Reklam Alanı

İNSANLIĞIN ONUR SINAVI: "GAZZE" (7)

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Tarihi olay ve hadiseleri konuşurken, anlatırken, o günün içinde bulunduğu şartları goz önünde bulundurmak lazımdır. Yoksa o günün yaşanmış olan şartlarını dikkate almadan konuşmak, insanı yanlışa götürür, vebale sokar. ... Dolayısıyla her önüne gelen, eskiden falan devlet böyle idi, filan kavim şöyle idi gibi ezberden yapılan fikir beyanları; sağlıklı bir sonuca götürmeyeceği gibi, insanların haklarına yapılmış bir saldırı olur ki bu çok ağır bir vebaldir!

Filistin’i, Gazze'yi, Aksa'yı ve Hamas'ı konuşurken; ezberden konuşmamak lazım. Çünkü kişi bilmediğinin düşmanıdır kaidesi her zaman geçerli olan bir kuraldır...

Geçmişte yaşanmış olan olayları irdelerken, kendimizi tanık başkalarını sanık yerine koyup ön yargılı olduğumuz zaman; zaten olayı baştan anlamamış ve kaybetmişiz demektir. Çünkü hamasi davranan insan, kim olursa olsun kaybeder. Zira o, başkalarını konuşurken; hep kendini akıllı, bilgili ve hak üzre olduğuna inanır ki bu temelden çürük bir düşüncedir!...

Gazze meselesi, Kudüs meselesi öyle sıradan konuşulacak bir mesele değildir... Hele o kadim coğrafya hakkında bilgi sahibi ve birikimi olmayanların, konuşması kadar, tehlikeli bir durum yoktur... 

Çünkü Filistin coğrafik ve fiziki yapısı, sosyal hayatı ve tarihçesiyle, nakbe ve intifada hareketlerinin nedenlerini, İngiliz ayak oyunlarını, siyonizmin kanlı ideolojini bilmeden; Filistin hakkında konuşulan her şey sağlıksızdır! Evet, Filistin Kudüs ve Gazze bir bütün olarak, iç içe olan bir coğrafya olduğu  kadar, tarihsel olarak da geçirmiş olduğu süreçleri bilmek gerekmektedir! Hasan El-Benna'yı, Seyyid Kutub'u, Abdülkadir Udeh'i, Yusuf Talat'ı, İzzeddin el-kassam'ı ve Şeyh Ahmed Yasin'i, Şehid Yahya Ayyaş'ı, Abdullah Galib Bergusi ve Ebu Ubeyde'leri tanımadan; Filistin'in, Gazze'nin, verdiği mücadeleyi ve savunduğu davayı/değerleri bilmek hiç mümkün değildir!

Daha gerilere gidersek, Mi'rac hadisesini, Hz. Ömer'in Kudüs'ü fethetmesini, Sultan Selahaddin Eyyûbî’nin haçlı seferlerini nasıl bozguna ugratığını, hatta Sultan Abdülhamid Han'ın Filistin için nelere katlandığı, ve yaptıklarını bilmeyenlerin, Gazze veya Filistin hakkında konuşmaları çok abes ve tutarsızdır!

Onun için, Gazze insanlığın onur sınavıdır ifadesini sık sık kullanıyoruz ki; bilen bilmeyen herkes Gazze hakkında ileri geri konuşmasın! 1967 tarihinde, altı gün savaşı diye tarih sayfalarına geçen çok acınası kaybedilmiş bir savaş vardır. Mısır, Suriye, Ürdün ve Lübnan'ın birleşip; İsraile karşı yaptıkları savaşa ancak altı gün dayanabilmeleri ve savaşı kaybetmeleri; Ümmet adına tam da yüz karası olmuştur! Golan Tepeleri kimin toprağıydı, kimin eline geçti? Tabi ki, bu gün mazlum halkına kan kusturan zâlim Esed hanedanının başına bela olduğu, Suriye toprağıydı... Golan Tepeleri, tepe tepe İsraile terk edildi... Birde Gazze'den dünyaya bakalım. 7 Ekim Aksa Tufanından bu güne, 100 gün geçmesine rağmen; ABD'si,İngilizi, Fransızı, Almanı ve tüm gelişmiş batı ülkelerinin, itrailin yanında yer aldıkları halde, hala Haması yenemediler. İnşaAllah hiçbir zaman da yenemeyecekler. 

Çünkü Gazze izzetli olanların bir arada bulunduğu mübarek bir topraktır. Allah azze ve celle, peygamberlerini katleden, kitaplarını tahrif eden, kandan ve zulümden beslenen İsrail gibi bir kavime karşı; Rablerine ve Peygamberlerine tam bir teslimiyetle bağlı olan, Hamas gibi izzetli bir grup mücahidleri çıkardı... Evet, dostlar! İzzeddin el-kassam'ın talebeleri olan Hamas, bu gün sadece itraile karşı savaşmıyorlar. Aksine onlar, tüm Avrupa ve sözde dünyanın jandarması olduğunu söyleyen katil AmeriKAN'a karşı savaşıyorlar! Tüm dünya artık uyandı ve gördük ki, AmeriKAN ve AvrupKAN'ın güç ve orduları kartondan birer paylyaçoymuş... İtrail Gazze'de Vietnamı yaşıyor, öyle bir bataklığa saplanmış vaziyette ki, geri dönüşü de olmayacaktır. İnşaAllah sonu yakındır ve zafer Mücahidlerin olacaktır... Peki, bizim (!) şu bedavadan konuşanlarımız bu işin neresinde yer alacak ve ne olacaklar acaba? Biz diyoruz ki, Gazze'ye şu anda gidemiyor olsakta, Rabbimiz şahit olsun ki; bizim kalbimiz yüreğimiz Gazze, Aksa ve Filistin ile birlikte atıyor ve beraberdir. 

Gazze özgür oluncaya kadar, mücadelemiz devam edecektir... Son nefesimize kadar, LA ilahe illallah Muhammedür-Resulüllah! Vesselam!...

İNSANLIĞIN ONUR SINAVI: "GAZZE" (7)
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.