’nın yükü onlardaydı: Urfa'nın develeri nereye kayboldu?

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.