EDEP - HAYA - İFFET

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz. 

Efendim;

Edep, güzel terbiye, iyi davranış, güzel ahlak, haya, nezaket, zarafet gibi manalara gelir. Mesela terbiyeli çocuk, edepli çocuk demektir. 

Hadis-i Şerifte, “Evladınızı edepli, terbiyeli yetiştirin” buyuruluyor. Dinimiz, baştan başa edeptir. 

Edep, kulun kendisini Cenab-ı Hakkın iradesine tâbi kılması, güzel ahlaklı olmasıdır.

Hadis-i Şerifte, “Sizin en iyiniz, ahlakı en güzel olandır” buyuruldu.

Hazreti Ömer, “Edep, ilimden önce gelir” buyurdu. Çok heybetli olmasına rağmen, edebinden, hayasından Resulullah’ın huzurunda çok yavaş konuşurdu. 

Peygamber Efendimiz de, bir kimsenin yanında iki diz üzerine oturur, ona saygı olmak için mübarek bacağını dikip oturmazdı. 

Ebu Said Hudri hazretleri, “Resulullah’ın hayası, bakire İslam kızlarının hayasından çoktu” buyurdu.

İbni Mübarek hazretleri, “Bütün ilimleri bilenin eğer edebinde noksanlık varsa, onunla görüşmediğime üzülmem, bunu kayıp saymam. Fakat edepli ile görüşemesem üzülürüm” buyurdu

Her zaman her yerde edepli, hayalı olmaya çalışmalıdır. 

Hadis-i Şerifte, “Hayasızlık insanı küfre düşürür” buyuruldu. Haya, bir binayı tutan direk gibidir. Direksiz binanın durması kolay olmadığı gibi, hayasız kimsenin de imanını muhafaza etmesi zordur.

Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:

“Allahü Teâlâ’dan haya edin. Allah’tan haya eden, kötü düşünceden uzak durur, midesine girenleri kontrol eder, ölümü hatırlar.” [Tirmizi]

“Haya, baştan başa hayırdır.” [Müslim]

“Her dinin bir ahlakı vardır. İslamiyet’in ahlakı da hayadır.” [İbni Mace]

“Hayasız olan hep kötülük eder.” [İbni Mace]

“Hayasız olan, emanete hıyanet eder, hain olur, merhamet duygusu kalmaz, dinden uzaklaşır, lanete uğrar, şeytan gibi olur.” [Deylemi]

“Haya ile iman, ikiz kardeştir. Biri giderse diğeri de gider.” [Ebu Nuaym]

“Mümin, ayıplamaz, lanet etmez, çirkin söz söylemez ve hayasız değildir.” [Tirmizi]

“Haya imanın nizamıdır. Bir şeyin nizamı bozulunca, parçaları da bozulur.” [İ.Maverdi]

“Haya imandandır. Hayasızın imanı yok demektir.” [İbni Hibban]

“İnsan, salih iki komşusundan utandığı gibi, gece gündüz kendisiyle beraber olan yanındaki iki melekten de utanmalıdır.” [Beyheki]

“Hayasızın dini olmaz ve hayasız kişi Cennete giremez.” [Deylemi]

“İman çıplaktır, süsü haya, elbisesi takva, sermayesi fıkıh, meyvesi ameldir.” [Deylemi]

“Haya insan olsaydı, salih biri, fuhuş insan olsaydı, kötü biri olurdu.” [Taberani]

“Haya ile iman bir aradadır. Biri giderse, öteki de durmaz.” [Hakim]

Dinimizde hayanın yeri çok mühimdir. Allahü Teâlâ’dan utanmak, imanın kuvvetli olduğuna, hayasızlık da imanın zayıf olduğuna alamettir. 

Hadis-i Şerifte, “Hayanın azlığı küfürdendir” buyuruldu. Hayasız kimse, zamanla küfre kadar gidebilir. Haya, imanın esasındandır. Hayası olan Allah’tan utandığı için günahtan çekinir. İnsanlardan utanmayan Allah’tan da utanmaz. İnsanlardan utanarak günahı gizlemek de hayadandır. İnsanlardan utananın, Allahü Teâlâ’dan da utandığı anlaşılır. 

