Normalleşme ve İsrail’in Tanınması/”Var Olma Hakkı”
İsrail’in kuruluş ve meşrulaştırılma süreçlerini hatırlayalım. Vücudun kabul etmediği bir organ gibi. Hala öyle. Yüzyılın anlaşmasını da BM üzerinden aklama çabası var. Ben yaptım oldu tarzıdır ama defakto da olsa oluyor işte. Tepkisizlik ve parçalanmışlık devam ettiği sürece de olacak ve bu utanmazlık, bu işgaller diğer coğrafyalarda da sürecek.
Aslında BM, İsrail’in varlığını meşru gördükten sonra tarafsızlığını açık şekilde göstermiş oldu. Bu aşamada Müslüman ülkelerin, İsrail’in varlığını/meşruluğunu tanımakta değil; BM’den ayrılma konusunda acele davranmaları gerekirdi. Yapmaları gereken buydu. Ama hala aynı. İşgal neredeyse tüm Filistin’i kapladığı ve diğer İslam topraklarına da yayıldığı halde, bırakın karşı durmayı, bir yumruk da biz vuruyoruz, işgalcilerin safında bu ifsad projelerine katılıyoruz.
İsrail, hem BM’ nin baskı ile meşrulaştırılan hem de Filistin toprakları üzerinde kurulmasından ve hem de Siyonist ideolojisinden dolayı meşru değildir. İki nedeni elesek bile; sırf Filistin toprakları üzerinde kurulmuş olması; onun meşru olmaması için yeterli bir nedendir.
BM’ nin İsrail’ in kurulmasına onay vermesi; BM’ nin meşruluğunu sonlandırmıştır. BM, Müslümanlar için bağlayıcı olmamalıdır. Buna güçleri yetmiyor ve birlik olmamaları ya da kendilerinin uluslararası kurumları yok diye BM’ ye yolları düşüyor olsa bile, İsrail’ i tanımak zorunda değiller. Bu, çok anormal ihanete, normalleşme adını vermeleri ise ayrı bir kepazelik.
Müslüman ülkelerin; 67 sınırları veya iki devletli çözüm gibi söylemleri de aslında bir tuzaktır ve uluslararası hukuk kaidelerine aykırıdır. Çünkü bu söylem; işgali meşrulaştırıcıdır. İsrail için uygulanacak adil uygulama; İsrail devletinin lağvedilmesi ve bu süreç boyunca işgal, işkence, suikast, tehcir ve diğer savaş suçlarını işleyen Siyonistlerin ve onlara destek olanların yargılanmasıdır.
Siyonist İslam etkisi ile NATO ve diğer terör yapıları/devletleri tarafından saldırıya uğrayan coğrafyalarda mazlumların yanında olamıyoruz çoğu kez.
İslam ülkelerinin yapamadığı ya da onlara yaptırılmayan; genel düşmana karşı birbirleri arasındaki ihtilafları bir kenara bırakmalarıdır. Bunu, sadece zayıf olmakla açıklayamayız. Tarihte de çoğu kez; bizden görünen her söylemin bir arka planı olduğu hep sonradan açığa çıkmıştır. ‘Fakat’ ve ‘ama’ larla bugünkü İsrail’e biat etme pozisyonuna nasıl gelindiğinin tahlilini sağlıklı yapamadığımız zaman; Siyonist İslam’ı doğru anlayamayız. Ancak tarihte yaşananların aynısı da, farklı versiyonları da hep yaşandı ve şu an itibariyle de yaşanmaktadır.
Siyonist İslam’ın geçmişteki ayak izleri yine de önemlidir.
“Özellikle "dindar-muhafazakar-sağcı-İslamcı" (artık nasıl derseniz) çevrede, İstiklal Marşı şairimiz merhum M. Akif'in şu mısraları meşhurdur: "Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!/Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?/'Tarih'i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;/Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?"
Şüphesiz "ibret" alabilmek için "kolektif siyasal hafızamızı" sorgulamaya ihtiyacımız var. Kendi tarihini, kendi geçmişini kutsayan; klişelerle, hamasetle, sloganlarla, etiketlerle, kalıpyargılarla, önyargılarla hareket eden bir bakış açısının ibret alması nasıl mümkün olabilir? Böyle bir bakış açısı "tekerrüre mahkum" değil midir? Burada yazacaklarım "anlamaya" niyeti olanlar içindir. Tahkir ve manipülasyonla ayakta duranlar için yapabileceğimiz bir şey yok.
Merhum Necip Fazıl'ın, 17 Mayıs 1956'da, Büyük Doğu'da yayınlanan yazısının başlığı "Şehinşah" idi. "Dost İran Şehinşahı topraklarımızda" diye başlayan yazı şöyle bitiyordu: "Asırlardan beri rüyası görülen inkılâp çapında bir davranışın başında bütün Doğu aleminin nurânî şehrâyinlerle parıldatması gereken bu dâvanın muazzam zafer tâkı altından geçerek, işte İran Şehinşahı topraklarımıza girmiş ve safalar getirmiştir. Tâkın bir kenarında da, bu âzim eserin mimarına ait küçük bir imza vardır:Adnan Menderes. Bu dâva, şah dâvaların şehinşahıdır."
Necip Fazıl'ın, muazzam edebiyatıyla süslediği davanın adı Bağdat Paktı'ydı. O yıllarda, dindar muhafazakarların yayın organlarında Bağdat Paktı'na ilişkin böylesi bir coşkulu dili görmek şaşırtıcı değildi. Necip Fazıl'ın dışında Eşref Edip, Bediüzzaman Said-i Nursi gibi büyük isimler Bağdat Paktı'nı selamlayanlar arasındaydı. Sebilürreşad ve Büyük Doğu gibi dindar kesimin önde gelen dergileri, Bağdat Paktı'nı tezahüratla karşılayan pek çok haber yaptı; onlara göre "İslâm Birliği" kuruluyordu.
Bağdat Paktı ilginç bir birliktelikti. 24 Şubat 1955 günü saat 23.30'da Bağdat'ta Adnan Menderes ve Nuri Said Paşa'nın imzalarıyla hayata geçti. Sebilürreşad'ın sahibi Eşref Edib'in Temmuz 1957'de "anlayışlı hükümet reisi" olarak tanımladığı Nuri Said Paşa, aslen bir Osmanlı subayıydı. Osmanlı ordusuna 1909'da katılmıştı. İngiltere'nin desteğiyle çıkarılan Arap isyanlarında Osmanlı'ya karşı savaşmış, daha sonra İngilizler tarafından Irak'a başbakan yapılmıştı. 8 kez başbakanlık koltuğuna oturan Nuri Said Paşa, sıkı İngiliz yanlısı tutumunu ölümüne kadar sürdürdü. Bağdat Paktı devam ettiği sürece, Nuri Said Paşa'nın Osmanlıları arkadan vuran tarihi rolü önemsenmedi.
Üstad'ın "dost İran Şehinşahı" dediği kişi, Şah Rıza Pehlevi'ydi. "Dost İran" tahmin edilebileceği gibi o zamanlar da Şii'ydi. Şah Rıza Pehlevi de Nuri Said Paşa gibi Batıcıydı. İkisinin ortak bir özellikleri daha vardı. Her ikisi de bir süre önce ülkelerinden kaçmış, Nuri Said Paşa'yı İngiltere, Şah Rıza'yı ise ABD tekrar geri getirip ülkenin başına geçirmişlerdi. Şah o meşhur sözünü, CIA Tahran İstasyon Şefi Kermit Roosevelt'e o zaman söylemişti: "Tahtımı Allah'a, halkıma, orduma ve size borçluyum."”
… Düşünüyorum da, o günler de yazıyor olsaydık muhtemelen "Nasır'cı", "Mısırcı" olarak etiketlenecektik.
Bu tarihin önümüze koyduğu soru şudur: Bizim dostumuzu-düşmanımızı kim belirliyor? 1950'lerde İran'ı "dost", Mısır'ı "düşman" yapan temel parametre nedir?
