Reklam Alanı

OKUMA NOTLARI

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
"Okuyarak uzaklaşırız, yakınlığından bunaldığımız her şeyden. Yüreğimizin sıkışıklığından, zihnimizin bulanıklığından, hayatın kalabalıklarından kaçmak için kitaba sığınırız. Hayatın ruhumuzda açtığı yaralara merhem ararız; merhem olur kitap. Kimsesizliğimizde kimsedir kitap,yüreğimizi ferahlatır, zihnimizi açar, yol olur, yoldaş olur, arkadaş olur kitap..." Böyle başlamıştı, “Sözü Yola Koymak “ kitabımız. Kitap hangi hal üzere olursak olalım, bizi alıp bambaşka dünyalara götürecektir. Bizde bugün sözü fazla uzatmadan, kışın en soğuk günlerindeki okumalarımızdan aldığımız notlara bırakalım. ***** "Hallaç çıkmaz değildir. Kurbandır. Seçilmiştir. Âşıklara çoban yıldızıdır. İz sürmek isteyenlere fenerdir. İnsana bu yolda kendi kanıyla alacağı abdestle kılması gereken iki rekât aşk namazı farzdır. Hallaç o namazı kılmak için kanını dökmüş, onunla abdest almıştır. Kan benliktir, Hak benliktedir. Başka yerde arama.Bütün sevgiler birdir. Birden başka bir şey yoktur. Her şey Hak'tır. Çeşitlenen, çoğalan odur. Dalgalara bakma, denize bak..." ( SadıkYalsızuçanlar ; Yok Bişey) ***** "...Dünyaya bir şey beklemeden bakmak:birşeyler elde etmeğe 'kazanmağa' çalışmamak: anlamlı ve önemli bulduğu durumlar, yalnızca kendinden kaynaklanan bir anlam ve önem temeli üzerinde oluşuyorsa- -işte : 'içinden geliyor'sa, istemek..." (Oruç Aruoba; Benlik) ***** “Kum, insana zamanın "ne" olduğunu gösteriyor. Kumu avuçlayıp sonra parmaklarının arasından akmasını izlersin. Geçip giden zamanı durdurmak mümkün olmadığı gibi kumun hareketliliğini engellemenin de bir yolu yok.Yapılacak en iyi şey, ona tâbi olmak. Zaten kum insanı ele geçiriyor, kendisine dönüştürüyor. Kumla birlikte akıyor insan. Kumla bütünleşince "ol"uyor, tıpkı "an"la bütünleşmek gibi..."Kum"u anladığında çölü kavrıyorsun, "an"ıanladığında zamanı...” ( Ali Necip Erdoğan ; Diğer Şeyler) ***** Hikmet'in kurucu ögesi hayrettir. Hikmet varlığın içyüzünü okumaktır… Varlığa uygun olarak konuşmayı sağlayan hayret, insanı kendini yok eden benliğin sınırlarından kurtarır ve zihnini genişletir... Görüşü keskinleştirmenin bir adı hayrettir ve bu içduyum haliyle insan, gerçeği sürekli tecrübe eder ve deneyimleri onu hayranlık vadisinde tutar. Bu varlığın içinde olmaktır... (SadıkYalsızuçanlar; Yalnızlar Koridoru) ***** “Yaşamı, 'hafifçe' yaşayabilseydin, yaşamın olayları da uçup giderler, sana yük olmazlardı. Ama o zaman da, uçucu, boş olurdu yaşamın. Bu yüzden, yaşadığın her olayı 'ağır'laştıracaksın; ki uçup gitmesin, omuzuna çöksün; sen de onun yükünü taşıyasın. Yaşaman, yaşamın yükünü yüklenmen olacak. Yaşam, yükleneceğin yüktür. Yaşamın yükündür...” (Oruç Aruoba; De ki İşte) ***** "Yanlışlarını unutanlar, doğrularını da yitirirler bir zaman sonra.Bu yüzden yanlışlarımız da, en az doğrularımız kadar önemli bir parçasıdır hayatımızın ve elbette insanlığımızın.Yanlış yapma korkusuyla kendini yaşamaktan alıkoyanlar, doğrularını da yanlışlarıyla birlikte tedavülden kaldırmış oluyor çoğu zaman. Asıl yanlış işte bu!Aramızda kusursuzluk iksirini içmiş hiç kimse olmadığına göre, birbirimizden çekinmemiz için de bir sebep yok.Hepimiz kusurlu fanileriz... Yaşıyor ve yanılıyoruz. Yanılıyor ve anlıyoruz..." (Gökhan Özcan; Gözağrısı) ***** Bizim sözün bozuğuna, ayarsızına, ölçüsüzüne değil, bizi baştan ayağa olduranına ihtiyacımız var. Bizim kendimizde kaybolmaya değil,şu koca kalabalık içinde kendimizi bulmayaihtiyacımız var. Bizim lafın cambazlığını yapana değil,her kelimesi bir yaraya merhem olan söz tabiplerine ihtiyacımız var. Bizim dünya kargaşasını büyüten değil, içimize sükûnet aşılayan söze ihtiyacımız var… **** Birbirimizi duyuyor muyuz? Kime yaşamaya mecbur ettiğimizden başka bir yaşama şansı verdik? Kime ayakta durmakta zorlandığında sağlam bir dayanak olduk? Kime ne ekledik? Kimi sarıp sarmaladık sıcaklığımızla bir zemheride? Kime ne kadar yer açtık içimizde? Büyümesine, derinleşmesine, içimizin bir köşesinde kökleşmesine ne kadar izin verdik? Ne kadarını duymaya hazırdık kendimizden başka birinin sesini? (Gökhan Özcan; Açık Pencere)
OKUMA NOTLARI
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.