Çünkü Hadis-i Şerifte, “Allah’tan sakınan, insanlardan da sakınır” buyuruluyor. Hayasız olan mürüvvetsiz olur. Hazreti Ebu Bekir, “Hayasız insan, halk içinde çıplak oturan gibidir” buyurdu.

Kur'an-ı Kerim’de mealen buyuruluyor ki:

“İman edenler arasında kötülüğün, hayasızlığın yayılmasını isteyenler ve sevenler için dünyada da ahirette de elim bir azap vardır.” [Nur 19]

Kadın erkek ilişkilerinde ve tuvalet için kullanılan kelimeleri aynen söylemek insanlığa uygun değildir, hayayı yok eder ve iyileri gücendirir. Böyle kelimeleri söylemek gerekince, açık olarak değil, kinaye olarak söylenir.

Allahü Teâlâ’nın nimetinde, nimeti vereni görmeli, daima Onun huzurunda olduğunu düşünmeli, mesela otururken, yatarken edebe riayet etmelidir. Yerken, içerken, konuşurken, okurken, yazarken ve her çeşit iş yaparken, bütün bunların Allahü Teâlâ’nın kudretiyle yapıldığını, bütün işlerde Onun emrine uyup yasak ettiklerinden sakınmayı düşünmelidir. Böyle düşünmek çok üstün bir ibadettir.

Mahrem konuları edeple sormak lazım

Bir kız, mahrem konuları annesine sorar. O da bilmezse, annesine, “Babamdan öğren” der. Babası da bilmezse, babasının, bilen birine sorması gerekir. Babası yoksa, ağabey, amca, dayı gibi mahrem akrabalarından öğrenir. Bunlar da öğrenip bildirmezse, o zaman mektupla veya telefonla, kendinden değil de, “Bir kadının muayyen hâli şu kadar devam edip kesilse, ne gerekir” şeklinde sormak daha uygun olur. Bir kadının kocası, bu bilgileri öğrenip hanımına anlatmazsa, kadın, en uygun bir yolla bunları öğrenebilir. Bilenlerden bu konuları edep dairesinde sorması ayıp olmaz.

Hazreti Esma’nın Peygamber Efendimize nasıl gusledileceğini sorarken utanması üzerine, Hazreti Âişe Validemiz, “Ensar kadınları ne iyidir; utanmaları, dinlerini öğrenmekten men etmiyor” buyurdu. (Buhari)

Demek ki, ayıp olur diye kendisine farz olan bilgileri öğrenmemek yanlıştır. 

Peygamber Efendimiz, mahrem konuları anlatırken, “Allahü Teâlâ, hakkın anlatılmasından çekinmez” buyurmaktadır. (Tirmizi)

Aynı anlamda Âyet-i Kerime de vardır:

“Allahü Teâlâ, gerçeği söylemekten çekinmez.” [Ahzâb 53]

Aşık olmak günah mı?

Sevgi, insanın elinde olmayan bir duygudur. İffeti, yani namusu korumak ve günah olan işlerden kaçmak şartı ile birine karşı sevgi duymakta mahzur yoktur. Hatta iffetini koruyarak sevgisini gizlemek çok sevaptır. 

Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:

“Aşkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek ölen şehittir.” [Hakim, Hatib]

“Aşkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek, sabredenin günahlarını, Allahü Teâlâ affedip Cennetine koyar.” [İbni Asakir]

Demek ki, dinimizde iffeti muhafaza etmek ve sevgisi sebebiyle günah işlememeye sabretmek, çok sevaptır. Çünkü genel olarak sevgi insanı kör ettiği için, insanın kendisini günah işlemekten alıkoyması zordur. Zor olan işleri başarmanın sevabı da büyük olur. 

Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:

“Ümmetimin üstün olan kimseleri, aşk belasına maruz kalınca iffetini muhafaza edenlerdir.” [Deylemi]

Allahü Teâlâ cümlemizi kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin inşaallah. (Amin)

EDEP - HAYA - İFFET

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.