Reklam Alanı

RESULULLAH’I ANMAK İBADETTİR

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz. 

 

Efendim;

Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-Evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Peygamber Efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır.

 

Resulullah Efendimiz dünyaya gelince, amcası Ebu Leheb’in cariyesi Süveybe, “Kardeşin Abdullah’ın oğlu oldu” diyerek kendisine müjde getirince, sevinmişti. “O’na süt vermek şartı ile, seni azat ettim” demişti. Bunun için, Ebu Leheb’in, her Mevlid Gecesinde, azabı biraz hafiflemektedir. Mevlid Gecesi sevinen, o geceye kıymet veren müminlerin pek çok sevap kazanacağı buradan da anlaşılmaktadır. 

 

Hâfız Muhammed ibni Cezeri Şafii diyor ki: “Ebu Leheb rüyada görülüp, ne halde olduğu sorulduğunda, çok azap çekiyorum. Ancak, her yıl, Rebiul-Evvel ayının 12. geceleri, azabım hafifliyor. Resulullah dünyaya gelince, müjde veren cariyemi sevincimden azat etmiştim. Bunun için, bu gecelerde azabım hafifliyor” dedi. Ebu Leheb gibi azgın bir kâfirin azabı hafifleyince, O yüce Peygamberin ümmetinden olan bir mümin, Onun doğduğu gece sevinir, malını uygun yerlere dağıtır, ziyafet verir, böylece, Peygamberine olan sevgisini gösterirse, Allahü Teâlâ onu Cennetine sokar.” [M. Nasihat]

 

Resulullah Efendimiz, Mevlid Gecelerinde Eshab-ı Kirama ziyafet verir, dünyayı teşrifindeki ve çocukluk zamanındaki şeyleri anlatırdı. Hazreti Ebu Bekir de, halife iken, Eshab-ı Kiramı toplar, Resulullah Efendimizin dünyayı teşrifindeki olağanüstü hâlleri konuşurlardı. Bu gece, Resulullah’ın doğum zamanında görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Bugün veya ertesi gün oruç tutmakta mahzur yoktur. Tutulması iyi olur, sevap olur.

 

İslam Âlimleri Mevlid Gecesine çok önem vermişlerdir. Hazreti Mevlana, “Mevlid okunan yerden belalar gider” buyurmuştur.

 

Mevlid Gecesi, Kadir Gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Hatta, Mevlid Gecesinin Kadir Gecesinden de kıymetli olduğunu bildiren Âlimler de vardır.

 

“Allahü Teâlâ bir kimseye söz ve yazı sanatı ihsan ederse, Resulullah’ı övsün, düşmanlarını kötülesin” Hadis-i Şerifine uyularak, asırlardır Mevlid kitapları yazılmış ve okunmuştur. Resulullah Efendimizi öven çeşitli Mevlid Kasideleri vardır. Meşhur olan ve Türkiye’de her zaman okunan Mevlid Kasidesini Süleyman Çelebi, 15. asırda yazmıştır. Bu kasidenin Asr-ı Saadetten sonra yazılması, bid’at olmasını gerektirmez. Çünkü Resulullah Efendimizi övmek ibadettir. Her zaman O’nu övücü kasideler, yazılar yazılabilir. Onları da okumak bid’at değil, sevap olur. Mevlid-i Şerif okumak, Resulullah Efendimizin dünyaya gelişini, miracını ve hayatını anlatmak, O’nu hatırlamak, O’nu övmek demektir. Her müminin Resulullah Efendimizi çok sevmesi gerekir. Bu da zaten imanın gereğidir. Çok sevmek kâmil mümin olmanın da alametidir. 

Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:

“Beni ana-baba, evlat ve herkesten daha çok sevmeyen, mümin olamaz.” [Buhari]

“Peygamberleri anmak, hatırlamak ibadettir.” [Deylemi] (Bu ibadeti, şiir olarak söylemek daha tesirli olur. Resulullah Efendimizin şairleri, camide, Resulullahı öven ve kâfirleri kahreden şiirler okurlardı.)

“Bir şeyi çok seven, elbette onu çok anar.” [Deylemi] (Resulullah’ı seven de O’nu çok anar.)

 

Vehhabiler, mezhepsizler selefi denilenler, Resulullah Efendimizi öven ve ondan şefaat isteyen Müslümanlara müşrik damgasını basıyorlar. Bunu açıkça söyleyemedikleri için, Mevlide bid’at diyorlar. Resulullah’ı övmek bid’at olmaz. Bu övgüden ancak Allahü Teâlâ’yı sevmeyen rahatsız olur, çünkü Allahü Teâlâ O’nu övmektedir. 