Mezhep mi? Etnisite mi? Niçin o yıllarda "Şii İran" bizim dostumuz oluyor da, "Sünni Mısır'a" düşman oluyoruz? Niçin Süveyş Krizi sırasında "Acem oyunları" değil de "Arapların bizi arkadan vurduğu" söylemi revaç kazanıyor? Niçin Nasır "fitneci" oluyor da, Nuri Said Paşa'yı "anlayışlı hükümet reisi" yapıyoruz? Bağdat Paktı'nı "İslam Birliği" olarak görmemize sebep olan yanlış nedir, nerededir? Niçin bizim siyasi olayları okuyuşumuz nihayetinde ABD-İngiltere-İsrail üçlüsüne hizmet ediyor? Bizi kim manipüle ediyor? Kim bizi sürekli bir başka şeyle korkutup Amerika'nın yanında hizaya çekiyor? Niçin manipülasyona bu kadar yatkınız?
Bağdat Paktı, 1959 yılında Irak'ta yapılan darbenin ardından adını değiştirerek yoluna devam etti. Yeni adı, Türk siyasi tarihine 27 Mayıs 1960 darbesinde okunan bildiriyle kazındı: CENTO. Bildirinin son cümlesi şöyle bitiyordu: "NATO'ya, CENTO'ya bağlıyız"
CENTO'ya bağlılık 19 yıl daha devam etti. 1979'da İran'da Şah'ın devrilmesiyle birlikte CENTO da tarihe karıştı.
Şimdi sıra NATO'da. O da tarihe karışacak inşaallah; tabii ki ibret almaya niyetliysek.””
https://www.milligazete.com.tr/makale/3583792/mucahit-gultekin/dostumuzu-dusmanimizi-neye-gore-belirliyoruz
“Boşaltılmış ve etkisiz kılınmış kendi sorunlarıyla boğuşan bir Suriye, Ürdün’ün teslimiyeti, Lübnan’ın direnişi, Filistin’in kuşatılmışlığı, Mısır’ın ve Arap ülkelerinin çoğunun tamamen teslim oluşu sonuçları belirliyor. Irak, İran ve Türkiye’nin içinde bulundukları durumlar ortada. Arap Baharı karabasanı Müslümanların öngörüsüzlüğü ile bugüne gelindi.
Tarihte yaşananların benzeri tekrarlanıyor. Aslında değişen bir şey yok.
Kudüs özelinde Filistin ve bölge sorunları, Türkiye’deki sorunların tamamı iç içe. Biri diğerinden bağımsız değil. Bunları birbirinden ayırmadan ya da bütüncül değerlendirmeden sağlıklı sonuçlara ulaşılamaz. Gördüğümüz şu; kritik dönemlere emperyalizm bir hamlede bulunur, bu tarafta hamasi duygular sloganlarla iç boşaltılır, ortalık biraz durulur gibi olur, o atılmış adımlar üzerinden bir süre soğuma olur. Aslında o ilk adımda olan olmuştur. Peşi sıra diğer hamleler gelmeye başlar.
Suriye hamlesi emperyalizmin öngörüsü ile sürüklenilen durum hiç de hayrımıza olmadı. Bu sadece bizi meşgul etmedi ve yıpratmadı ve çözümsüz bırakmadı. Asıl hedef Filistin ve Kudüs’tü. Ne yazık bu hamleye bizler dâhil olduk emperyalizme katkı sağladık. Bir bütün olarak. Gidişatı etkileyecek parça bölük hamleler değil büyük ve bir çığ gibi büyüyen bir hamle ile olabilir. Abede’yi bölgede tedirgin edecek büyük bir ses ve büyük bir çıkış. Bir zamanlar Abede bölgede itibar yitirince politikalarında görece kimi hamlelerde bulunmuş uzun bir süre içinde toparlanmıştı. Şimdi güç tamamen onlarda görünüyor. Bu gücü durduracak büyük bir çıkış Müslümanların birlikteliğinin büyük bir hamlesiyle olabilir. “
https://www.milligazete.com.tr/makale/3622056/ali-haydar-haksal/kudusun-isgali-bir-sonuc
“2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş Türkiye İslamcıları için tam bir turnusol kağıdı oldu.
Amerika’nın öncülük ettiği, Türkiye, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin taşeron olarak kullanıldığı bir muhalefet organizasyonu gerçekleştirildi.
Türkiye iç savaş öncesi yağlı-ballı olduğu Esad’ı bir anda düşman ve katil ilan etti. Türkiye İslamcıları da önemli ölçüde Ak Parti iktidarı ile aynı safta yer alarak ‘Suriye Devrimi’ hedefini seslendirdiler. Amerika güdümünde bir devrimin nasıl olabileceği ve neye hizmet edeceği soruları hiçbir zaman cevaplanamadı.
Suriye’den sonra sıranın kendisine geleceğini görmesi, İran’ın Esad’ın yanında yer almasına neden oldu. Amerika ve İsrail’in Suriye’deki oyununun bozulması için Esad’a destek kararı alındı.
Suriye iç savaşı süreci Türkiye İslamcılarının sağcılaşma serüvenini hızlandırdı. Anti emperyalist, ümmetçi damar yerini Sünnici ve Yeni Osmanlıcı olarak tanımlanan yeni bir damara bıraktı.
Bu yeni damar artık Amerika’yı değil İran’ı hedefe koydu. Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmail’den bu yana İran ile ilgili tüm defterler yeniden açıldı.
Önce İran’ın Türkiye için rakip olduğu konusu tüm zeminlerde işlendi. Ortadoğu’nun çeşitli yerlerinde Amerika’ya karşı ağırlıklı Şii örgütler tarafından yürütülen mücadele; direniş olarak değil, Şii yayılmacılığı şeklinde lanse edilmeye başlandı.
Bir zamanlar Türkiye-İran dayanışmasından söz edenler artık İran’ı tehlikeli bir rakip olarak vasfediyorlardı. ‘İran büyürse Türkiye küçülür, Türkiye büyürse İran küçülür’ şeklinde ifade edilen bir rekabet dillendiriliyordu.
Kasım Süleymani suikasti bizi yeni bir evreye taşıdı. Amerika’nın bir Müslümanı şehid etmesinden haz duyulması, davul-zurna ile bu suikastin kutlanması; İran’ın artık sadece rakip değil, hasım olarak ilan edildiği anlamına gelir. Bu husumetin yanında Amerika ve İsrail’e duyulan husumetin çok küçük kaldığını söylemek de abartı olmaz.
İran’ı hasım ilan eden eski İslamcı güruh için ümmete ya da bölgemize öncülük yapmanın olmazsa olmaz koşulu Türk ve Sünni olmaktır.
Kendi kavmini ya da mezhebini daha fazla sevmek ya da daha tutarlı görmek normal bir tutumdur. Ancak kavmini ya da mezhebini takıntı seviyesinde yüceltmek, söz konusu olan kavmi ya da mezhebi olunca hak ve adalet körlüğü yaşamak sapkın bir ideolojiye işaret eder. Bu ideoloji faşizmdir.
Gelinen nokta; eski İslamcı bu güruhun önce sağcılığa, şimdi de faşistliğe evrildiğinin emarelerini taşıyor.
Ümmetin tüm unsurlarının masada eşit şartlarda oturduğu bir dayanışma yerine, Türk ve Sünni olanın otomatikman lider olduğu ve kalanların da ona tabi olduğu bir ümmet beklentisi sadece Amerika ve İsrail’in işine yarar. Kavmi ve mezhebi olarak bölünmüş ya da kastlara ayrılmış bir ümmet zilletten kurtulamaz.
Söz konusu değişimin üç temel nedene dayandığını düşünüyorum:
- Bu kesimin abi ya da üstadları kendilerini İslamcı olarak tanımlasalar da, ideolojik mayaları her zaman Türk-İslam sentezi olarak kaldı. 1970-1990 arası esen ümmetçi kasırga bunlarda İslamcı bir öz oluşturamadı, ancak İslamcı bir kabuk oluşturdu. Görüntüleri İslamcı, fakat ruhları ve zihinleri Türk-İslam sentezi ile hemhal bir taife… 1990 sonrası Amerika’nın bölgemizdeki işgalleri, ekonomik yaptırımları, kültürel operasyonları karşısında ümmetin çaresizliği bu taifeyi önce devrimcilikten sonra ümmetçilikten kopardı. Özlerine dönerek Yeni Osmanlı tezine sıkı sıkıya yapışmakla kalmadılar, Müslüman kitleyi de belirli ölçüde etkilediler.
- İlgili kesimin bazı önde gelenlerinin Suudi-Körfez cephesi ile kısmen platonik kısmen finansal bir aşk yaşadığına dair ciddi işaretler mevcut… Köşe yazılarında, televizyon programlarında Suudi güzellemeleri ile Suud-Amerika ittifakının değirmenine su taşıdılar. Bu zevatın önemli bir kısmının Suud-Körfez hattından nemalandığını da biliyoruz. Suud’un para ile adam satın alma konusundaki ünü hepimizin malumudur. Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katledilmesi bu süreci yavaşlattı ise de tamamen durduramadı. Süreç ağır da olsa işliyor.
