Reklam Alanı

ALGI YÖNETİMİ VE MANİPÜLASYON

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Dijitalleşme, yapay zeka çalışmalarında gelinen nokta ve post truth süreçlerin birlikte yaşandığı bir sürüklenme içindeyiz. Bu da manipülasyon ve algı yönetimlerine karşı daha donanımlı, hazırlıklı ve tavırlı olmayı önemli kılar. Algı yönetimi ve diğer yönlendirilmelere ve sömürülere karşı uyanık olmak ve sağlıklı bir konum belirlemek için temel yaklaşımların da sağlıklı olması önem arz eder. Bu bağlamda varlığa, bilgiye, insana/topluma, hukuka ve tarihe sağlıklı yaklaşabilmek; aklın, hikmetin, vahyin karşısında mevzilenen seküler, kolonyalist, Kapitalist şer odaklarının mahiyeti ve bu odakların tüm kollarını, çalışma şekillerini ve küresel tahakküm örneklerini görmek, doğru analiz etmek öncelikli gereksinimlerdendir. İlk insanın İblis tarafından günaha sürüklenmesi de bir algı yönetimi sonucu olmuştur. Aslında algı yönetimi ve manipülasyonun temel ilke ve uygulamaları ve bu konuda inananlara Rabbimiz tarafından yapılan uyarılar Kitabı Kerim’ de çokça geçmektedir. Din ile aldatmaktan, bozguncuların, ıslah ediciler olduklarını söylemelerine; İblis’ in yalan tezine yemin ederek güven telkin ederek Adem’ i kandırmasından, insanın kendini ve kendi eğilimlerini tanıması gereğine kadar birçok konu ve yöntem ayetlerde geçmektedir. Bu yazıda ki gayem; önemli bir gündem maddesi olması gereğine inandığım, Mücahit Gültekin’ in Algı yönetimi ve manipülasyon konularındaki çalışmalarına dikkat çekmektir. Daha önce de bu konuda iki yazı kaleme almıştık ancak konunun ehemmiyeti ve özellikle gençler başta olmak üzere, oldukça hayati bir muhakeme bilinci edinmeye yönelik katkı sağlayıcı içerikler barındırması; tekrar gündeme taşınması ve irdelenmesini zorunluluk haline getiriyor. Kendisi sosyal medya hesabında da kitabının 15. Baskısını tanıtmış ve altta da kitaptan alıntıların da yer aldığı birbirinden kıymetli yorumlar yapılmış. Bunlardan sadece birini buraya almak istiyorum: “Amacın gizlenmesi en önemli kuraldır. Kandırma sürecinin amacı "kandırmak" olduğu için, hiçbir kimseyi "Seni kandırmak istiyorum" diyerek kandıramazsınız. s22 Projenin ana teması şuydu: Kadınlar Amerika'da erkekler tarafından baskıya uğruyor, özgürlükleri kısıtlanıyordu. Sigara bu erkek egemen baskıya karşı başkaldırma anlamına geliyordu. Ayrıca Amerika'nın özgürlüğünü sembolize eden Özgürlük Heykeli de elinde bir meşale tutuyordu. Kadınların ellerinde yanan sigaralar da onların erkek egemen düzene karşı özgürlük meseleleri olacaktı. s24 Bernays'ın toplumun önüne çıkıp: "Kadınların sigara içmesi tütün şirketlerinin cirolarını artıracak. Bütün kadınlara sesleniyorum. Lütfen sigaraya başlayın. “demesi Herhalde saçma olurdu.Ama amaçlanan ve olan şey tamda buydu. Sigara içmenin kadınları Özgür yapacağı Bernanay'sın kadınlar için ürettiği sahte bir amaçtı. s25 Türk siyasetinin önde gelen isimlerinden Süleyman Demirel'in tarihe geçmiş meşhur bir sözü vardır. "Kendim için bir şey istiyorsam namerdim."Algı yönetmenleri yaptıkları şeylerin kendi faydalarına değil bizim faydamıza olduğuna bizi ikna ederek başarılı olabilirler. s25 Bir yalanı en iyi, bir grup doğrular muhafızı korur. s27 Sadece alacağımız peyniri değil, ne zaman ve nasıl Uyumamız gerektiğini, haftanın hangi günü hangi rengi giymemiz gerektiğini, nasıl yürüyeceğinizi, nasıl oturmamız gerektiğini, konuşurken elimizi ayağımızı nereye koymanız gerektiğini anlatan her biri kendi alanında uzman pek çok otorite hayatımıza şekil vermeye çalışıyor. Herhalde orta çağdaki kilise rahipleri bile insan hayatına