NE, NE DEĞİLDİR

  Bir yol yapmak, yolun üzerini kaplamak, övünülecek bir hizmet değildir.    Bir fukaraya yardım etmek, iki poşet gıda vermek, hava atılacak bir eylem değildir.   Bir kaç bina yıkıp, bir kaç tuvalet inşa etmek, gurur vesilesi değildir.   Davet usulü alımlara aciliyet varmış gibi gerekçeler yazarak, istediğine istediği bedelle, istediği işleri vermek, şeffaflık değildir.   Düne kadar yerin dibine batırdığı önceki başkanın imara açmak istediği yeri, hiçbir şey olmamış gibi imara açmaya kalkışmak, akılla anlatılır bir iş değildir.   Yılan hikayesine dönen ve baştan sona fiyasko olan, 80 yıl öncesinin teknolojisi troleybüsü, arada sırada jeneratörle bir tur attırmak, milletin emanetine sahip çıkmak değildir.   Yapım diye adlandırılacak hiçbir atılımın olmaması, hizmet binası bile yapamamak, her bir binaya astronomik kiralar ödemek, iş bilmek ve iyi niyet değildir.   Çağdaş imar alanları oluşturamamak, gece kondu patlamasına sebebiyet vermek, vizyonsuzluk bile değildir.   Kentsel dönüşümden bihaber yaşamak, briket deryası kaçak yapıları yüzbinlerce adete ulaştırmak, şehri; İdlib’e, Felluce’ye benzetmek, ardından rahmetle anılacak işler değildir.   Kifayetsizliğini, daha kifayetsiz kadrolar kurarak kapatmaya çalışmak, iyi niyetle bağdaşacak bir cingözlük değildir.   Herkesi kıskanıp, kendinden başka kimseyi sevmemek, kendini aşağılık kompleksine hapsetmek, sağlıklı bir ruh hali değildir.   Her yere fotoğrafını asmak, yarım kalan üst geçide bile düzmece pankart asmak, kazılan bir çukurun başında durup, anlıyormuş gibi içine bakmak, iş yapıyorum demek değildir.   Aynı cemaatten olan vekil, genel sekreter, birkaç daire başkanı ve birkaç memur dışında herkese düşman olmak, islami ve insani değildir.   Kısaca;  Neyin, ne olmadığını berrak bir şekilde anlatmaya ihtiyaç vardı. Özetle sıraladık. Bunları tersten anlayarak ya da bunların tersinin doğru olduğunu zannederek, bir arpa boyu ileri gidilmez. Geri gidilir.   —Dua alınmaz, ah alınır.   —Gelecek hakkında ümitvar olunmaz, karamsar olunur.   —Ardından hayırla yad olunmaz. Nahoş bir lakapla, “kayıp yılların müsebbiplerinden biri daha” diye anılır.