Reklam Alanı

DİJİTAL ÇAĞDA BİLGİYE YAKLAŞIM

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Tarih boyunca nesilden nesille aktarılan insanlığın bilgi birikimi/mirası, artık neredeyse tamamı dijital ortamda ve çoğu bize bir tık uzaklıkta. Peki; bilgiye yaklaşımımız, bilgi teoremimiz nasıl olmalı? Bu sorunun hem eğitimle hem de toplumun bilgi politikalarıyla ilgisi var elbette. Bu konuda iki hususun altını çizmek gerekir; biri yaklaşım/bilinç oluşturmak, diğeriyse; bilgiyi kullanma. Aslında ikisi aynı şey gibi ama seçme konusu ortalığı toparlama ve yolu/hedefi belirlemede önem arz eder. Bir plan ve programı hedefler. Bilgiyi neden ve nasıl seçmeli? Bilgi denizinde boğulmamak, gereksiz ve doğru olmayan, işimize yaramayacak ve bize faydası olmayacak, belki zararı olabilecek bilgi ile zaman kaybetmemek gibi nedenlerden dolayı bilgiye yaklaşım konusunda en önemli olan hususlardan biri bilgiyi seçmek konusudur. Var olmamızın ve bu dünyadaki misyonumuzun, konumumuzun ne olduğunu sorgulama ve araştırma konusunda bilmemiz gereken bilgi hayati öneme sahiptir. Yaşam tarzı ve yaşam felsefemizi oluşturacak bilgi bu kapsamdadır. Diğeri ise dünya işleriyle ilgili maddi bilgilerdir. Neredeyse her konuda önceki ve şimdi ki neslin önümüzde duran deneyim ve bilgileri var. Felsefeden astrolojiye, teolojiden fen bilimlerine, teknolojiden sosyolojiye, tıptan biyolojiye, edebiyattan siyasete, tarihten teknolojiye hemen her alanda az çok ulaşabileceğimiz ve anlayabileceğimiz bir bilgi denizi, cep telefonumuzu elimize aldığımız gibi önümüzden akıp geçiyor. O denize atılıp hedefsiz bir şekilde yüzmek gibi bir tercih ne derece sağlıklı olacak; getirisi ve götürüsü ne olacak? Bilgiyi kullanma: Eğer gelişigüzel bilgiyi seçmeden kafamıza doldurursak işimize yarayan ve yaramayan ayrımı yapmadan doğru-yanlış, güvenilir- güvenilmez olduğuna bakmadan, kaynağına, üretim şekline ve haber veren odağa yani onu yayan kişinin/kurumun/kaynağın mahiyetine bakmadan alır ve bir değerlendirme ve işleme tabi tutmadan hafızamıza kaydedersek; onun üzerine inşa edeceğimiz sonraki tüm birikimler de sağlıksız olur. Çünkü sağlam olmayan bir temele bina edilmiş olur. Öyle ise bu, çok kısa olan ömür denilen zamanı, farkında olmadan bir köle olarak harcama tehlikesine karşı uyanık olmalı ve tabir caizse; kendi özel epistemolojimizi oluşturmalıyız. Bilginin mahiyeti, bilginin doğru hedefe/hedefimize uygunluğu/seçimi ve böylece bilginin işlevselliğinden yararlanabilme sonucuna ulaşmak yollarını bulmamız ve bilmemiz bize kılavuzluk edecektir. Bunu yapmadığımız da var olan bilgiyi tekrar etmiş olmaktan öteye yani nötr bir harddisk/hafıza konumundan öteye geçebilir miyiz? O halde işimize yarayacak, kaynağı doğru, bizi geliştirecek, kendisiyle yeni bir bilgi, bakış, yaklaşım, düşünüş, bilinç, pratik geliştireceğimiz/edineceğimiz bilgileri seçmemiz, bizim için uygun bir yol olacak ve büyük kazanım sağlayacaktır. Doğru ve sağlıklı bir metot ve çaba ile edineceğimiz sağlıklı bilginin; ufkumuzu açan, bizi düşünmeye sevk eden ve bize yeni fikirler/sorular/ufuklar kazandırıcı olması beklenir. Bu bilgilerin, yeni yönelimler ve yöntemler kazandıracak çarpıcı ve işe yarayan yapıcı yönlerinin olması beklenir. Kısacık ömrümüzde zamanın/vaktin değerli olduğu ve hesabının sorulacağı bilinciyle hareket edilmesi ve zaman israfının telafisinin mümkün olmadığı gerçeğini gözden uzak tutmadan; ihtiyacımız olduğunu düşündüğümüz/saptadığımız ve sadece gerektiği kadar zaman ayırarak, yaşantımızı fıtratımıza uygun yaşayıp; Allah’ın rızasını hesaba katarak elde edeceğimiz bilginin kurtuluşumuza vesile olacağı gerçeğini yadsıyamayız. Tüm yönleriyle doğru bir istikamet belirleme sürecimize sekte vurmayacak ve o istikamette yaşantımızı sürdürmemizi engellemeyecek bir tarzda yaklaşmalıyız bilgiye. Selam ve dua ile.
DİJİTAL ÇAĞDA BİLGİYE YAKLAŞIM
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.