bu kadar karışmıyorlardı. s35 Aslında algı yönetimi ve manipülasyon tekniklerinin ardında yatan temel ilke gayet basittir. Eğer silah üretiyorsanız, savaşa ihtiyacınız vardır. İlaç üretiyorsanız, hastalığa eğer bilgi üretiyor sanız da cehalete. s49 Namus ve cinayet kavramını ısrarla yan yana zikreden bu perspektif, "namus duyarlığını masum Canlar almaktadır" mesajı vererek namus kavramını mahkum etmeyi istemektedir. s90 Algı yönetmenleri ve manipülatörler bizim düşünmemizi değil karar verip harekete geçmemizi istemektedir. s98 Sayısal çokluğun kutsallaştırıldığı bir çağda yaşıyoruz. s104 Algı yönetimi ve manipülasyon açısından oldukça önem taşıyan "Aldatıcılar da sizi Allah'ın adıyla aldatmasınlar." (Fatır suresi 5) Hedef kitlenin sahip olduğu değerleri algı yönetmenleri tarafından araç sallaştırılabileceği vurgulamaktadır. s109 Halkımız "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar." demiş. Bu söz algı yönetmenlerinin doğru söyleyenlere karşı nasıl bir yöntem takip edeceğini anlatıyor. Diğer bir ifade ile: Eğer doğruyu söylemeye niyetliysen; yalnız bırakılmaya, itibarsızlaştırmaya, dışlanmaya, itilip takılmaya, horlanıp- küçük düşürmeye, iftira ve hakarete uğramaya da hazır olmalısın. s109 "İsviçreli bilim adamları" diye başlayan haberler, okuyucuya "okuyacağınız şey sıradan bir bilgi değil, bilimsel bilgidir; objektif, mantıklı, deneylerle kanıtlanmış ve diğer bilim adamlarının kontrolünden geçmiş... güvenebilirsiniz. “Mesajı verir. Bu mesaj pek çok bilimsel bilgi için doğrudur. Ama Bazıları için değil daha doğrusu bazı önemli /hayati bilimsel bilgiler için değil...Daha az sayıda ama daha ciddi şekilde kişisel ve toplumsal hayatımız üzerinde etkili olan bazı bilimsel araştırmalar algı yönetimi ve Manipülasyon olarak kullanılıyor mu? Bu soruya tereddüt etmeden evet cevabını verebiliriz. s140” *** “Toplum mühendisliği; özellikle küresel hegemonik güçlerin, sömürü çarkından kurtulmamış olan ülkeler/toplumlar üzerinde kullanılan ve sonuç veren uygulamalar olmakla beraber; yöneticilerin, kendi toplumları üzerinde de uygulayabildikleri görülmektedir. Küresel sapkın projelerin, insan hakları kapsamında algılanabilmesi ve üniversite okumuş insanların dahi adeta inovasyon tutsağı haline gelmiş olması, algı yönetimlerinin başarılı bir şekilde uygulandığının göstergesi sayılabilir. Toplumlar üzerinde algı oluşturma; sadece ürün tanıtımı, reklam ve diğer ekonomik yönlendirmelerle sınırlı değildir. Algı yönetimi uygulamalarının hedef ve kapsamı oldukça değişmiş ve genişlemiştir. Algı, genel olarak; 'bireyler tarafından hisleri sayesinde edindikleri bilgileri anlamak ve içinde bulundukları dünyaya düzen vermek için, seçme, organize etme ve yorumlama işlemi' biçiminde tanımlanmıştır. Bu süreç algıyı oluşturma sürecidir. Oluşturulan algı, hedef kitleye; medya, sinema, kitap, okul/eğitim ve diğer araçlarla nakledilir. Algı yönetimi, o denli başarılı olabilir ki; insanlar, yalan olduğunu fark etmeksizin ve hatta yalan olduğunu bildiği halde bazı durumları sahiplenip savunabilmektedir. Think tank (düşünce kuruluşu), anket şirketleri, lobicilik/PR şirketleri, stratejik araştırma merkezleri gibi kuruluşlar algı oluşturmanın önemli elemanlarıdır. Medya da kullanılarak; eğitim alanları, sinema, spor ve insana hitap edilebilen tüm alanlar, algının iletilebileceği alanlardır.” https://www.gazeteipekyol.com/toplum-muhendisligi-makale,13514.html *** “Post Truth; algı yönetimi ve manipülasyondan daha farklı bir yöne sahip. O, bir görüş veya fikir görünümü arz etmiyor; daha çok bir durum veya ortama tekabül ediyor denebilir. Tabi