Baharın gelişi ile birlikte kadınların, kızların bazen de erkelerin dağ taş ova bayır dolaşarak aradığı kenger bitkisi yaklaşık 40–50 cm kadar boylanabilen, dikenli ve sütü olan, bir bitkidir. Latince adı GUNDELİA TOURNEFORTİ olan kenger , Bölgemizde “ KERENG” olarak da bilinir.
Güneydoğu ve doğu Anadolu bölgelerinde sebze olarak tüketilen, yemekleri yapılan bir bitki iken, ege, Akdeniz ve kısman orta Anadolu taraflarında da Kenger sütünden Kenger Sakızı elde edilir. Kenger toplamak oldukça eziyetli bir iştir diye anlatır kenger toplayanlar. Araması ayrı zorlukta, sökmesi ayrı bir sıkıntı, temizlemesi ve satılması da ayrı bir eziyet olduğunu söylerler. Kenger mevsiminde köydeki kadınlar, kızlar, çocuklar bir gün öncesinden kendi aralarında sözleşirler. Sabahın ilk ışıkları ile birlikte kadınlar ellerinde heybe veya torbaları, bıçakları ve ucu sivriltilmiş ağaç parçaları ile gruplar halinde kenger toplamaya giderler. Kengerin en tazesi ve aynı zamanda da en irisi aranır bulunur ve sökülür. Dikenleri ve kaba çamuru, kökü ayıklanır ve pazara getirilir. Meraklıları tarafından alınır ve yemek yapılır. Yeni neslin yabancı olduğu bu yemek türüne yaşlılar daha çok rağbet etmektedirler
Kimileri eski insanların açlıktan dolayı karınlarını doyurmak için tesadüfen buldukları bir bitki olduğunu söylerken, kimileri de Allah’ın Hz. Âdem’e öğrettiği isimler arasında bulunduğunu söyler. Bazı araştırmacılar Babil sarayının duvar süslerinde kenger figürlerinin betimlendiğini, buradan hareketle Babil saray yemeklerinde kengerin kullanıldığını söylemektedir . Buda gösteriyor ki kenger eskiden beri Mezopotamya’nın benimsediği bir bitki olmuş, günümüzde de bölgemiz insanının değer verdiği, lezzetli yemekler elde ettiği bir bitkidir.
Kenger bitkisi en fazla 20–25 günlük bir süre içinde görülür ve biter. Mart ayının sonlarında pazarlarda tezgâhta yer almaya başlar, nisan ortalarında biter. Bu süre zarfında en az bir iki kez yemek lazım. Zira kenger hem bir kültürdür hem de faydalı olduğuna da inanılır. Eskiden beri söylene gelen bazı faydalını şöyle sıralayabiliriz:
· Sinirleri güçlendirir
· Hazımsızlığı giderir.
· Ter kokusunu giderir ve vücuda rahatlık verir.
· Safra taşını eritir
· Kramp çözücüdür.
· Baş ağrısına ve özellikle de Migrene karşı faydalıdır.
· Damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olur.
· Damar sertliğine iyi gelir
· Diş etlerini kuvvetlendirir
· Antioksidan etkileri ile cilt ve prostat kanserine karşı koruyucudur.
· Karaciğer iltihabı dâhil, aşırı alkol ve bazı ilaçların neden olduğu safra yolu iltihabı, siroz ve kronik karaciğer hastalılarında olumlu katkılar sağlar.
Kenger, tek başına sulu yemeği yapıldığı gibi, yemeklerin içinde de yenilebilmektedir. Yumurtaya bulanıp yağda kızartılarak yapılan yemeğinin yanı sıra, bulgur pilavının içine katılarak yenilmektedir.
Beğenileceğine inandığım, kırmızı etli ve nohutlu kenger yemeğini tarif etmeye çalışayım.
Malzemeler:
2 Kilo kenger
½ kğ. Kuşbaşı doğranmış kırmızı et.
1,5 su bardağı haşlanmış nohut
1,5 Yemek kaşığı salça
2 Yemek kaşığı. Tereyağı
1 Soğan
3 diş sarımsak
Yeterince Tuz,
Bir tutam Karabiber,
1 yemek kaşığı kırmızı pulbiber,
1 yemek kaşığı nar ekşisi veya sumak sosu(arzuya göre arttırılabilir)
4 bardak kaynar halde su
Yapılışı:
Kengerlerin dikenleri ve dış kabukları iyice temizlenir ve 2 cm uzunluğunda doğranır.Bir tencerede etler suyunu çekene kadar pişirilir. Başka bir tencereye tereyağı konulur ve eritilit. Soğanlar yemeklik doğranır ve etle birlikte içine konularak soğanlar pembeleşinceye kadar hafif kavrulur. Salça, pul biber, karabiber, tuz ve ince doğranmış sarımsaklar eklenerek bir sure daha kavrulur. Temizlenmiş kenger eklenerek bir iki defa çevirilir. Üzerine kaynar vaziyetteki 4 bardak su eklenerek pişirilmeye bırakılır.(Su az gelirse bir miktar daha eklenebilir) Kenger ve etler yumuşayana kadar pişirilir. Haşlanmış nohut ve nar ekşisi eklenerek beş dakika daha kaynatılır ve ocaktan alınır. (Nar ekşisi yerine yarım bardak tane sumak üzeri su ile doldurulup bir süre bekletildikten sonra süzülmüş sumak suyu da konulabilir)Bulgur pilavı ile birlikte servis edilmesi tavsiye edilir.
Afiyette kalın
samburek47@gmail.com
Diğer Yazıları
- URFA’DA KURALSIZLIK ÜZERİNE… 11 Ağu 2025, 09:50
- NEDEN OLMASIN? 04 Ağu 2025, 09:37
- SU BİTERSE... 28 Tem 2025, 09:20
- SICAĞIN EN TATLI İLACI: YAZ ŞERBETLERİ 21 Tem 2025, 10:03
- BİR DEMLİK ÇAY... 14 Tem 2025, 10:23
- YAZ AYLARINDA BESLENME ÖNERİLERİ 07 Tem 2025, 09:13
- YEMEK PROGRAMI MI EDEPSİZLİK Mİ? 30 Haz 2025, 10:57
- LEZZETLİ ZEHİR: MSG 23 Haz 2025, 10:18
- MEYVE YEME ADABI 16 Haz 2025, 09:51
- EMEĞE SAYGI 10 Haz 2025, 09:40
- KIYMA DEYİP GEÇMEYİN… 02 Haz 2025, 09:37
- TIRNAKLI EKMEK ÇİLESİ 26 May 2025, 09:37
- SAĞLIKLI İÇECEKLER 19 May 2025, 09:23
- LEZZETLİ ZEHİRLER: JELİBON VE CİPSLER 12 May 2025, 09:42
- BİBERİN ACISI, CEHALETİN YAKICILIĞI… 05 May 2025, 09:43
- KUZUKULAĞI 28 Nis 2025, 10:51
- AHİRET İNANCI 21 Nis 2025, 10:20
- KÖPEK MAMASI VE SALDIRGANLIK 14 Nis 2025, 09:26
- OTOGARLAR VE DÜNYA HAYATI... 07 Nis 2025, 09:42
- BAYRAMDA BESLENME 24 Mar 2025, 10:27
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.