- İran İslam Devrimi’nin zaafları da değişimi körükledi. Devrimin siyasi ve askeri duruşundaki örneklik diğer alanlara yansımadı. Ekonomik, kültürel, sosyal bir örneklik oluşturulamadı. Bunda dış baskılar kadar içteki yanlışlıklar ve beceriksizliklerin de etkisi oldu. Bazı İranlı mezhepçi mollaların başka ülkelerde mezhep satmaya kalkışmaları her zaman devrimin aleyhine işledi. Diğer önemli bir zaaf da İran’ın kendi tezleri ile ilgili kamuoyunu aydınlatma konusunda yetersiz kalması idi. Hem ümmet, hem de dünyanın mazlum halkları İran’ın düşünce ve duruşu ile ilgili zamanında ve doğru bilgiye çoğunlukla ulaşamadılar. Amerika elindeki iletişim ve bilişim gücü ile kara propaganda yaparak İran’ı şeytanlaştırmaya çalıştı. Tüm bu hususlar İran İslam Devrimi’nin itibarını zedeledi.
Tek başına Türkiye, tek başına İran, tek başına Pakistan, tek başına Malezya; küresel sisteme ve Amerikan emperyalizmine rağmen çıkış yapamaz, ümmetin ve dünyanın kurtuluşuna giden yolu açamaz.
Ancak ve ancak birlik olursak, Amerika’ya ram olmayan İslam ülkeleri ittifak ederse, İslam Birliği gerçekleşirse; ümmetin ve dünyanın kurtuluşuna giden yolu açabiliriz.
Ümmet bilinciyle, ümmetçi bir bakış açısıyla, mezhepçiliği ve kavmiyetçiliği dışlayarak aydınlık bir geleceği oluşturabiliriz.
Mezhep ve kavmiyet kokan her türlü düşünceyi ve duruşu lanetlemeliyiz. Kavmi ve mezhebi ne olursa olsun, Müslüman Müslüman’ın asla rakibi veya hasmı değildir.”
http://www.islamianaliz.com/m/3795/turkiye-islamcilarinin-hazin-evrimi
Sonuç olarak; tarihi doğru tahlil etmek; bizleri şimdi yaşananları da doğru tahlil etmeye götürmeli. Bu olmuyorsa, ortada ciddi bir kasıt var demektir. Bu bağlamda bazı hususlara dikkat çekerek sonlandırmak istiyorum.
Siyonist İslam’ ın ana ruhunu doğru saptamalıyız. O, çoğu kez masum veya doğal görünümlü bir ambalaj içerisindedir ki; biz onu doğal olarak gelişen tarihi bir seyir olarak algılayabiliriz.
Bu bağlamda; daha 1982 yılında Suriye’ nin Hama katliamının iç yüzünü araştırmalı ve İran-Irak savaşı devam ederken İran’ın destek aldığı tek Arap ülkesi olan Suriye konusundaki ısrarın görünmeyen sebeplerini/diğer körfez ülkeleri üzerinden kurulan ve emrin batı tarafından verildiği projeleri dikkatle incelmeli.
İsrail’in kuruluşunun ilk yılları başta olmak üzere İslam ülkeleri ve Arap dünyası için büyük tehlikenin İsrail olduğu ama diğer bir kısım İslam ülkeleri için ise tehlikenin Komünizm olmasının nedenlerini iyi incelemeli.
İsrail dururken, Arap baharıyla düşürülemeyen Suriye’ ye neden topyekun bir saldırı başlatıldığının ana nedenlerini iyi incelemeli. Arap baharı ve son olarak Suriye’ ye saldırı konusunda hangi ülkenin/eksenin nerede durduğu ve ne yaptığı iyi irdelenmeli.
Afganistan’ın Rusya tarafından işgalinde, birçok ülke gençlerinin-tıpkı bugün Suriye’ye koşmaları gibi- Afganistan’a koştuklarının –bu hassasiyeti eleştirmiyorum- ama ABD tarafından işgal edilirken; bırakın gençlerin aynı yönlendirmeyle oraya gidip ABD işgaline karşı savaşmasını, o ülkelerin askerlerinin bile işgal güçleriyle birlikte hareket ettiklerinin nedenlerini iyi incelemeli.
Siyonist İslam ruhu, hepimize az ya da çok sirayet etmiştir.
İsrail, ABD ve diğer teröristler bizlere her türlü zilleti yaşatırken; onlara karşı kınama ve endişe söylemleriyle yetinen bizler; biz İslam ülkelerinin kendi aralarındaki en küçük bir anlaşmazlıkta nasıl kahraman kesildiğimizin derin arka planını iyi incelemeliyiz.
Libya, Irak, Gazze, Afganistan, Yemen, Sudan ve Suriye’ de yaşanan nedir? Bunlar aynı savaşın cepheleri değil mi?
Antisemitizm, uluslararası toplum, İsrail’in kendini koruma hakkı gibi tuzak ve gayri meşru söylemleri kullanmamalıyız ve bu algılara karşı uyanık olmalıyız.
BM veya farklı küresel güçlerin haksızlıklarını aklayan kurum ve kuruluşların, bir haksızlığı, işgali onaylamalarının veya kabul etmelerinin, yapılanın haksızlık olduğunu değiştirmeyeceğini bilerek politika ve tutum gerçekleştirmeliyiz. Bu bağlamda; -direniş unsurları bile kimi zaman etkilense veya onlara dayatılsa bile- iki devletli çözümün, İsrail’ in var olma hakkı, İsrail’ in kendini savunma hakkı, 67 sınırları gibi söylemlerin kullanılması doğru değildir ve bu söylemler İsrail’ in meşruluğunu ve işgali tanıma anlamı taşır. Bu söylemleri kullanarak; Filistin’ e destek veriliyor algısı oluşturma girişimleri Siyonist İslam özellikleri taşır ve aynı mutfağın ürünüdür. İsrail’ in var olma hakkı yoktur ki; kendini savunma hakkı olsun.
Adım adım gelen yüzyılın fitenesi sürecinde; söylem ve eylemlere bakılmalıdır. İslam coğrafyaların’ a yapılan saldırıların İsrail’ in güvenliği ve genişlemesine katkıları olduğu halde nerede durulacağı iyi tahlil edilmelidir.
Türkiye ve diğer İslam ülkelerindeki üslere, siyasi yapılara, kurdukları paktlara/ittifaklara, uluslararası ittifaklara, kurum ve yapılarını hangi ülkeleri model alarak yapılandırdıklarına, darbelere mesela; 12 Eylül darbesine, o dönemdeki Rabıta denen Suudi yapılanmasının faaliyetlerine, CİA’ nın Pakistan’ da yetiştirdiği cihatçı grupların zihniyetleri ve kullanıldıkları yerlere, İslam ülkelerindeki STK’na, cemaatlere, tarikatlara, Laikliğin nasıl uygulandığına, Diyanet ve benzeri kurumların işleyişine dikkatlice bakılmalıdır.
Guantanamo, Gazze, Yemen, Suriye, Libya, Irak gibi kanayan yerlerimiz dururken; demokrasiden, insan haklarından, müttefiklikten söz etmenin anlamsızlaştığı ortadadır.
Seyyid Kutup’ un Antiamerikancı duruşu, Camp David Anlaşmasını imzalayan Enver Sedat’ ı öldüren Halid İslambulli ve Filistin direnişinin önemli unsuru Haması bünyesinden çıkaran ama geçmişinde ve tüzüğünde silah kullanmak olmayan ve bir ihya hareketi olan İhvan’ ın, bütün uyarılara rağmen 1982’ de, Mısır’ da değil de; ısrarla Suriye’ de bir ayaklanma başlatmasını; Hama’ da üzücü/kahredici bir katliamla sonuçlanan bu kalkışmanın saiklerini iyi tahlil etmeliyiz. Aynı ısrar, neden 2011’ de de tekrar Suriye için nüksetti? İşte Siyonis İslam’ ın ne olduğunu, bu soruların doğru cevaplarında aramalıyız.
