“DÜŞÜNMEK, çileli bir iştir…
Düşünmek, bir keşiftir…
Düşünmek, insanın düşündüğü şey ile ünsiyet kurmasıdır…
Düşünmek bir yolculuğa çıkmaktır. Öğrenmek anlamak ve anlamlandırmak için yola koyulmaktır.
Düşünmek yerimizi yurdumuzu bulmak için ayağa kalkmaktır…
Düşünmek, soyut kavramlar arasında dolaşmak değil; bir akıl aşk ve kurtuluş metafiziği zemininde hareket etmektir…
Düşünmek, sonlu ve geçici bir dünyada bulunmanın ölümsüz ruhlarımızda açtığı yaraları sarmak için başvurduğumuz bir tedavi yöntemidir…
Düşünmek, içimizdeki ölümsüzlük arayışına verilmiş bir cevaptır…
Düşünmek, çağın manası üzerine kafa yormak demektir…
Düşünmek, varlığın “ben”den ibaret olmadığını ama ben olmadan da varlığın eksik kalacağını teslim etmektir…
Düşünmek, ayağa kalktığınızda size müstehzi bir şekilde bakanlara aldırmadan kapıya doğru yürümektir. Ayağınıza vurulmuş zincirlerden kurtulmak için önce zihninize vurulmuş prangalardan kurtulmaktır…
Öğrenmenin ve düşünmenin nihai amacı "kitap yüklü eşek" (Cuma,62/5) olmak değil, sahih ve erdemli eylemde bulunmaktır…
VAR OLMAK, “hazır” olmaktır. Hazır olmak, anı en dolu şekilde yaşamaktır. Ancak bu manada hazır olanlar huzurda bulunabilir ve ancak huzurda bulunanlar var olabilirler…
Var olmak nur ve zuhur hallerine bürünmek demektir. Varlığa gelmek, aydınlıkla beraber ortaya çıkma halini ifade eder. Nur ile zuhur eden, hem kendini hem de etrafındakini aydınlatır…
Var olmak, bir dua makamında olmak demektir. Yerde ve gökte olan her şeyin Allah’ı zikretmesi, onların varlık amaçlarını açıklar…
Varlık sorusunu anlamayan bir kişi kelamdan kozmolojiye, bilgiden erdeme kadar hiçbir konuyu tam manasıyla kavrayamaz…
Varlıktan özneye, özneden varlığa ulaşmayan bir düşünce silsilesi eksiktir ve yetersizdir...
İnsanı yok sayan varlık felsefesi kör, varlığı dikkate almayan insan felsefesi topaldır.
Ne varlığa odaklanıp insanı ihmal etmek ne de insanı merkeze alıp benmerkezci bir humanizm üretmek çözüm yoludur…
Var olmak demek, bulmak ve bulunmak demektir.
BİLMEK ve BULMAK, bitimsiz bir yolculuktur.
Bilmeye ve bulmaya cüret etmek demek, ”Hakikate ulaşmak için geri durma, işi yarım bırakma, ayağa kalk ve yürü!”demektir…
Bulmak ve bulunmak, sıra dışı bir durumdur ve vecd haline zuhur eder. Varlık ancak bir vecd halinde bulunabilir.
Bulmak ve bulunmak, neyi kaybettiğimizin bilincinde olmaktır…
İnsanın kendini bulması, yeryüzü serüveninin en önemli zaferi ve ganimetidir…
Bulmak ve bulunmak bizi vecde götürür. Vecd aklın ve ruhun alışılageldiği rutinlerin dışına çıkmasıdır.
HİKMET; iyi, doğru ve güzel kavramlarını eş zamanlı olarak kavramaktır. Zira bir şey doğruysa iyidir ve iyiyse güzeldir. Doğru olan bir şeyin kötü, iyi olan bir şeyin çirkin olması muhaldir…
Hikmet, bir şeyin nedenini ve gerekçesini ortaya koyar. “Nasıl”dan önce “neden” sorusunu cevaplar. Çünkü “neden” sorusu bütün soruların başıdır….
Hikmeti olmayan hüküm kör, hükmü olmayan hikmet topaldır. Tefekkür, hikmet ile hükmetmek, hüküm ile hikmeti korumak ameliyesinin bir diğer adıdır…
Hikmeti kavramadan hüküm vermek aklın bir skandalıdır…
Hikmet onu ancak aklen ve ruhen sevdiğimiz, arzuladığımız zaman kendini bize açar…
Sevgisiz hikmet eksik, hikmetsiz sevgi yarımdır. Sevmek, bilgi ve hikmeti; anlamak sevmeyi ve adanmışlığı davet eder…
Hikmet, bize gerçek bilginin ancak bütün varlığımıza nüfuz ettiği zaman anlamlı bir şey haline geldiğini söyle. Akıl ve erdem yoluyla mutluluğa erişmek, hikmetin bize vaadidir…
İbrahim KALIN, son kitabı “Açık Ufuk” ile “İyi, Doğru ve Güzel Düşünmek Üzerine“ ufkumuzu açacak bir yola davet ediyor bizi. İyi de ediyor doğrusu. Ziyadesiyle istifade ettiğimiz ve kitap dostlarına şiddetle tavsiye edeceğimiz kitaptan ufuk açıcı sözleri kendimizce derlemeye çalıştık. Sözü kitabın meramını ortaya koyduğunu düşündüğümüz bir alıntı ile sonlandıralım. "Önceliğimiz malumat edinmek değil, var olmayı ve bilmeyi anlamlı kılan bir kavrayış düzeyine ulaşmak. Bize "bilgi çağı" diye dayatılan enformatik enkaz çağında daha fazla malumata değil, hikmete ihtiyacımız var. Bunun için iyi, güzel ve doğru kavramlarını hatırlamamız ve idrakimize yeniden yön vermelerine imkân sağlamamız gerekiyor..."
Diğer Yazıları
- MİLLET ORTAK PAYDASINDA BULUŞMAK 17 Tem 2025, 10:56
- VEFATININ 50. YILINDA, AHLAK VE HAREKET ADAMI; NURETTİN TOPÇU 10 Tem 2025, 10:10
- YAŞAMAK, TESİR ETMEKTİR 03 Tem 2025, 10:16
- ŞEHİR, SOKAK VE SOKAKSIZLIK 26 Haz 2025, 10:12
- YANGINDAN KURTULUŞ İÇİN KAÇIŞ RAMPASI; PENCERE 19 Haz 2025, 09:39
- YÜRÜMEYE ÖVGÜ 12 Haz 2025, 09:40
- KALABALIKLARDAN, “BEN”E 05 Haz 2025, 10:23
- DERDİ DÜNYA OLANIN… 29 May 2025, 09:39
- DOST OL/MAK… 22 May 2025, 09:53
- BANA BİR MASAL ANLAT/MA! 15 May 2025, 09:15
- TEKNO-İNSAN YA DA “AYGITLAŞAN İNSAN” 08 May 2025, 10:40
- EY YOLCU! 01 May 2025, 09:38
- ÖZ/ENSİZLİK ÖZ/NESİZLİKTİR 24 Nis 2025, 09:36
- “UFKÎ ŞEHİR” MÜMKÜN MÜ? 17 Nis 2025, 10:05
- DÜŞ’KÜN “BEŞER”, AŞ’KIN “İNSAN” 10 Nis 2025, 09:30
- RAMAZAN BİTERKEN 27 Mar 2025, 10:13
- GAZZE, ORUCUN NEYİ OLUR? 20 Mar 2025, 09:33
- RAMAZAN MEDENİYETİ İLE “OL”MAK 13 Mar 2025, 10:03
- RAMAZAN REHBERİ; SAMANYOLUNDA ZİYAFET 06 Mar 2025, 09:20
- VARLIK YOKSUNLUĞU; CAN SIKINTISI 28 Şub 2025, 09:19
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.