Reklam Alanı

KISAS, MASUMLARIN HAYATINI KURTARIR

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Kısas, kasten ve ölümü hak etmediği halde öldürdüğü kişiye karşılık fâilin öldürülmesi, kasten işlediği müessir fiil sonucu mağdurda bedenî-fizikî zarar meydana getiren kimsenin benzeri şekilde cezalandırılmasını ifade eden İslam hukukuna ait bir terimdir. Kur’an-ı Kerim, kısasla ilgili olarak, “Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı.” (Bakara, 178.) buyurmaktadır. 

Haksız yere cana kıyan, insan öldüren bir şahıs habis ruhludur, ıslahı mümkün değildir. Onun öldürülüp cehenneme gönderilmesi gerekir. Çünkü onu ıslah edecek olan yalnız cehennemdir, dünyadaki cezalarla, imkânlarla ve eğitimle ıslah edilemez. Masum bir insanı öldürmek, ruhu tamamen bozuk olmayan kimse için çok zor ve imkânsızdır. Haksız yere bir insanı öldürebilen bozuk ruhlu kimse birçok insanı, hatta bütün insanları öldürebilme potansiyeline sahiptir. Onu topluma kazandırmaya yönelik eğitim ve cezalar bir işe yaramaz, fırsatı bulduğu an tekrar vahşetini ortaya koyar. Bu konuyla ilgili her toplumun hayatında sayısız örnekler vardır. Ülkemizde de ve ıslah etme marifetiyle katillere kısas uygulanmayan dünyanın diğer ülkelerinde de, topluma kazandırmak amacıyla istihdam edilen katillerin fırsat buldukça içlerindeki katil hırsını dizginleyemedikleri, fırsat buldukları an cinayet işledikleri görülmüştür.  

Toplumların yönetiminde veyahut yöneticileri etkilemede söz sahibi olanların Kur'an'ın buyruğuna ve ceza sistemine dikkat etmeleri zorunludur. Aksi takdirde insafsız katilleri yaşatarak daha nice masumların öldürülmesine sebep olurlar. Hadis-i şeriflerden alınan bir ölçü olan “Essebebu ke’l-fâil: sebep olan, yapan gibidir.” sırrınca bu durumda onlar da o katillerin suçlarına sebep olmaları itibariyle ortak olmuş olurlar. Binlerce kez denenen ve sonuç alınamayan bir şeyi sonuç alma amacıyla tekrar denemek akıl karı değildir. Arapçadaki hikmet ehlinin, “Denenmiş denenmez” (el-Mücerrebü la yücerreb) sözü bunu çok veciz olarak ifade etmektedir.

Haksız yere insan öldüren katillere Kur'an'ın emri olan kısas uygulanmasına karşı çıkmak zulümdür, kısasa karşı çıkan düzenler, İsrail kadar zalimdir. Çünkü öldürülen masumları değil, onları öldüren katili savunmuş ve zalim katilden yana bir tavır takanmış olur. Ayrıca ıslahı mümkün olmayan o katili ıslah olacak düşüncesiyle topluma salmak, daha sonra onun işleyeceği cinayetlere de ortak olmak demektir. Kısasın uygulanmaması ile toplumda daha birçok masumun hayattan koparılmasına yol verilmiş olur.  İnsanî olmadığı gerekçesiyle kısasa karşı çıkanlar, masum insanları değil, sadece katilleri insandan saymış oluyorlar ki aslında kendileri de insandan sayılmaz. Rütbeleri ve kariyerleri ne olursa olsun bunların görüşleri dikkate alınmamalıdır.

Kur'an'ın kısas emrine karşı çıkan ve hümanist geçinen çevrelerin zihniyeti, hayatı bu dünyadan ibaret sanan ve ahiret hayatını inkâr edenlerin ortaya koyduğu tamamen yanlış bir düşüncedir. Hayat bu dünyadan ibaret vehmedilince, "ölen öldü, geri getiremeyiz, katil her ne kadar bir suç işlemiş ise de onu topluma kazandırmak için yaşatmalıyız." şeklindeki yargı, ahirete inanmayan zihniyetin dayanak noktasını oluşturmaktadır. Demokrasilerin ceza sistemindeki temel dayanak da budur. Oysa İslam'ın ceza hukukundaki esası, caydırıcı olmasıdır. Bir katil, suçunun karşılığı olarak öldürülür, feda edilir, buna karşılık onlarca, belki yüzlerce masumun hayatı kurtulur.

Katile kısas uygulanarak hem sonraki muhtemel cinayetleri önlenmiş olur, hem de toplum vicdanını tatmin eden bu ceza ile cinayet işlemeyi aklından geçirenleri caydırmış olur. Ayrıca toplum, birçok masumu hayattan koparabilecek olan câniden temizlenmiş olur. Böylece bir kısasla hayatî birçok maslahat kazanılmış olur. Onun içindir ki Kur’an-ı Kerim, "Sizin için kısasta hayat vardır." (Bakara, 179.) buyurarak bu gerçeğe işaret etmektedir. 

KISAS, MASUMLARIN HAYATINI KURTARIR
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.