Teknolojik çağ, modern çağ, dijital çağ, plastik para kullanımı derken; insanlar arasındaki sosyal ilişkileri, İçtimaî yaşamı bitirme noktasına getirdiğini söylemek mümkündür!
Teknolojinin getirisini ve götürüsünün hesabını yapmadan, onu her şeyiyle kabullenip kullananlar; kendilerini onun sanal dünyasının kucağında bulduklarından sonra, ne kadar zarara uğradıklarını anladılar... Bunlardan bir tanesi de, cuma hutbesinin; kağıttan veya kitaptan değil de, direkt olarak cep telefonundan okunması olayıdır! Olaydır çünkü, bu durum geldiğimiz noktada, teknolojinin götürüsü karşısında yenilginin hangi boyutunda olduğumuzun, en belirgin kanıtıdır...
Efendim, hutbenin cep telefonundan okunmasının ne mahzuru olabilir ki denilebilir? Mahzuru olmayabilir, lakin inanç ve âmel-i salih ile ilgili olan her işin iki yönünün olduğunu unutmamak gere! Bunlardan biri fetva yönünü, diğeri de takva yönünü teşkil etmektedir... Fetva yönü, geniş ve şümullu olarak, ammenin maslahatı gözetilerek, Kur'an Sünnet-i seniyye, icma-i ümmet ve kıyası fukaha'ya dayandırılmak sûretiyle, verilen bir kısım ruhsatlardır. Yani, fetva bazen işin ruhsat tarafını ilgilendiriken; takva ise âzimet tarafına bakmayı tercih eder... Şimdi cuma hutbesini, cep telefonundan okunmasına gelince, hatib ve cemaat arasındaki enerjinin zinde tutulmasının biricik yolu; hatibin hutbe okurken en az arada bir cemaatin yüzüne bakmasına bağlı olduğunun bilinmesi lazimdir ki, bu tamamen olayın takvaya bağlı olan yönüdür! Peki, siz hiç; hutbenin icmali (kağıttan) ve irticali (kitaba/kağıda bakmadan) okunmasının cemaat üzerinde aynı etkiyi bıraktığını iddia edebilir misiniz? Her aklı selim sahibi olan insanın bu soruya verecek cevabı, genel olarak hayır olacağı muhakkaktır. Mesela hatiplerin hutbeyi kitaptan, her müezzinin de ezanı kendi camisinde okunmasıyla; geldiğimiz son dönem, merkezi ezan ve tek tip hutbe uygulamasının, cemaat ve toplum üzerinde aynı etkiyi yaptığını kim söyleyebilir?
Hal böyle olunca, şehrin bir veya iki camisinde merkezi ezan okunduğunda, hem müezzinlerin hantal ve tembel olmasına; hem de toplumun farklı ezan seslerinin etki ve manevi hazzından mahrum kalmasına sebep olmaktadır! Ki geldiğimiz son durum budur, ve tek tip hutbe ile merkezi ezan uygulamasının bir an önce kaldırılmasının elzem olduğunu söylemek istiyoruz...
Diyanet işleri başkanlığının, bir an önce; merkezi ezan okunmasına ve hatiplerin cuma hutbelerini tek tip ve cep telefonlarından okuma uygulamasını kaldırması lazımdır. Bırakın her İmam, bulunduğu mahallede, semt ve muhitte hangi günahlar ve meşru olmayan işler söz konusuysa, onlarla ilgili hutbe hazırlayıp okusunlar. Bu uygulama, hem hatiplerin bilgilerini artıracak hem de; hatip ve cemaat arasındaki pozitif enerjinin/muhabbetin artmasına sebep olacaktır...
Devlet bir müezzini neden vazifelendirir? Başta vakit ezanlarını okuması ile tesbihatı sesli okuyup cemaatin kendisini takip etmesini sağlamak. Bu hizmetler olmadığı zaman, müezzinler ne iş yapar? Hiç? Haftada bir gün cami temizliği vardır, onu da devasa elektrikli süpürgelerle yapılmaktadır. Hatta belediyelere müracaat edildiğinde, belediyenin temizlik ekipleri bile gelip temizliğini yaparlar...
Sözün hulasası, merkezi ezan ile tek tip hutbe uygulamasıyla birlikte, imamların hutbeyi cep telefonlarından okuma şekline de son verilmelidir. Bırakın, her İmam mahallesinin sorunlarına göre hutbe hazırlayıp okusunlar!
Misal olarak, merkezi ezanı her zaman aynı kişiler de okumuyorlar. Bazen çok acemi ve işin ehli olmayanların merkezi ezan okumaları, işi aslını ve maneviyatını tuz buz ettiklerini duyuyoruz.
Kalın sağlıcakla.
17 Temmuz 2023 Pazartesi.
0 Yorum