Bunun bir tuzak olduğu açıkça belli olduğu halde ve aklıselim tüm stratejist askeri ve sivil otoritelerce belirtilmesine rağmen; aynı ruh, aynı algılar ile Suriye’ de savaşa sürüklenmemiz isteniyor. ABD’ nin, bizi bu savaşa iterek zayıflatmak istediği açıkça ortadadır.
Kuveyt’ i işgal etmesi için ABD’ nin Saddam’ a yaktığı yeşil ışığı hatırlamalıyız. ABD’ nin, Türkiye’ nin dostu olmadığı gerçeğini akılımızdan çıkarmamalıyız.
Siyonist İslamcı algı ve eylemlerin, Suriye ve bölge politikalarında Türkiye’ yi zora sokacağının görülmesi/gösterilmesi oldukça önemlidir. ABD, bunu istiyor, İsrail, bunu istiyor, bu kesin. Türkiye zayıflatılmak isteniyor, bunu görmeliyiz. Bölge ülkeleriyle dayanışma ve iletişim; ABD ve İsrail eksenine karşı ve Rusya ile ihtiyatlı birliktelikten başka, bu süreci en az zararla atlatma/çıkış yolu görünmüyor.
Rabbim, İslam beldelerinde savaşan tüm evlatlarımızın namlularını, birbirlerinden gerçek düşmana çevirmelerini nasip etsin, acılarını bizlere göstermesin. Zihinlerimizin ve coğrafyamızın, ABD, İsrail/Siyonist İslam hegemonyasından kurtulmasını çabuk eylesin.
Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin
Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Reklam Alanı
Diğer Yazıları
- BELKİ DE GÜNEŞ BATI’ DAN DOĞACAK 27 Nis 2024, 10:17
- “İRAN’A TEŞEKKÜRLER” 20 Nis 2024, 10:34
- BEKLEYİŞ - 2 13 Nis 2024, 10:24
- BEKLEYİŞ 06 Nis 2024, 10:35
- ‘BİR SOYKIRIMIN ANATOMİSİ’ 30 Mar 2024, 10:41
- ARTIK VAR 23 Mar 2024, 10:42
- SÜRPRİZLER 16 Mar 2024, 10:32
- BU SOYKIRIM KİMİN ESERİ? 09 Mar 2024, 11:02
- AÇLIK OYUNLARI – 2 02 Mar 2024, 10:23
- UMUTLU OLMALI MIYIZ? 24 Şub 2024, 10:56
- İLK NORMALLEŞME: CAMP DAVİD 17 Şub 2024, 10:20
- KAYBEDENLER 10 Şub 2024, 10:20
- “AÇLIK OYUNLARI” 03 Şub 2024, 10:19
- HER İHTİMAL MÜMKÜN 27 Oca 2024, 10:22
- SOYKIRIMA ALIŞMAK! 20 Oca 2024, 10:24
- İNSANLIK VİCDANI, KÜRESEL SİYONİZM’DEN DAVACI 13 Oca 2024, 10:30
- İSRAİL, ÖLÜM DÖŞEĞİNDE ÖLMEK İSTEMİYOR 06 Oca 2024, 10:22
- SURİYE'NİN KASIM SÜLEYMANİ'Sİ 30 Ara 2023, 10:31
- 7 EKİM DEVRİMİ BİR UMUTTUR 23 Ara 2023, 10:57
- GEMİLER 16 Ara 2023, 10:25
- BÜYÜYÜNCE NE OLMAK İSTİYORSUN? 09 Ara 2023, 10:08
- HEPİNİZ ORDAYDINIZ 02 Ara 2023, 10:13
- AKSA TUFANI VE GAZZE ÇOCUK SOYKIRIMI’NDA BUNDAN SONRASI 25 Kas 2023, 10:09
- YENİ BİR ÇAĞIN İLK SOYKIRIMI: GAZZE ÇOCUK SOYKIRIMI-2 18 Kas 2023, 10:46
- GAZZE’ DE KİM KAYBETMELİ? 11 Kas 2023, 09:44
- SON SAVAŞ 04 Kas 2023, 10:03
- YENİ BİR ÇAĞIN İLK SOYKIRIMI: GAZZE ÇOCUK SOYKIRIMI 28 Eki 2023, 10:09
- MUHAKEME YETİSİ KAYBI VE KÜRESEL İNTİFADA 21 Eki 2023, 09:59
- 7 EKİM/ YENİ BİR ÇAĞIN BAŞLANGICI 14 Eki 2023, 12:25
- BİR TAŞLA KAÇ KUŞ ÖLÜR? 07 Eki 2023, 12:38
- ZAMAN 30 Eyl 2023, 12:06
- 'SUSUN ÖĞRETMENİM' 23 Eyl 2023, 12:32
- EKONOMİK YAPTIRIM 16 Eyl 2023, 14:12
- KİMDİR KESEN PARMAKLARIMIZI? 09 Eyl 2023, 15:16
- LA/HAYIR 02 Eyl 2023, 13:05
- 'YOL BİR YERE GİDER' 26 Ağu 2023, 14:26
- “EY KAVMİM!” 19 Ağu 2023, 13:03
- İNSAN- OTORİTE İLİŞKİSİ 12 Ağu 2023, 12:50
- “ARADIĞINA AMA BULAMADIĞINA…” 05 Ağu 2023, 12:29
- HER MEVSİM “MEVSİMLİK” DRAM 29 Tem 2023, 16:47
- SERMAYE 22 Tem 2023, 19:23
- ÖZGÜRLÜK MÜ, HÜRRİYET Mİ? – 2 15 Tem 2023, 16:19
- ÖZGÜRLÜK MÜ, HÜRRİYET Mİ? 08 Tem 2023, 09:51
- ATLANTİK/KÖTÜLÜK VE KÜRESEL KÖLELİK 01 Tem 2023, 12:34
- ABDURRAHMAN ARSLAN, LİBERALİZM VE MUHAFAZAKARLIK 24 Haz 2023, 10:30
- ÇOCUKLAR ÖLÜR MÜ? 17 Haz 2023, 14:43
- DİJİTAL ÇAĞDA DEMOKRASİLERİN UYUŞTURUCU ETKİSİ 10 Haz 2023, 14:00
- BÜTÜN SEÇENEKLER MASADA MI? 04 Haz 2023, 15:11
- İSLAMİ VAROLUŞ VE ENGELLER – 3 27 May 2023, 18:12
- NAKBE BİTER Mİ? 20 May 2023, 12:21
- EVET, ONLAR KAZANMIYOR 13 May 2023, 13:08
- MİDE BULANDIRICI BİR ZAMAN 06 May 2023, 12:13
- SORUNLAR, KÜRESEL SİSTEMDEN KAYNAKLANIYOR 29 Nis 2023, 12:25
- BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN 22 Nis 2023, 15:29
- DEPREMZEDELER, DÜNYA KUDÜS GÜNÜ VE KUDÜS MEYDANI 15 Nis 2023, 12:26
- SONUN BAŞLANGICI 08 Nis 2023, 12:26
- ÇÖZÜM: KİŞİSEL/TOPLUMSAL/SİSTEMSEL DEĞİŞİM 01 Nis 2023, 12:20
- İSLAMİ VAROLUŞ VE ENGELLER – 2 25 Mar 2023, 12:21
- AHLAKİ KOLONLARIMIZ SAĞLAM MI? 18 Mar 2023, 12:36
- İSLAMİ VAROLUŞ VE ENGELLER 11 Mar 2023, 12:11
- ‘BİLİNÇ VE ONUR YOKSULLUĞU’ 04 Mar 2023, 12:48
- ZAMANI MIYDI YANİ? 25 Şub 2023, 12:47
- DEPREMİN DİNİ, IRKI YOKTUR 18 Şub 2023, 12:02
- DEPREM VE UMUT 11 Şub 2023, 13:05
- İÇİMİZDEKİ MAHKEME: VİCDAN 04 Şub 2023, 12:49
- KUR'AN' I YAKAN BİZİZ 28 Oca 2023, 12:16
- ALLAH’ IN İPİ 21 Oca 2023, 12:41
- BÜTÜN DÜĞMELER 14 Oca 2023, 12:14
- BİLİM İSLAMLA ÇELİŞEMEZ 07 Oca 2023, 12:27