Kur’an-ı Kerim’de mealen buyuruluyor ki:

“Resulüm biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik” buyurmaktadır. (Enbiya 107)

“Biz seni bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.” [Sebe 28]

“Senin için bitmeyen, sonsuz ecir vardır. Elbette sen, en büyük ahlak üzeresin.” [Kalem 3-4]

 

“Rabbin sana [çok nimet] verecek, sen de razı olacaksın!” [Duha 5]

“Allah ve Melekleri, Nebiye salevat getiriyor, iman edenler, siz de salevat getirin.” [Ahzab 56]

 

Erkek kadın karışık olmadan, çalgı, müzik ve başka haram karıştırmadan Allah rızası için okumak, Salevat-ı Şerife getirmek, tatlı şeyler yedirip içirmek, hayrat ve hasenat yapmak, böylece o gecenin şükrünü yerine getirmek Müstehabdır. (Ni’met-ül kübrâ, Hadika, M. Nasihat)

 

Resulullah Efendimizi çok övmek, mahlûkların en üstünde olduğunu söylemek, Allahü Teâlâ’nın, sevgili Peygamberine verdiği üstünlükleri saymak ve Ondan şefaat istemek, büyük ibadettir. Buna karşı koymak, koyu bir cahillik, pek çirkin bir inattır. Resulullah’ı övmek, anmak lazım geldiğine delil olarak, Ahzab suresinin, “Allah ve melekleri, Nebiye salevat getiriyor, iman edenler, siz de salevat getirin” mealindeki 56.Âyet-i Kerimesi yetmez mi?

 

Peygamber Efendimizi övmekten ancak başka dinlerde olanlar rahatsız olur. 

İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:

“Yatırın üzerindeki kandilde veya minarede yakılmak için yağ adamak bâtıldır. Nitekim kadınların Seyyid Abdülkadir için adadıkları yağ, minarenin doğu tarafında yakılır. Bundan daha çirkini de, Mevlid’lere şarkı, oyun gibi şeyler katarak minarelerde okutmayı adayıp bunun sevabını Peygamber Efendimize hediye ederler.”

 

O günkü Mevlidlerde de, bugünkü bazı Mevlid’lerde olduğu gibi teganni ve uygunsuz şeyler de var imiş. Dikkat edilirse Mevlid’e oyun gibi şeyler karıştırılıyor deniyor, Mevlid’in kendisi kötülenmiyor. Mevlid’i oyun eğlence haline getiriyorlar deniyor. Bir kimse Kur’an-ı Kerim’i de öyle teganni ile okursa, oyun ve eğlence arasında okursa elbette caiz olmaz. Böyle okumak caiz değil demek, Kur’an okumak caiz demek değildir anlamına gelmez ki. Kasten bunu çarpıtıyorlar.

 

Mevlid okumak ibadettir. Çünkü Peygamber Efendimizi övmek ibadettir. Bu ibadeti, şiir olarak söylemek daha tesirli olur. Resulullah efendimizin şairleri vardı, camide, Resulullah’ı övücü ve kâfirleri kahredici şiirler okurlardı. Camide şiir okumaya, Resulullah’ı övmeye bid’at demek çok yanlıştır. Şiir okumayı âdet haline getirmek uygun olmaz. Kandillerde okunmasının mahzuru olmaz. Mevlid’lere bid’at ve günah olan şeyler karıştırmak caiz olmaz. Mesela para ile Mevlid okumak caiz olmaz. Bunu bahane ederek Mevlidin bizzat kendisine hücum etmek yanlıştır.

 

Hatırlatma: Bazı Hıristiyan fırkaları, doğum günü kutlamazlar. Doğum günü kutlamasına yaratıklara tapınmak derler. Selefiyeciler de doğum günü olan mevlidi bid’at sayar, Peygambere tapmak derler. Bunların, Hıristiyanlarla bu benzer inanışlarında bir sebep olması gerekir.

 

Mevlide günah karıştırmak

 

Günümüzde olduğu gibi, çalgı aletleriyle ve kadın erkek karışık Mevlid okutmak da doğru değildir. 

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Kur'an-ı Kerim’i, Kasideleri [ilahileri] ve Mevlid’i güzel sesle okumak caizdir. Haram olan, nağme yapmak, yani sesi musiki perdelerine uydurmaktır ki, harfler değişmekte, mana bozulmaktadır. Bunları, nağme yapmadan ve Allah rızası için okumak şartıyla güzel sesle okumak caizdir, fakat dinlerini kayırmayanlar, bu şartları gözetmeyeceklerinden, buna da müsaade etmemek, bu fakire daha uygun geliyor. (3/72)

 

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)

 

RESULULLAH’I ANMAK İBADETTİR
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.