AHİLİK; EMEK-İKTİSAT-AHLAK

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Hak ile sabır dileyip, bize gelen bizdendir. 

Akıl ve ahlak ile çalışıp, bizi geçen bizdendir.” 

Ahi Evran-ı Veli

Bir toplumda yer alan kurumlar toplumun kodlarıyla uyumlu olduğu oranda, o topluma gerçek manada hizmet edebilecektir. Bu anlamda mekânın kodları doğrultusunda meydana gelmiş olan kurumların mekânı imkân sunan hale getirebileceğini söyleyebiliriz. İnsan yaşamış olduğu mekânla bir bağ kurabilirse, mekâna tutunabilirse kaybolma duygusundan uzak olacaktır. Buradaysak daha doğrusu dün ile yarın arasında bu(a)rada isek kaybolmayacağızdır. Yer tutmamızın, yere tutunmamızın yolunu ancak mekânla kurduğumuz ilişki belirleyecektir. Bizi mekin ve muhkem kılacak olan, bulunduğumuz yerde temkinle yürüyüşümüzü sağlayacak olan mekânın kodlarına uygun kurumlar olacaktır. 

Ahilik kendi içinde barındırdığı, kardeşlik, adalet, yardımseverlik, paylaşma, dayanışma, kanaat, bereket, ahlak, liyakat ve emek anlayışı ile bir değer olarak bu toprakların en has kurumlarından biridir. Daha doğru bir şekilde ifade edecek olursak yitirilmiş bir değeridir. Bu gün folklorik ve nostaljik düzeye indirgenen Ahilik Haftası etkinliklerinin bu değeri yeniden diriltilebilme imkanını sunabilmesi; ahiliğin olmazsa olmazı olan yaşam, düşünce ve hayat görüşünün bilincine varmamız ile mümkün olabilecektir. Bu anlamda ahilik medeniyet anlayışımızın en önemli unsurlarından biridir. İslam şehrinin en önemli sacayaklarından olan mahalle ve cami ile birlikte çarşıda (bedesten) oluşan ahilik, sadece bir esnaf birlikteliği olmayıp bir hayat felsefesidir, bir yönetim anlayışıdır. Ahilik, ahlaki bir duruş ve tasavvur biçimi olarak şehri inşa eden en önemli etkenlerden biridir. Ahilik, toplumsal birlikteliğin, sosyo-ekonomik düzenin harcıdır. Ahilik, bize has olan ahlakı esas alan bir iktisat zihniyeti ortaya koyar. 

Ahi kardeş demek, cömertlik demek, yiğitlik demek, hak demektir. Ahilik ekmeğini elinin emeğiyle kazanmak demektir. Ahilik şehri ile mahallesi ile pazarı ile vardır. O yüzden Kentleşmeden medet uman esnaf ahi olamayacaktır. Ahilik, kanaat zenginliğidir; “Dükkan kapısı hak kapusu, hakkına yalvar/ Çeşmim gibidir çeşmeleri, akmasa da damlar.” “Müşterilerimiz velinimet yaranımız yârimiz/ziyadesi zarar verir kanaattir kârımız.” “Elini, sofranı, kapını açık tut. Gözünü dilini belini bağlı tut.” 

“Ahi ustaları çıraklarının patronu değil mürşidi, abisi, öğretmeni, hamisi idi. Şehir halkının çoğunluğunu esnaf ve sanatkârlardan oluşan meslek grupları meydana getirmekteydi. Esnaf- sanatkârların arasındaki dayanışma ve yardımlaşma dini inanç ve değerlerde birleştiği için, bu şehirlerin dini sınıfları ile ticaret kesimleri arasında bir ayrışma yoktu. Hiçbir ahi ticaretle burjuva olamayacağı için mesleğe dâhil olanı kardeş bilmekteydi… Kapitalizmin acentesi işyerlerine mahkûm olmayan mahalleler kurmak zorundayız. Müslümanlar modern yüzyıllardaki mahalleyi, esnafı ve bunları inşa eden ahlaki değerlerini yeniden düşünmeye başlamalıdırlar.” (Lütfi BERGEN; Kenti Durduran Şehir.)

Ahilik, kapitalizme karşı onun anlamayacağı, anlayamayacağı klas bir duruştur. Kapitalizmin ekonomik adamının; daha çok kazan, daha fazla büyü anlayışı ile insanı insanın kurdu olarak gören anlayışını yerle bir eden bir anlayışı vardır ahiliğin.  Doğru, sabırlı ve dayanıklı ol. Yalan söyleme. Kanaatkâr ol. Dünya malına tamah etme. Kimseyi kandırma. Harama bakma, haram yeme, haram içme. Yanlış ölçme, eksik tartma. Kuvvetli ve üstün durumda iken affetmesini, hiddetli iken yumuşak davranmasını bil. Kendin muhtaç iken başkalarına verecek kadar cömert ol. Ah, sadece esnaf değil, toplumun  tüm fertleri olarak bu değerlerden uzaklaşmadık mı? 

Ahilik ilkeleri ile donanmış ahinin, kapitalizmin bireyi ile sorunu vardır ve olmalıdır da. Bugün toplumun tamamında baş gösteren güven duygusunun yitirilmesi; özellikle ve çok acı bir şekilde alışveriş ilişkilerinde de çok fazla yaygın olması medeniyet normlarımıza uygun ahiliğin parayla ilişkisine dair bir yaklaşımı ortaya koymaya ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu göstermektedir. Ahiliğin; iktisadı ahlak ile birleştiren emek anlayışı ile ancak kapitalizmin doymak bilmeyen ve kazancı için her şeyi meşru gören bireyinin karşısında durabiliriz.  

Tam da ahilik haftasının birçok etkinliğe konu olduğu bir zamanda, üzerinde durulması gereken husus da şudur ki; esnafı alışveriş merkezlerinin insafına terk eden anlayışın, ahilik ile ilgili söylemi nostaljiden öte bir şey ifade etmeyecektir. Yılların esnafının asgari ücretle iş aramak zorunda olduğu bir toplumda, pazarı yeniden diriltmenin yollarını arayarak ancak esnafa bir katkı sunulabilir. Kendi kodlarımıza uygun bir anlayışla esnafı yeniden diriltecek modeller üzerine kafa yormamız gerekiyor. Unutulmamalıdır ki; kapitalist esnaf ile ahiliğe ulaşılamayacaktır. Ve yine çok iyi idrak edilmelidir ki; kapitalizmin olduğu yerde ahilik, ahiliğin olduğu yerde kapitalizm olmayacaktır. Biri için diğerinden kesinlikle vazgeçebilmek gerekiyor. Sizce hangisinden vazgeçtik acaba?                                         

AHİLİK; EMEK-İKTİSAT-AHLAK

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.