- ‘SERMAYESİ ERİYEN ADAM’ 31 Ara 2022, 12:38
- İSLAM, TABİAT, FITRAT 24 Ara 2022, 12:13
- HİBRİT SAVAŞ, ‘NORMALLEŞME’ VE ÇARESİZLİK ALGISI 17 Ara 2022, 12:34
- ZORBALIK 10 Ara 2022, 12:13
- YALAN ÇAĞI 03 Ara 2022, 12:27
- YOKSUL ÖĞRETMENLER GÜNÜ 26 Kas 2022, 12:07
- “ONUN İNANCINI ONDAN ÖTÜRÜ SEVDİM” 19 Kas 2022, 13:02
- TÜRKİYE VE İRAN' IN ORTAK KADERİ 12 Kas 2022, 12:06
- KÜRESEL MUKTEDİRLERİN JEOPOLİTİK HEDEFLERİ/BÜYÜK RESİM 05 Kas 2022, 12:22
- EŞREF-İ MAHLUKAT 29 Eki 2022, 12:12
- ‘DEĞERLERİNİZİ SATMAYIN ..!’ 22 Eki 2022, 12:10
- YOKSULLUK KADER Mİ, SİSTEMSEL Mİ? 15 Eki 2022, 15:34
- HAYRET, NEDEN KİMSE HAYRET ETMİYOR? 08 Eki 2022, 12:09
- 'ZEYTİN AĞACI PLATFORMU' NEDEN YALNIZ BIRAKILDI? 01 Eki 2022, 12:29
- EVRENSEL DİRENİŞ BİLİNCİ VE MAHSA AMİNİ ' İ PROVOKASYONUNDA ISKALANANLAR 24 Eyl 2022, 12:35
- ÇOCUK, BAKKAL VE SOKAK 17 Eyl 2022, 12:51
- SÜREGELEN SORUNLAR EĞİTİMİ UMUT OLMAKTAN ÇIKARIYOR 10 Eyl 2022, 11:53
- URFA SAHİPSİZ Mİ? 03 Eyl 2022, 12:53
- YOLDAKİ İŞARETLER 27 Ağu 2022, 12:14
- YURT VE BARINMA SORUNU 20 Ağu 2022, 12:17
- KUL HAKKI 13 Ağu 2022, 12:09
- EĞİTİM, SINAVLAR VE GENÇLERİMİZ 06 Ağu 2022, 12:13
- DİN TOPLUM KURAR, İNSAN İNŞA EDER 30 Tem 2022, 11:52
- ASTANA DEĞİL, "TAHRAN ZİRVESİ" 23 Tem 2022, 11:51
- MÜMKÜN VE GEREKLİ BİR ÖNERİ 16 Tem 2022, 12:51
- SORUN ÜRETİM Mİ? 02 Tem 2022, 12:22
- ‘BÜYÜK HABER’ 25 Haz 2022, 12:48
- ZARİF BİR YAPRAK DAHA RÜZGARA BIRAKIRKEN KENDİNİ/Mevlana İdris Zengin 18 Haz 2022, 13:04
- EKONOMİYİ SARSAN NEDENLER 11 Haz 2022, 12:24
- ÜÇ BAYRAK YÜRÜYÜŞÜ 04 Haz 2022, 12:28
- ULUSLARARASI SİVEREK SEMPOZYUMU 28 May 2022, 12:42
- BİR YIL DEĞİL; HER YIL GÖBEKLİTEPE YILI! 21 May 2022, 12:45
- BİLİM, POZİTİVİST BİLGİ VE VAHİY 14 May 2022, 12:46
- ŞAHSİYETLER, OLAYLAR VE HAKİKATLER – 4 ABDURRAHMAN ARSLAN/1. KISIM 07 May 2022, 13:11
- HÜZÜNLER SEVİNCE DÖNSÜN BU BAYRAM 30 Nis 2022, 13:05
- ADİTASYON KAĞIDI 23 Nis 2022, 13:39
- “CİVE PAKİSTAN, CİVE TÜRKİYE” 16 Nis 2022, 12:19
- YOKSULLUĞUN SİSTEMSEL BOYUTLARI 09 Nis 2022, 12:45
- RAMAZAN’ A GİRERKEN 02 Nis 2022, 12:56
- “TARLADA BALIK” MI? 26 Mar 2022, 12:25
- HALEPÇE’DEN ERBİL'E KÜRTLER VE BÖLGENİN KADERİ 19 Mar 2022, 12:26
- İSRAİL, HANGİ SORUNUMUZUN RESMİDİR? 12 Mar 2022, 12:33
- İŞGALE KARŞI MIYIZ? 05 Mar 2022, 12:20
- NATO, UKRAYNA VE BİZ 26 Şub 2022, 12:39
- SAVRULMALAR 19 Şub 2022, 12:41
- ACİL TEDBİRLER 12 Şub 2022, 12:27
- BİR TOPLUMSAL YARA OLARAK “MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLİĞİ” 05 Şub 2022, 12:23
- ZARRAB DAVASI, NEYİN DAVASI? 18 Kas 2017, 13:34
- AYNI GEMİDE OLMA/MA BİLİNCİ 10 Tem 2020, 12:42
- FELAKET KAPİTALİZMİ VE ŞOK UYGULAMALAR – 3 12 May 2020, 18:05
- ŞAHSİYETLER, OLAYLAR VE HAKİKATLER- 1 16 Eki 2021, 11:36
- 1 MAYIS BİLİNCİ VE ÜCRETLENDİRME SİSTEMİ 04 May 2018, 15:23
- Sınav Odaklı Eğitime Son Verilmeli 15 Mar 2017, 13:29
- BÜYÜK GÜNAHLAR 24 May 2019, 12:40
- ÇOCUKLAR, CAMİ, GÖRMEZ/DİYANET AMCA 02 Ağu 2017, 13:48
- TEFECİLİK ÖLÜM SAÇIYOR 19 Eki 2018, 12:32
- İNFAK VE PAYLAŞIM 05 Ağu 2017, 19:00
- MURSİ ÖLÜRKEN İZLEMEK! 19 Haz 2020, 15:28
- İSLAMCILIK ELEŞTİRİLERİ 25 Mar 2018, 16:04
- EMEK VE ADALET BİLİNCİ 03 May 2017, 15:13
- BİZE NE OLDU? 12 Tem 2017, 14:07
- 28 ŞUBAT/”İKNA” ZULMÜ VE 8 MART 08 Mar 2019, 12:26
- KUDÜS ŞAİRİ 08 Oca 2021, 13:29
- SİYONİST İSLAM-3 07 Şub 2020, 13:10
- URFA YEŞİLE MECBUR 23 Ağu 2019, 12:36
- 2018 ÇOCUK İŞÇİLİĞİ İLE MÜCADELE YILI 24 Şub 2018, 12:48
- AİLEDE BABANIN ROLÜ 21 Ara 2018, 14:21
- ÖZGÜRLÜK MÜ, SAPKINLIK MI? 11 Oca 2019, 12:23
- “YÜRÜ GİDELİM ABİ…” 28 Şub 2020, 12:42
- Eğitimde temel sorunlar 21 Oca 2017, 12:56
- GENÇLERİMİZ 22 Oca 2022, 11:43
- SREBRENİTSA, ALİYA VE GENÇLİK 12 Tem 2019, 13:54
- SORUN “KADINA ŞİDDET” Mİ? 29 Kas 2019, 14:18
- ORUÇ; İNŞA, YARDIMLAŞMA VE DUA 24 Nis 2020, 13:28
- URFA, ÜLKENİN GIDA İHTİYACINA CEVAP VEREBİLİR Mİ? 15 Mar 2019, 12:59
- Seçim ve İstikrar 11 Şub 2017, 13:00
- FELAKET KAPİTALİZMİ VE ŞOK UYGULAMALAR - 4 15 May 2020, 14:59
- URFA’ DA EMLAK PAHALILIĞI VE KİRACILIK 03 Tem 2021, 13:14
- İSLAMCILIK NEREYE? 22 Şub 2019, 12:16
- SORGULAMA VE HATIRLAMA 25 Eyl 2020, 12:32
- DUA 11 Eki 2019, 16:47
- KÜRESEL KUŞATMA VE HAMAS 07 May 2017, 15:18
- Yeni il milli eğitim müdürü ve beklentiler 01 Şub 2017, 13:08
- KAŞMER PROJESİ RAFTAN İNDİRİLMELİ 09 Eki 2021, 12:01
- NEYİ KAYBETTİK, EKSİK NE? 06 Kas 2021, 11:10
- BİN BELLA'DAN BUGÜNE 01 Haz 2018, 13:59
- KURBAN 17 Tem 2021, 12:29
- RAHMETLİ ERBAKAN HOCA NEDEN ÖZLENİYOR? 01 Mar 2019, 12:52
- İYİYİ MÜMKÜN KILMAK 13 Ara 2019, 16:42
