BOŞLARIN BAŞ OLMA HEVESİ

Ayak bile olamayacakların baş olmaya kalkışması, bir şehir için en kötü talihtir.

Raydan çıkmış olmanın en bariz göstergesidir.

Sivil hayatında hiç bir iş yaptırılmayacak olanların, milletin emaneti üzerinde ahkam keser konuma getirilmesi, bir şehrin hebası için yeter sebeptir.

Milyonlarca insanın yaşadığı beldelerin;

—Kifayetsiz ellere,

—Ürkek ve köhnemiş zihinlere,

—Vicdansız sinelere, 

—Emanete sahip çıkma ehliyeti olmayanlara,

—Korkunca, yalana sığınanlara,

—Aşiret veya cemaat feodalitesi pençesinde olanlara,

—Aç ve ahmak çevresi olanlara teslim edilmesinin “girdi(input)” olarak kullanıldığı bir süreçten, “çıktı(output)” olarak elde edilen tablo, ne fena bir tablodur.

***

Ne demek istediğimizi; görenler, iyi bilir.

Yaşayanlar, iyi anlar.

Ancak,

“Görüp, görmezden gelenlere” ve “yaşayıp, umursamayanlara” bu menfur süreç sonundaki “çıktıyı(outputu)” bir de şöyle anlatalım;

—Eğitimde, sanayide, üretimde son sıralarda olan,

—Sağlık kuruluşlarında, insanlık dışı yoğunluk ve sağlık personeli yetersizliği en üst seviyede olan,

—İşsizlikte, ilk sıraları kimseye kaptırmayan,

—Yolları harap,

—Kaldırımları viran ve işgal altında,

—Parkları, ihale edilirken birilerine para kazandırılsın diye yapılan, açılışı yapılıp bilboardlara resimleri konulduktan sonra bakımsızlıktan kurutulan,

—İmarı, menfaat uğruna şekillenmiş olan,

—Gecekonduda, ülke birincisi olan,

—Gıda güvenliği ve kalitesi namına tek adım atılmayan,

—Ruhsatsız işyeri sayısı, ruhsatlıları kat be kat aşmış olan,

—Dereleri, birer pislik yatağı halinde yıkık dökük bırakılan,

—Tehlike arz eden binaları, kendi başına bırakılmış olan,

—Belediyeleri, binlerce torpilli vasıfsız atm personeli ile doldurulan,

—Belediye şirketleri üzerinden yapılan ihalesiz alımları milyarları aşan,

—Satın aldığı malı teslim alabilme iktidarına sahip olamayan ve hukuki gerekliliği yerine getiremeyecek kadar hukuk tanımazlığı şiar edinen,

—Sığınmacıların gettolar oluşturduğu ve yerlilerin kendini emniyette hissetme duygusunun lükse dönüştüğü bir tablo ortaya çıkar.

Görüldüğü üzere karamsar bir tablo.

Çünkü,

—Liyakatin gözetilmediği yerlerde, 

—Liyakatsiz boşların “baş olma talebinin” olumlu karşılandığı yerlerde, 

—Şehrin münevverlerinin “amaaan bana neee” dediği yerlerde,

Tablo karamsardır. Hatta karamsarlığın ötesine geçer, kapkara bir hal alır.

İyi okumalar…