bir yönüyle böyle… Hem klasik toplum mühendisliğinin yöntemlerinden olan algı yönetimi ve manipülasyon teknikleri ve hem de yeni durumlar karşısında kendimizi ve toplumumuzu korumak adına bilinmesi ve yapılması gerekenlerin ilgimizi çekmesi doğal. Zira etkilenen/belirlenen/edilgen değil; etken olmak durumunda olmalıyız. İrademizin özgürlüğü ve özgünlüğünü korumamız, kimliğimiz ve toplumumuz açısından çok önemli. “Oxford Dictionaries, İngilizce’de 2016 yılının kelimesi olarak ‘post-truth’u seçti. ‘Post-truth’ bir sıfat olarak, ‘nesnel hakikatlerin belirli bir konu üzerinde kamuoyunu belirlemede duygulardan ve kişisel kanaatlerden daha az etkili olması durumu’ şeklinde tanımlanıyor. Türkçeye ‘gerçek-ötesi’, ‘gerçek-sonrası‘ya da ‘post-olgusal’ şeklinde çevirmek mümkün. … Dolayısıyla bundan sonra; artık haberin/doğrunun/hakikatin doğruluk derecesinden ziyade onun etkisi, ulaşabildiği/etkileyebildiği kitleler, onun getirisi/reklam veya farklı getirileri, beğeni yoğunluğu gibi durumlar ön plana çıkıyor. Bu durum; içeriklerin doğruluğunu önemsizleştirme/geri plana itme sonucunu doğurduğu gibi; güvenme ve seçmeyi de zorunluluk haline getirmiştir. İşte bu ortam; doğruluğun hakimiyetini sınırlamış; algı/oluşturulacak etki/imaj/yönlendirmeyi ön plana taşımıştır. Bu bağlamda post truth, bir durum olarak karşımıza çıksa bile; bu ortamın ustaca ve çeşitli odaklarca, farklı amaçlar için kullanıldığına da tanık olmaktayız. Bu durum, aynı zamanda; bilgi/haber/ağlar/iletişim imkanlarının ve bunların kontrolünün kimin elinde olduğunu daha da önemli kılmaktadır, zira bu bilgi/içerik ve akışın kontrolü başlı başına önemli ve büyük bir güçtür. Kişiyi/bireyi daha sorumsuz ve tanrı konumuna oturtan bu ortam; değerleri darmadağın ederken; yeni bir öneri veya çıkış yolu ise sunmamaktadır. Çünkü post truth; sadece güncel haber ve akış karşısındaki bir tutumla sınırlı kalmayan; varoluşsal sorun ve sorgulamalarda da, temel inanç esasları ve yaşamın amacı gibi sorunsallarla ilgili de aynı yaklaşımı esas alır. Gençlerin deizm vb akımlara savrulmalarında da post truth etkiler vardır, denebilir. O halde, böyle bir ortamda/dünyada kendimiz kalabilmenin, yoğun akışa kapılıp savrulmak ve kontrol altına alınmak yerine; sıkı durarak dalganın etkisinden kurtulmak için neler yapılabilir? Yoğun bilgi akışı karşısında paniklemek yerine; bize gerekli olana ve gerektiği kadar zaman ayırarak; bilgi ve habere maruz kalan değil; bir hedef/tercih doğrultusunda onu arayan; ölçen/ değerlendiren ve nasıl kullanacağına karar vererek alan bir bilince ve pozisyona sahip olmamız oldukça önemli ve gereklidir. Her çağda ve her durumda olduğu gibi, post truth çağda da kendimiz kalabilmenin yolu; vahyin sarsılmaz hakikatinden ayrılmamak, hakkı üstün tutmak ve Allah’ ı, hayatımızın merkezine koymaktır. … Küresel iletişim ağlarına hükmederek, Müslüman ve mazlumlara zilleti yaşatan küresel egemen sistemin tüm tuzak ve mekanizmaları hakkında bilgilenmeli ve toplumlarımızı da bilgilendirmeliyiz. Bilinçli ve ilkeli olmak ve uyanık kalarak; kendimiz kalmayı; mazlumları, küresel sömürü karşısında yalnız bırakmamayı şiyar edinmeli; bu evrensel bilinci kuşanmalıyız.” https://www.gazeteipekyol.com/toplum-muhendisligi-2-makale,13523.html Ana referansımızın, ölçümüzün/kıstasımızın vahiy olduğu, mazlumun yanında olan, hakkı üstün tutan bir muhakeme bilincine ve gönüllerimizin/sağduyumuzun/vicdanımızın gözleriyle görebilen bir ferasete ve basirete sahip olmamız dilekleri, selam ve dua ile…
ALGI YÖNETİMİ VE MANİPÜLASYON
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.