YOLCULUKTA EDEP VE ADAP ÜZERİNE

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Toplu taşıma araçları, kimisi için bir zorunluluk, kimisi içinse hayatın rutini. Otobüs, tren ya da uçak; aslında hepsi aynı hakikati bize gösterir: “İnsan, yolculukta tanınır.” Çünkü insanın gerçek sabrı, nezaketi ve görgüsü; yol boyunca sergilediği tavırlarda ortaya çıkar.

Ne yazık ki bu sınavı verenlerin sayısı çok az. Daha yolculuğun ilk dakikalarında önünüzdeki koltuğun bir anda geriye yaslanıvermesi, size ayrılan daracık alanı iyice daraltır. Henüz yolun başındayken, daha şehir çıkışını bile geçmeden, arkanızda “uyku zamanı” ilan edilmiş olur. Sanki herkes, sadece o koltuğu yatıran kişinin rahat etmesi için oradadır. Bir başkası çıkar, ayakkabısını çıkarmakta sakınca görmez. Belki kendi ayağı rahatlamıştır ama kokusunun otobüsün ya da uçağın dört bir yanına yayıldığını hesap etmez. Yanınızdaki yolcu horlamaya başlar; öyle ki, motor sesini bastıracak bir gürültüyle… Kimisi de yerinde duramaz; dirsekleriyle size dokunur, pervasız hareketlerle sanki kişisel alanınızı işgal eder. Kimi de yüksek sesle telefonla konuşarak, bütün bir otobüsü kendi özel sohbetine ortak eder.

Oysa yolculuk, bir bakıma ortak yaşam pratiğidir. Küçük bir alanda, birbirini tanımayan insanların bir süreliğine “komşu” olduğu bir dünyadır. İşte bu dünyada asıl aranması gereken şey, empati ve saygıdır. Kendi rahatımızı düşünürken, başkalarının da bizimle aynı konforu hak ettiğini hatırlamak, medeniyetin en basit gereğidir. Düşünün, koca bir otobüste bir kişinin sorumsuz davranışı kırk kişinin huzurunu kaçırabiliyor. Uçakta bir yolcunun umursamazlığı, yüz kişiyi rahatsız edebiliyor. Küçük bir ihmal, büyük bir sıkıntıya dönüşüyor. Buna karşılık, sadece biraz dikkat ve özen, herkese huzurlu bir yolculuk armağan edebilir.

Toplu taşımada edep ve adap, aslında toplumsal terbiyemizin aynasıdır. Koltuğunu yatırmadan önce arkasındakini düşünmek, ayakkabısını çıkarmadan önce kokusunu hesap etmek, yüksek sesle konuşmadan önce yanındaki yolcunun ihtiyacını gözetmek… Bunlar zor şeyler değildir. Fakat ne yazık ki en basit kurallar, en çok ihmal edilenlerdir.

Unutulmamalıdır ki: Yolculuk, sadece varış noktasına ulaşmak değildir. Yol boyunca bıraktığımız izlenimler, insanlığımızın küçük ama değerli bir yansımasıdır. Belki de asıl “varış noktası”, başkalarının hakkına riayet ederek yol alabilmektir. Çünkü hakka riayet ve nezaket olmadan gidilen yol, her ne kadar kısa sürse de çekilmez bir çileye dönüşür. Kısacası, yolculuk bir medeniyet testidir. Bu testte geçer not almak için büyük şeylere değil, küçük inceliklere dikkat etmek gerekir.

Afiyette kalın

YOLCULUKTA EDEP VE ADAP ÜZERİNE

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.