- BÜYÜK RESİM KÖTÜ AMA DAYANMALIYIZ 24 Nis 2021, 12:26
- Yanlışlar ve Doğrular 07 Oca 2017, 13:36
- “ERCÜMEND ABİ” 29 Oca 2021, 12:18
- TAHRİFAT VE DEJENERASYON 31 Mar 2018, 15:41
- MERHAMET 23 Eki 2021, 11:18
- Türkiye'nin Medeniyet Potansiyeli 29 Mar 2017, 14:28
- ÇÜRÜMEYİ FARK ETMEK 09 Eki 2020, 13:31
- KUDÜS’ ÜN KILICI DENKLEMİ DEĞİŞTİRİRKEN – II 22 May 2021, 11:31
- SEÇİMLERİMİZ VE BEKAMIZ 05 Nis 2019, 12:30
- KÜRESEL ISINMA VE KURAKLIK 14 Oca 2018, 19:58
- ZİHNİ İNŞA SÜRECİNDE, BOZGUNCULUKLA MÜCADELE 20 Tem 2018, 14:47
- Yanlışlar ve Doğrular 3 14 Oca 2017, 12:55
- “BAĞ EVLERİ VE HOBİ BAHÇELERİ YIKILMASIN” 19 Şub 2021, 11:40
- ALLAH SORUYOR: “SAKINMAZ MISINIZ?” 17 Nis 2021, 15:20
- FUAT SEZGİN KİMDİ? 06 Tem 2018, 13:41
- 8 MART, KADIN VE YAŞAM HAKKI İHLALLERİ 11 Mar 2018, 13:51
- Türkiye ve Küresel Faşizm 01 Nis 2017, 12:40
- TERÖRÜN ANA KAYNAĞI ABD VE 'KARANLIK PRENS': MİCHAEL D'ANDREA 07 Haz 2017, 13:47
- İŞSİZLİĞE GEÇİT VERME! 08 Kas 2019, 16:35
- İNGİLİZ ŞİİLİĞİ 30 Nis 2017, 15:37
- DEDAŞ, ETME! 17 Tem 2020, 13:21
- TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ-2 14 Mar 2020, 13:33
- MUSİBETLER KARŞISINDA İNSAN 28 Ara 2018, 12:22
- KUDÜS’ ÜN KILICI DENKLEMİ DEĞİŞTİRİRKEN 18 May 2021, 11:00
- FAZİLETLİ OLMAK VE NİTELİKLİ SUSKUNLUK 26 Ağu 2018, 17:30
- DUYARLILIK/GÜVEN/UMUT/ADALET = HAYAT 21 Şub 2020, 12:25
- PANDEMİ, EKONOMİ, EĞİTİM 07 Ağu 2020, 16:18
- EĞİTİM SİSTEMİMİZ MUTSUZLUK ÜRETİYOR 23 Nis 2017, 19:35
- DOĞRU YERDE DURMAK VE ARAKAN 09 Eyl 2017, 18:31
- Bu Ülkenin Üç Genci 25 Mar 2017, 13:28
- ÇOCUKLAR VE KARNELER 14 Haz 2019, 13:36
- EĞİTİM, ÜRETİM, İSTİHDAM- II 15 Oca 2022, 11:43
- SİYONİST İSLAM-4 14 Şub 2020, 12:42
- YENİ DİNLER 21 Haz 2017, 13:43
- YENİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI VE AR-GE 18 Eyl 2017, 15:10
- KONFORMİZM 13 Kas 2020, 14:17
- KUDÜS 18 May 2018, 15:15
- 28 Şubat Başarılı Bir Darbedir 01 Mar 2017, 13:11
- URFA'NIN KALKINMASI, İŞSİZLİK VE FUAR ALANI 16 Nis 2018, 11:50
- Yeni müfredat taslağı eğitime ne katar ? 18 Oca 2017, 12:47
- ZİHNİ İNŞA SÜRECİNDE “VATAN/EVİMİZ” BİLİNCİ 28 Eyl 2018, 15:46
- ADALET TOPLUMU OLMALIYIZ 25 May 2018, 17:20
- 20. ZIRHLI TUGAY KOMUTANLIĞININ TAŞINMAMASI HALKA EZİYETTİR 08 Tem 2017, 14:32
- DUVARLARI YIKMAK 10 May 2017, 13:54
- SAF İYİ / POTANSIYEL İYİ 27 May 2017, 14:55
- TÜRKİYE İRAN İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL GİDİŞAT 07 Eki 2017, 21:03
- ZORLUKLARI BİRLİKTE AŞABİLİRİZ 27 Mar 2021, 12:43
- TOLUMSAL KONSENSUS, BİRLİKTE YAŞAMA VE BİRLİK OLMA 26 Eki 2018, 12:30
- REFERANDUM'A YAKLAŞIM POLİTİKALARI BİZLERİ AYRIŞTICI OLAMAMALI 30 Eyl 2017, 12:40
- BATININ DÖNÜŞÜM ARAYIŞLARI VE KUDÜS GÜNÜ 31 May 2019, 12:54
- ŞİDDET TOPLUMU OLMAYI ÖNLEMELİYİZ/ŞİDDETE SIFIR TOLERANS 20 Oca 2018, 14:42
- BÜYÜYEN TEHLİKE: UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI 17 Şub 2018, 13:34
- ÜÇÜNCÜ YOL 03 Haz 2017, 18:36
- KUR'AN SAHNELERİ VE İNSAN 17 Nis 2017, 14:20
- KÜRESEL GERGİNLİK VE TÜRKIYE 05 Nis 2017, 17:23
- ASTANA SÜRECİNİN ÖNEMİ 01 Tem 2017, 18:42
- FİYATLAR, NEDEN JET HIZIYLA DÜŞMÜYOR? 25 Ara 2021, 11:41
- “BİR ASKER” /ŞEHİD/ KASIM SÜLEYMANİ/HAC KASIM 10 Oca 2020, 12:04
- ŞİMDİ İNFAK VAKTİ 03 Nis 2020, 15:56
- AMERİKAN ZORBALIĞI 25 Oca 2019, 12:28
- 'İSRAİL, BİR TERÖR DEVLETİDİR' 16 Ara 2017, 16:55
- “GELİN TANIŞ OLALIM” 08 Şub 2021, 11:34
- KORONAVİRÜSLE MÜCADELE BİTMEDİ 14 Ağu 2021, 12:56
- ERKEN SEÇİM 20 Nis 2018, 14:00
- KUALA LUMPUR D8 OLABİLİR Mİ? 27 Ara 2019, 16:03
- UYUŞTURUCU VE MADDE BAĞIMLILIĞI 04 Eyl 2020, 16:57
- EĞİTİM SİSTEMİMİZ MUTSUZLUK ÜRETİYOR 23 Nis 2017, 15:35
- SON MESAJ 26 Nis 2017, 13:31
- ŞAHSİYETLER, OLAYLAR VE HAKİKATLER – 2 30 Eki 2021, 11:15
- İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNEMESİ 14. MADDE: “ZULÜM ALTINDAKİ HERKES BAŞKA ÜLKEYE SIĞINMA HAKKINA SAHİPTİR” 31 Tem 2021, 12:18
- ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİ VE SORULAR 05 Tem 2017, 13:48
- ŞANLIURFA’ NIN ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARI 04 Eyl 2021, 12:21
- TÜRKİYE İRAN İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL GİDİŞAT 08 Eki 2017, 14:36
- MERHAMET MEDENİYETİ HAC FARİZASI VE YANLIŞ DİN ANLAYIŞLARI 02 Ağu 2019, 14:44
- İNTERNET VE TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI 28 Oca 2018, 14:51
- ELİMİZDEKİ EN BÜYÜK GÜÇ: KUR’AN 01 Şub 2019, 15:16
- Şüphesiz ki islam, Batıyı da kurtaracaktır 04 Şub 2017, 14:52
- “TEMİZ AKIL” 20 Eyl 2019, 13:06
- İSLAM'IN ŞARTLARI: EMPATİ 29 Tem 2017, 12:35
