HIRSIZLIK, YOLSUZLUK VE RÜŞVET

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnsanlığın yüz karası hareketler. Adeta, Ortadoğu'da olan ülkelerde sıradan hale gelmiş bir durumda.

Suriye'de, savaş başlamadan önce gümrük kapılarında geçmek için sadece pasaport yetmezdi. Bunun yanında, rüşvet vermeden ülkeye giriş imkansızdı.

Sonu ne oldu.

İşte, bugünkü Suriye.

Savaş, ölüm, kıtlık ve yoksulluk.

Irak'ta da, bu durum bundan farksız değil idi.

Bu lanetlenmiş, hareketleri her kim yaparsa, bizim inancımızda MELUNDUR.

Her kim göz yumarsa da, aynı kategoride dir.

Gelelim ülkemize.

Kendisini Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı adayı! olarak tanıtan ve bu yolda çaba sarf eden İstanbul büyükşehir belediye başkanının haline bakın.

Artık Güneş, üflemek ile sunmuyor.

Her tarafta, hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet çarkı var.

İhaleler, yüzdelik pay paylaşımı ile yapılıyor.

İstanbul, İstanbul olalı böyle bir çark görmemiş diye düşünüyorum.

Peki, daha önce de bu çark yok mu idi?

Elbette, var idi.

Ancak bu kadar ayyuka çıktığı gibi değildir diye düşünüyorum.

Hırsızlık, çalmak demek.

Yolsuzluk, yol göstermek.

Rüşvet ise, hakkı olmayan maddi kazanç elde etmek, demektir.

Tüm bunlar var mı?

Hepsi de var.

Hem bir değil, on değil.

Sadece bu kadar değil ülkemiz de.

Milli eğitim bakanlığında yapılan taşıma ihaleleri.

Emin olun ki, bir çoğun da maalesef, bu şekilde yapılıyor.

Kanun denetimi ile bu çarkların çoğu ortaya çıkmıyor.

Örneğin, müteahhitler kendi aralarında anlaşarak bu çarkı döndürüyorlar.

Bu melun, hareketlerin, bitmesi ya da son bulması için tek çare hukuk değildir.

Peki nedir çare?

Vicdan eğitimi.

Haram lokma dan kaçmak.

Helal dairesi keyfe, kâfidir anlayışını tüm toplumun katmanlarına yaymak.

Ancak, doymayan gözler ve mideler.

Hiç bu çarktan vazgeçer mi? Ta ki hesap verme anlayışı vicdana yerleşene kadar.

Gelişmiş ülkelerde ya da Avrupa da neden bu sistem az ya da yok.

Çünkü, küçük yaştan itibaren bu gibi hareketlerin kötü olduğu çocuk iken, beyinlere yerleştiriyorlar da ondan.

Bizde de, bu eğitim ana okuldan itibaren verilmeli.

Ta üniversite eğitimi bitinceye kadar.

Hakkı olmayan bir şeyi elde etmenin, kul hakkı olduğunu.

Bunun hesabının mutlaka dünya ve ahirette verileceğini, belletmek.

Zihinlere, yüreklere.

İşte ne zaman ki, bu lanetlenmiş hareketler bizim toplumda yok olursa, işte, o zaman toplum felaha erişir.

Aksi takdirde, var olan bu çark var oldukça, dünyevi ve uhrevi musibetler de başımızdan eksik olmaz. Hem de tüm İslam coğrafyasında.

Kalın selamet ile...

HIRSIZLIK, YOLSUZLUK VE RÜŞVET

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.