Barajlar kurumaya başladı. Yer altı suları çekilmeye başladı. Hatta, birçok yerde açılan kuyular da su tükendi.
Yaklaşık iki senedir, doğru dürüst bir yağış yağmadı Şanlıurfa'ya.
Birçok meyve, fıstık ağacı susuzluktan kurumaya başladı. Kışın ortasında, Harran Ovasına DSİ tarafından, baraj kapakları açılarak su verildi.
Acaba halimiz ne olacak? Diye derin derin insanlar düşünmeye başladı.
Sadece Şanlıurfa'da değil, Ülkemizin birçok yerinde kuraklık nedeniyle verim düştü.
Geçen haftalarda, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz, şu açıklamayı yaptı.
"Türkiye'de, enflasyonun en büyük sebeplerinden biri de kuraklık" dedi.
Bu da gösteriyor ki, kuraklık nedeniyle, sadece çiftçiler değil, her birimiz sıkıntı çekmektedir.
Defalarca, camiler de yağmur duası yapıldı.
"O, dilemedikçe bir yaprak dahi, dalından düşmez" ilahi fermanı bir kez daha bize hatırlattı.
Evet, umutların tükendiği bir zamanda O'nun Rahmeti tecelli edince, daha da güzel ve anlamlı oluyor.
Şanlıurfa'da, beklenen yağış, kar yağışı şeklinde yağdı.
Özellikle, yaz kış demeden alın teri döken başta çiftçiler, olmak üzere tüm Şanlıurfa'da bir bayram havasında karşılandı.
Bir de, kar yağışı nedeniyle okulların tatil olması, çocuklar bir başka şekilde bayram ettiler Şanlıurfa'da.
Bu sevincin, mübarek üç aylar da tecelli etmesi, hiçbir şekilde tesadüfi değildir.
Belki, bir şekilde şımarık nefislerimizi terbiye ediyor Rabbimiz.
"Künefe fe yekün "emrini bekliyor ilahi rahmet.
Evet, bembeyaz manzara ile süslenmiş Şanlıurfa.
Ne kadar güzel olmuş.
Şanlıurfa'ya, bu manzara çokta güzel yakıştı ve yakışıyor.
İnşallah, daha fazla yağar bu bereketli kar.
Susuzluk ve kuraklık ile mücadele eden, insanlarımıza, bir hayati nefes olur.
Bu sevincimizi, şu cümleler ile bitirmek isterim.
Allah'ım! Her yağan kar tanesi kadar sana şükürler olsun.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.