- BAYRAM SONRASI UMUTLAR 28 Haz 2017, 13:26
- ENGELLİLER HAFTASI 13 May 2017, 14:58
- SİYONİST İSLAM-2 31 Oca 2020, 13:08
- "NORMALLEŞME" İÇİN NE DEDİLER? 21 Ağu 2020, 12:45
- YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BURUK BAŞLADI 15 Eyl 2019, 19:56
- ERDEMLİ OLMAK VE İLKESEL DÜŞÜNMEK 11 May 2018, 13:50
- İSLAM MUTLAK İYİLİKTİR 10 Nis 2020, 12:26
- "İMKANSIZ DEVLET" 06 Ara 2019, 16:16
- MUHAMMED MURSİ 19 Haz 2021, 12:42
- ÜRETİM, İSTİHDAM VE URFA 25 Ara 2020, 13:12
- HAYIR DİYELİM Mİ? 30 Kas 2017, 12:25
- YENİLENEBİLİR ENERJİ VE ELEKTRİK SORUNU 14 Haz 2017, 13:35
- HER ALANDA KÖKLÜ POLİTİKALAR 03 Tem 2020, 13:22
- MESELE GIDA MI? 25 Eyl 2021, 12:04
- 28 ŞUBAT NEYDİ? 26 Şub 2021, 11:59
- KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖLÇEKTE HALİMİZ 05 Tem 2019, 13:19
- YARIN BAYRAM OLSUN MU? 07 Haz 2019, 14:36
- AĞAÇLANDIRMA SEFERBERLİĞİ 07 Ağu 2021, 12:10
- YALNIZLIK DOSYASI 07 Mar 2021, 12:54
- 18 ARALIK ULUSLARARASI GÖÇMENLER GÜNÜ VE SURİYELİ 'MİSAFİRLERİMİZ' 28 Ara 2017, 14:46
- GÖBEKLİTEPE YILI 02 Kas 2018, 12:06
- KARNEMİZ 18 Oca 2019, 12:20
- İfade Özgürlüğü 11 Mar 2017, 13:51
- ALİMLER TOPLUMUN REHBERLERİDİR 25 Eki 2019, 16:14
- “EVDE KAL” 20 Mar 2020, 12:42
- ORYANTALİST TUZAKLAR VE ALİMLERİN SAYGINLIĞI 18 Ara 2020, 14:07
- 2020 BİTTİ Mİ? 31 Ara 2020, 19:24
- EĞİTİMİN TEMEL SORUNLARI, SİSTEM ARAYIŞLARI VE YENİ MİLLİ EĞİTİM BAKANI 13 Tem 2018, 13:09
- ZİHNİ İNŞA SÜRECİNDE OKUMAK VE KİTAP 21 Eyl 2018, 13:15
- EĞİTİM, ÜRETİM, İSTİHDAM 08 Oca 2022, 11:42
- OKULLAR AÇILIRKEN 14 Eyl 2018, 13:42
- SARI YELEKLİLER, YENİ BİR DiRENiŞ MODELİ OLABİLİR Mİ? 07 Ara 2018, 12:57
- HAK VE SABIR 16 Eki 2020, 20:43
- SEZAİ KARAKOÇ/SON OSMANLI 20 Kas 2021, 11:28
- BRZEZİNZKİ 31 May 2017, 15:00
- 2017'DE DÜNYA VE MAZLUMLAR 30 Ara 2017, 13:08
- Anayasaların Ana Problemleri 27 Şub 2017, 13:39
- REFERANDUM NASIL SONUÇLANMALI? 12 Nis 2017, 14:21
- IRKÇILIK TEHLİKESİ VE KÜRESEL TERÖRİZM 20 Ağu 2017, 15:56
- MASUM DEĞİLİZ HİÇ BİRİMİZ 06 Eyl 2019, 13:33
- WİKİLEAKS BELGELERİ 19 Nis 2019, 13:41
- OLUMLU MESAJLARLA KENETLENMEK 12 Haz 2020, 19:13
- SEMAVİ ÖĞRETİLER 24 Tem 2021, 12:51
- İbadet Felsefemiz 22 Şub 2017, 12:55
- 1 MAYIS KUTLANIRKEN 03 May 2019, 19:04
- GENÇLER İŞSİZ VE PARASIZ, AİLELER BORÇ BATAĞINDA 16 Ağu 2019, 13:57
- KİTAP FUARI DEVAM EDİYOR 03 Ara 2018, 13:18
- ZİHNİ DEĞİŞİM 24 Tem 2020, 15:43
- AMBARGO-II 03 Ağu 2018, 18:09
- Batıya/Kaosa geçit yok 04 Oca 2017, 12:53
- Ötekileştirme ve Irkçılık 08 Şub 2017, 12:33
- AMBARGO-I 02 Ağu 2018, 15:29
- PERİKLES'TEN BUGÜNE DÜNYA 15 Şub 2019, 12:25
- AYLARIN SULTANI RAMAZAN 10 Nis 2021, 12:08
- ŞAHSİYETLER, OLAYLAR VE HAKİKATLER – 3 13 Kas 2021, 11:31
- BÖLGESEL KENETLENME GECİKTİRİLMEMELİ 19 Tem 2017, 13:46
- ANNE; “ANNE” DİR 17 May 2019, 12:28
- HATA YAPANLARI UYARALIM VE BİRBİRİMİZE DESTEK OLALIM...!!!! NORMALLEŞTİRMEYİN!.. 21 Ağu 2020, 12:41
- Eğitimde Teknoloji Kullanımı ve Yeni Müfredat 18 Şub 2017, 14:28
- ŞİMDİ NE YAPMALI? 02 Haz 2020, 20:19
- “FARKINDALIĞIN DİLİ” 26 Tem 2019, 14:13
- SIĞINMACI MİSAFİRLERİMİZ/ÖTEKİLER 17 May 2017, 13:12
- RABBİN KULDAN İSTEDİĞİ/İNSANIN DEĞERLİLİĞİ 13 Mar 2021, 13:30
- 24 HAZİRAN 22 Haz 2018, 15:35
- “HOŞ GELDİN KARDEŞİM” 28 Ağu 2020, 13:23
- MEMURLARIN HAK ARAYIŞI 21 Ağu 2021, 12:36
- MADDE BAĞIMLILIĞINI ÖNLEME VE OKUL/AMATEM-ÇEMATEM 09 Kas 2018, 12:17
- ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN YURT VE BARINMA SORUNLARI 18 Eyl 2021, 12:30
- TATİL, EĞİTİM VE ÇOCUKLARIMIZ 08 Haz 2018, 14:43
- KİTAP OKUMAK 27 Mar 2020, 12:28
- ÜRPERTEN BİR SUSKUNLUKTUR GOLAN! 29 Mar 2019, 12:57
- 2020 VE BEKLENTİLER 03 Oca 2020, 15:39
- ENGELLİLERE YAKLAŞIMIMIZ NASIL OLMALI? 15 Kas 2019, 17:28
- GÖBEKLİ TEPE YILI, REKABET YILI OLABİLİR Mİ? 12 Nis 2019, 12:41
- BÜYÜK FELAKET 24 May 2017, 14:06
- 2019'DA UMUTLAR VE KAYGILAR 04 Oca 2019, 12:35
- DİJİTAL ÇAĞDA BİLGİYE YAKLAŞIM 29 Oca 2022, 12:29
- DAHA GÜZEL URFA 17 Ağu 2018, 13:53
- Türkiye ve Avrupa İlişkileri 22 Mar 2017, 12:37
- YARIN BAYRAM! 09 Ağu 2019, 13:17
- KÜRESEL OYUNLARI VE TEHDİTLERİ DOĞRU OKUMA 03 Şub 2018, 13:59
- FELAKET KAPİTALİZMİ VE ŞOK UYGULAMALAR – 5 19 May 2020, 12:20
- Belirsizliğin diğer adı: Trump 28 Oca 2017, 13:20
- SOSYAL YARALARIMIZ DERİNLEŞİYOR 03 Mar 2018, 12:43
- ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN İTİBARI VE 24 KASIM 27 Kas 2020, 16:18
- MEMUR VE EMEKLİYE YİNE 'BUÇUK'LU ZAMLAR, HAYIRLI OLSUN! 27 Ağu 2017, 14:52
- ORUÇ VE HAK BİLİNCİ 23 May 2017, 13:58
- FELAKET KAPİTALİZMİ VE ŞOK UYGULAMALAR – 7 (SON) 21 May 2020, 14:10
