Küresel kötülüğün ana aktörü ABD ve Batı, istediklerini, istedikleri vakit terörist ilan etme yetkisini kendilerinde görmektedirler. Dünya da fiili olarak bunu kanıksamış adeta.
Küresel kötülüğün ana faili ABD, mutlak kötülük İsrail'i yaşatmak için elinden gelen her türlü yöntemi kullanıyor. 7 Ekim'le başlayan süreçte iki defa yaptı bunu.
İlkinde İsrail ölmek üzere iken Suriye düşürülerek yeniden soykırımı sürdürebilmesi sağlandı ve önü açıldı.
İkinci defa ise 12 günlük savaşta ABD, İran'ın nükleer tesislerini bizzat bombalayarak İsrail'i İran'ın elinden ve ölümden tekrar kurtardı.
Tüm bunlar sadece ABD eliyle değil, NATO ve Müslüman ülkelerin çoğunluğunun katkıları ile gerçekleştirebiliyor.
Küresel kötülük ve küresel soykırımın merkez güçleri, kurmuş oldukları dünya düzeni ve sistematiği yoluyla veya keyfi olarak birilerini terörist ilan edebiliyorlar. 'Ben yaptım oldu' misali. Olsa da olmasa da bunu yapıyor, yapabiliyor. Çünkü dünyanın geri kalanı buna itiraz edebilecek güçte ve pozisyonda değil. Kendisi de adil olmadığı için herhangi bir ilke veya hukuka uyma gereği duymuyor.
Gerçekten kendisi adil; terörist ilan ettikleri (istisnalar hariç) terörist olsa, daha doğrusu bu kaygı ile ve dünyanın güvendiğini amaçlayarak bunu yapsa bir yere kadar bu durum anlaşılır olarak yorumlanabilirdi ancak kendisi terörün/terörizmin küresel merkezi, ana kaynağı. Küresel terörün hepsine yakını ve dünyadaki teröristlerin, terör örgütlerinin hepsine yakını onun eseri, onunla iltisaklı ve kendisi de müttefiği ülkeler bile teröre başvurmakta hatta soykırımlar işlemekte serbesttirler.
Bahsettiğim bu ülkelerin başta geleni ABD.
"ABD, İhvan’ın bazı ülkelerdeki yapılanmalarını ‘yabancı terör örgütleri listesi’ne ekliyor.
ABD Başkanı Donald Trump imzalı başkanlık kararnamesine göre hareketin Mısır, Lübnan ve Ürdün’deki yapılanmalarına yaptırım uygulanacak."
https://islamianaliz.com/amp/haber/26907922/abd-ihvanin-misir-lubnan-ve-urdundeki-kollarini-teror-orgutu-ilan-edecek1i
En meşru savunma haklarını kullanan, ülkelerini, toplumlarını Amerika ve benzeri kötülüklerden ve işgallerden kurtarmaya, korumaya çalışanları terörist olarak ilan edilebilmekte ve ne yazık ki; o bölgede bulunan ülkelerin çoğu da bu kararlarda ve bu kararların uygulanmasında ABD'nin vereceği rolleri yerine getirme konusu da mutabık kalabiliyorlar.
Aynı şekilde başka ülkeleri işgal eden, sömüren, soykırım yapan, terör estiren güçler ve kendilerini ise terörist ve soykırımcı haydutlar olarak değil, kurtarıcı ve ıslah ediciler olarak lanse edebilmektedirler.
Hem kurduğu ve yönettiği, eğitip donattığı teröristleri bölgeye salan ve hem de bu örgütlerle mücadele bahanesiyle bölgede bulunan İşgalci ABD.
El Kaide'yi bölgede destekleyen, ABD'nin taleplerini yerine getirmeyeceğini anlayınca lidere lideri Usame Bin Ladin'i öldüren, en son kendisinin de terörist olarak ilan ettiği Colini'de karar kılan, onu terörist lisesinden çıkaran hatta Suriye'ye cumhurbaşkanı yapan terör merkezleri ABD,İngiltere...
İstediğin zaman terörist ilan ettiği gibi istediği zaman, İşine geldiğinde terör listesinden çıkarabiliyor; istediği zaman dünyanın her tarafından çeşitli bölgelere sevk edebiliyor, istediği zaman saç sakal tıraşı yaptırıp kravat taktırabiliyor, basket oynatabiliyor ve parfüm bile sıkabiliyor. Kimine kurşun; kimine parfüm...
İşine yarayacak, halkına, bölgesine ihanet edebilecek, ona uşaklık, kölelik, kulluk edecekleri istediği paye ile istediği yere getirebiliyor, iltifatlar ediyor, hediyeler, madalyalar ve ödüllerle taltif edebiliyor, teşekkürlerini sunabiliyor...
Ülkesini, halkını ve bölgesini talancılara karşı koruyan, kaynaklarını ona/onlara peşkeş çekmeyi reddeden Venezuela,Yemen gibi onurlu ülkeleri işgale yönelebiliyor ve seçilmiş liderlerini terörist ilan edebiliyor. Ama iki yılı aşkın bir süredir 20 bin'den fazlasının çocuk olduğu 100 bin'den fazla insanın öldürüldüğü ve devam eden bir soykırımı sürdürenleri ise bomba vererek, kritik dönemlerde kendisi savaşa katılarak, kendisi de bu suçun içinde olarak, fail olarak ve daha birçok yol ve yöntemle destekleyebiliyor...
Suriye, Yemen gibi İsrail'e kulluğu reddeden duruşlar sergileyen ülkelere karşı ise işbirlikçi ülkelerden koalisyonlar oluşturarak oralarda soykırımlar gerçekleştirebiliyor...
Bazı ülkelerin ordularını, güvenlik güçlerini (Devrim Muhafızları, Haşd-ı Şabi gibi) terörist ilan edebiliyor; bazı şehirleri (Kudüs) gayr-i meşru bir yapının (İsrail) başkenti ilan edebiliyor...
Bahane uydurarak veya buna bile gerek duymadan başka ülkelerde darbeler tertipleyebiliyor, terör faaliyetleri, iç karışıklıklar çıkarabiliyor hatta işgal gerçekleştirebiliyor.
İstediğin zaman teröristleri ve ülkeleri aynı ve ülkeleri aynı cephede buluşturabiliyor, barıştırabiliyor ve bunları kendi çıkarları doğrultusunda kullanacak şekilde bir cephe haline getirebiliyor (Suriye vb).
Siyonizm'e biat ve itaat eder, onlar için çalışır, onlar için ülkeni, halkını ekonomik zorluklar, savaş ve terör riskine/süreçlerine sürükler, onların bir ülkeyi işgal etmelerine katılır, soykırım ve işgalleri destekler ve tedarik edersen, hakları için direnenleri siyonizm hesabına ama onlara yardım maskesi ile ayartırsan, silahlarını ellerinden alma, vatanlarını boşaltma gibi projelerde rol alırsan, terörist organizasyonlarda ve işgal edilmek istenen bir ülkeye saldıran koalisyonlarda yer alırsan, elçiliğinde adam da parçalasan, baş da kessen, uluslararası kurallar gereği uluslararası kuruluşlarca terörist ilan edilsen...bile terörist ilan edilmezsin. Ama ne zaman ki, bu köhne küresel nizamın işgal ve zorbalığına haklı ve meşru bir itiraz yöneltsen, vatanını, değerlerini, şerefini, namusunu,haklarını korumaya yönelsen, esareti reddedip dirensen en büyük terörist olursun.
Batsın bu dünya.
