reklam alanı

Bakan Yılmaz Tunç’tan Cüneyd Altıparmak’a özel açıklamalar

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Star Gazetesi yazarı Cüneyd Altıparmak’a verdiği özel röportajda, Türkiye’nin terör tehdidini büyük ölçüde geride bıraktığını belirterek yeni anayasa sürecine işaret etti. Sosyal medya üzerinden yargıya yönelik dezenformasyonlara da dikkat çeken Bakan, ‘Yargı karar vermeden insanlar sosyal medyada linç ediliyor’ uyarısında bulundu.

Bakan Yılmaz Tunç’tan Cüneyd Altıparmak’a özel açıklamalar

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Star Gazetesi Yazarı Cüneyd Altıparmak’ın gündeme ilişkin sorularını cevapladı. 

Bakan Tunç, yeni anayasa sürecinden, terörle mücadeleye ve kamuoyunda oluşan yargı algılarına kadar birçok başlıkta önemli mesajlar verdi. Bakan Tunç’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

“YENİ ANAYASA VE KARDEŞLİK HUKUKU”

“40 yılın ardından büyük oranda terör tehdidi azalmış bir ülke olarak temel hakları ele alacağız, yeni bir anayasa inşa edeceğiz. Etki alanımızın genişlediği çok açık. Bu da anayasa başta olmak üzere temel metinlerimize yansıyacak. Türkiye Türkiye'den büyüktür, getireceği kardeşlik hukuku da Türkiye'nin gönül coğrafyasına hitap edecek, örneklik teşkil edecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çağa uygun ve kökünü mazisinden alan bir hukuk yaklaşımı ile temel haklara dair tartışmaları geride bırakmış, kendi sorunlarını kendisinin çözdüğü için güçlü ve tarihi hinterlandına uzanmış bir yeni yüzyıl bizi bekliyor. Hep birlikte "kardeşlik hukukunu" tahkim edeceğiz... Bu vesile ile bu güzel mülakat için ben de sizin şahsınızda Star Gazetesine teşekkür ediyorum.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE” SÜRECİ

Yıllardır ülkemizin huzurunun, birliğinin ve kalkınmasının önünde en büyük engel olan terör örgütünün silahlarını bırakarak yakması, "Terörsüz Türkiye" idealimize giden yolda en önemli adımlardan biri. Bugünleri ve atılan adımları bin yıllık kardeşliğimize saplanan hançerin çıkarılması olarak değerlendiriyorum. Tabi bu sürece kolay gelinmedi. 41 yıllık terörle çetin bir mücadele var. Bu uğurda şehitler verdik, gazilerimiz var.

Son 23 yılda her tür ayrımcılığı ortadan kaldırdık. Ülkemizi yüksek standartlı demokrasiye kavuşturmak için önemli reformlara imza attık. Temel hak ve özgürlükleri güçlendirdik. Ülkemizi doğusundan batısına her bir köşesine ayrım yapmadan hizmet götürdük. Teröre zemin hazırlayan tüm olumsuz koşulları bütünüyle ortadan kaldırdık.

Milletimizin arasına sokulan ayrımcılık fitnesi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz yıl Ahlat'ta yaptığı "iç cephemizi güçlendireceğiz" vurgusu, MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin açıklamalarıyla ve aziz milletimizin dirayetiyle sökülüp atılmaktadır.

Bu yönüyle tarihi günlerden geçiyoruz. Biz de geçtiğimiz hafta DEM Parti heyetiyle görüştük ve "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk. Ülkemizin kalkınmasının önünde en büyük engellerden biri olan ve yarım asırdan bu yana çok büyük acılar yaşatan terörün sona ermesi, milletimizin huzurlu bir geleceğe kavuşması hepimizin ortak arzusudur.

Sürecin hassasiyetle yürütülerek "Terörsüz Türkiye" hedefimizin hayata geçmesiyle birlikte Türkiye Yüzyılı'nı daha güçlü bir şekilde inşa edeceğiz. Her alanda kalkınmış, gelişmiş, daha büyük Türkiye'yi hep birlikte geleceğe taşıyacağız. Millet olarak kökleri en derinde olan ulu bir çınarın dallarıyız. Bundan sonra da birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daha da artıracağız, kuvvetlendireceğiz.

BİLGİ SAKLANDIĞINDA DEĞİL, AÇIKLANDIĞINDA GÜVEN TESİS EDİLİR

Aslında çok basit bir nedeni var. Bu çağın gerekleri. İçinde bulunduğumuz iletişim çağı, duraksamaya ve belirsizliğe bir anlam yüklüyor. Bu da bilgi kirliliği veya bilgi düzensizliği denen durumu doğuruyor. Bizim temel ilkemiz, tabi ki adaletin tecellisidir. Bunu yaparken aynı zamanda kamuoyunda tartışılan konuların doğru anlaşılmasını istiyoruz. Bu nedenle özellikle hukuki konularda kamuoyunun doğru ve zamanında bilgiye ulaşmasını son derece önemsiyoruz.

Bilgi kirliliğinin çok kolay yayıldığı bir çağda yaşıyoruz. Bu durum, yargı süreçleriyle ilgili dezenformasyonu da beraberinde getiriyor. Biz bu süreci sadece bir iletişim tercihi olarak değil, kamuoyunu yanlış yönlendirmelere karşı koruma sorumluluğu olarak görüyoruz. Bu yüzden medyanın sorularını geri çevirmiyoruz; çünkü bilgi saklandığında değil, açıklandığında güven tesis edilir. Biz de doğru bilgiyi şeffaf bir şekilde ve doğrudan kamuoyuyla paylaşmayı görev biliyoruz.

MAHKEMELER, SAVCILAR ÖNÜNE GELEN DOSYAYA, DOSYANIN İÇERİĞİNE BAKAR

İnsan haklarının en temel kuralı masumiyet karinesidir. Bu karineye herkes yargının, basının veya kamu kurumlarının uymasını bekler ama bu kural kişileri yani vatandaşları da kapsar oysa. Ama bir görüntü görünce üzerine yorum üstüne yorum, eleştiri üzerine eleştiri yazanlar var.

Gerçek ortaya çıkınca da kimse düzeltme ihtiyacı duymuyor maalesef. Sosyal medya linçi böyle doğuyor! Buna yargımız da maruz kalıyor. Oysa işleyişin iyi bilinmesi gerekiyor. Mahkemeler, savcılar önüne gelen dosyaya, dosyanın içeriğine bakar. İçeriğinde olmayan bir veriyi bilmezler bilmeleri de beklenemez.”

Bakan Yılmaz Tunç’tan Cüneyd Altıparmak’a özel açıklamalar

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.