- KARUN 01 Oca 2022, 11:38
- FELAKET KAPİTALİZMİ VE ŞOK UYGULAMALAR - 6 20 May 2020, 21:06
- HASAR TESPİTİ 18 Eyl 2020, 13:56
- GELENEKSEL TABULAR 07 Eyl 2018, 13:47
- URFALI BAKAN: FAKIBABA 23 Tem 2017, 15:29
- İhvan 15 Şub 2017, 12:44
- EKSEN KRİZİ 14 Eki 2017, 13:42
- NE HALDEYİZ? 15 Oca 2021, 13:11
- ALGI YÖNETİMİ VE MANİPÜLASYON 18 Ara 2021, 13:01
- KARNEMİZ 10 Haz 2017, 12:54
- “NEFES ALAMIYORUM” 04 Haz 2020, 18:24
- YAŞAM YÜKÜ AĞIRLAŞIYOR 11 Eyl 2021, 12:11
- GAZZE DİRENİŞİ BİR MİLAT MI? 16 Kas 2018, 12:09
- KENTİMİZE SAHİP ÇIKALIM! 22 Oca 2021, 12:09
- ALİMİN ÖLÜMÜ 14 Ağu 2020, 13:27
- KÜRESEL KURAKLIK, İKLİM VE DENGE 12 Haz 2021, 12:52
- Belirsizliğin diğer adı: Trump 28 Oca 2017, 13:52
- PEYGAMBERE SAHİP ÇIKMAK 30 Eki 2020, 13:37
- SİYONİST İSLAM 24 Oca 2020, 13:21
- BİR SİVEREK GÖNÜLLÜSÜ: KOÇALİ AYMAZ 08 Şub 2019, 12:33
- PANDEMİ TEDBİRLERİ VE DEZAVANTAJLI KESİMLER 20 Kas 2020, 13:21
- SAF İYİ / POTANSIYEL İYİ 27 May 2017, 14:50
- BİLGİ, BİLİNÇ VE CAHİLİYYE 27 Eyl 2019, 16:11
- REFERANDUM NASIL SONUÇLANMALI? (II) 19 Nis 2017, 13:52
- STEPHEN HAWKİNG, ALBERT EİNSTEİN, RACHEL CORRİE, TANRI VE ALLAH 17 Mar 2018, 12:37
- İNSANLIK VE UMUT 23 Eki 2020, 14:17
- SURİYELİ SIĞINMACILAR VE BİZ 05 Eki 2018, 18:45
- İşsizlik 18 Mar 2017, 12:43
- GAP HAVA LİMANI VE UÇAK SEFERLERİMİZ 17 Haz 2017, 13:04
- URFALI BAKAN: FAKIBABA – II 26 Tem 2017, 14:33
- YEŞİL, KIRMIZI ÇİZGİMİZ Mİ? 02 Ara 2017, 14:18
- EKONOMİK ŞİDDET VE EKONOMİK KURTULUŞ SAVAŞI 27 Kas 2021, 11:34
- EMANET VE İHANET 02 Eki 2021, 15:15
- DEPREM 04 Eki 2019, 16:50
- ABD BÖLGEYİ BÜYÜK KAOSA SÜRÜKLEMEK İSTİYOR 09 Nis 2017, 15:04
- İNSAN HAKLARI YALANI 14 Ara 2018, 12:22
- YAŞAM ALANLARINDAKİ ENGELLER 04 Ara 2020, 14:03
- “ALLAH BİZE YETER/ O, NE GÜZEL VEKİLDİR” 28 Haz 2019, 13:24
- KENDİNİ VE ALLAH'I BİLMEK 08 Nis 2018, 13:46
- MURSİ’ NİN ŞEHADETİ, BİZE NEYİ ÖĞRETMELİ? 21 Haz 2019, 14:24
- ÖĞRETMENLER VE HİBRİT EĞİTİM 11 Eyl 2020, 13:44
- ORUÇ / TUTMAK 10 May 2019, 12:31
- KARANLIK VE UMUT 03 Nis 2021, 11:57
- GEÇMİŞİN RUHUNU TANIMAK 30 Ağu 2019, 13:15
- KEŞKE! 10 Tem 2021, 13:08
- "OĞLUM GİBİ" 11 Ara 2021, 11:51
- Yanlışlar ve Doğrular 2 11 Oca 2017, 13:07
- GIDA POLİTİKAMIZ NASIL OLMALI? 11 Şub 2018, 13:20
- ÇALIŞAN VE "ÇALIŞMAYAN" KADIN 18 Eki 2019, 15:54
- İNSAN MEHMET ALAGAŞ/”ÖYLE DEĞİLDİ BU TÜRKÜ BİLRİM” 20 Mar 2021, 13:29
- 8 Mart ve Kadınlarımız 08 Mar 2017, 12:24
- ÇOCUKLAR 26 Nis 2019, 14:32
- DİNLEMEK 22 Kas 2019, 18:24
- YARIN BAYRAM 24 Haz 2017, 20:03
- KORONA NEYİ DEĞİŞTİRMELİ? 18 Nis 2020, 15:25
- 15 TEMMUZ BİR FIRSATTI 16 Tem 2017, 15:49
- Rakka / Yeni Bir Evre ve Riskler 04 Mar 2017, 13:49
- İSLAM KARDEŞLIĞINI ENGELLEYEN PUTLAR 05 Haz 2021, 12:08
- “HOŞ GELDİN KARDEŞİM” SALDIRININ ANLAMI, MAHİYETİ VE NEDENİ 22 Mar 2019, 12:48
- ŞİDDETİ FARK ETMEMEK 01 Kas 2019, 15:40
- BÖLGESEL SAVAŞTA YENİ HEDEF SADECE LÜBNAN MI? 11 Kas 2017, 14:09
- DOĞRU BAKMAK, DOĞRU DÜŞÜNMEK 19 Tem 2019, 13:08
- SEYYİD KUTUB’ U ANLAMAK 31 Ağu 2018, 13:34
- EĞİTİMDE SİSTEM ARAYIŞLARI VE KAYIP NESİLLER 23 Eyl 2017, 12:34
- FURKAN CELEP NEYİN RESMİ? 02 Eki 2020, 16:16
- FELAKET KAPİTALİZMİ VE ŞOK UYGULAMALAR - 2 07 May 2020, 15:00
- HOBİ BAHÇELERİ 12 Şub 2021, 13:43
- GENÇLERİN İSTİKBALİ VE ÜNİVERSİTE SINAVLARI 01 Tem 2020, 21:34
- AMBARGO - III 10 Ağu 2018, 14:15
- MERG BER AMERİKA! / AMERİKAN EMPERYALİZMİNE ÖLÜM! 07 Oca 2018, 19:25
- KÜRESEL SÖMÜRÜ SİSTEMİ KARŞISINDA LOKAL KONUMLANMALAR 20 Ara 2019, 15:41
- DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ VE KADININ KONUMU 23 Kas 2018, 12:18
- 3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ 04 Ara 2021, 11:55
- ÖĞRETMENİN RIZKINA/EK DERSİNE DOKUNMAYIN! 30 Nis 2021, 12:03
- YEREL YÖNETİMLERİN DENETLENMESİ VE İMAR İLE İLGİLİ SİSTEMSEL SORUNLAR KAŞMER DAĞINDA YENİ BİR UYDU KENT 12 Eki 2018, 13:05
- OKULLAR AÇILMALI/MI? 28 Ağu 2021, 12:55
- FELAKET KAPİTALİZMİ VE ŞOK UYGULAMALAR 03 May 2020, 21:31
- TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ 06 Mar 2020, 12:26
- UMUDUMUZU YİTİRMEYELİM 26 Haz 2021, 13:34
- RAMAZAN BİTERKEN 08 May 2021, 14:20
- “İNSAN HAKLARI”, PANDEMİ VE DAYANIŞMA SEFERBERLİĞİ 11 Ara 2020, 15:11
- “BİR ASKER”/ŞEHİD/ KASIM SÜLEYMANİ/HAC KASIM-2 17 Oca 2020, 13:16
- Astana süreci iyi değerlendirilmeli 25 Oca 2017, 13:18
- ÖĞRETMENLER MUTLU MU? 27 Kas 2017, 13:12
- EN KÖTÜ ŞER: EHVENİ ŞER 29 Haz 2018, 13:18
- PROJELER MEVSİMİ 28 Nis 2018, 15:22
- KIŞ YAKLAŞIRKEN URFA 06 Kas 2020, 19:00
Popüler Haberler
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum