Mevsimsel geçişler yalnızca hava koşullarını değil, insan psikolojisini de doğrudan etkiliyor. Özellikle sonbahar ve kış aylarında günlerin kısalması, güneş ışığının azalması ve havaların soğuması, bazı bireylerde mevsimsel duygulanım bozukluğu olarak adlandırılan ruhsal tabloya yol açabiliyor.
Bu kapsamda, Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Utku Yavuz, mevsimsel geçişlerle birlikte ortaya çıkan yorgunluk, isteksizlik, mutsuzluk, uyku ve iştah değişiklikleri ile sosyal hayattan geri çekilme gibi belirtilerin, sıradan bir halsizlik olarak değerlendirilmemesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
Yavuz, mevsimsel geçişlerle birlikte melatonin ve serotonin dengesinde yaşanan değişimlerin bireylerin duygu durumunu olumsuz etkileyebileceğini, özellikle daha önce depresyon öyküsü bulunan kişilerde bu etkinin daha belirgin olabileceğini açıkladı.
Ancak mevsimsel duygulanım bozukluğunun tedavi edilebilir bir durum olduğunun altını çizen Yavuz, “Erken dönemde psikiyatri uzmanına başvurulması, sürecin daha hafif atlatılmasını sağlıyor. Psikiyatrik değerlendirme, psikoterapi ve gerekli görülen durumlarda ilaç tedavisiyle kişiye özel bir yol haritası çizilebilir” dedi.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Utku Yavuz son olarak, ruh sağlığının fiziksel sağlık kadar önemli olduğunu belirterek, mevsimsel duygudurum bozukluğu yaşayan kişilerin bu süreçte yalnız kalmaması gerektiğini vurguladı.


0 Yorum