Reklam Alanı

KENDİMİZİ SORGULAYABİLMEK

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
“Nefislerimizin azgın istek ve arzularından Allah’a sığınırız.” Yaşadığımız modern dünyada,çağınolumsuzluklarına kendilerini kaptıran insanlar; oto kontrollerini kaybettiklerigünden bu yana, toplumsal buhranlarının ardı arkası kesilmedi… Evet, birdönemin karanlık adamlarının; eğitim ve öğretim müfredatlarını, hayatınfıtratına uyumlu olanlarından değil; fıtratı zehirleyen türlerinden seçmelerikasıtlıydı ki; bir nesil berhava olsun… Ebeveynler, küçük yaştaki çocuklarınınsırtına okul çantasını ve üstüne de okul kıyafetlerini giydirdikleri zaman;hayatlarının veinşa edecekleri toplumlarının fidanlarını toprağa diktiklerininşuurunu taşımaları lazımdı… Ama düşünmediler, düşündükleri zaman da; birçoğu için artık çok geç olmuştu! Şimdi,zamanın olumsuzluklarından veyanlışlarından yakındığımız, dövündüğümüz, yanlış düzenin ve insanı öğütendeğirmenin dönen çarkında; hasbel kader hepimizin suyu ve tuzu bulunduğunubilip ve kendimize gelelim… Yedi yaşındaki masum beyinlere, kopyalanan oncayanlış bilgilerin; yıllar sonra o bilgilerin insanlığa, birer silah ve bombaolarak döneceğineden hesap edilmedi? Kendimizi, ailemizi ve çevremizi mümkünolduğu kadar; kontrol altında tutmaya gayret etmediğimiz de, süvarisini kaçıranat misali, kötülüğü kamçılayan istek ve arzular şeytanınvesveseleriyle birleşipbizleri felaketlerden felaketlere sürükleyeceğini hiçbir zaman unutmayalım… Evlenip te çoluk çocuk sahibiolduktan sonra, sorumluluk almayan, almaktan kaçınan ebeveynlerin; ömürlerininson demlerini huzur (hüzün) evlerinde geçirdiklerinde, evlatlarına sitem etmeye,onlarınyolunu beklemeye ve onlardan evlatlık istemeleri ne kadar doğru olur acaba? Elbebek gül bebek diye büyüttükleri çocuklarına, Allah ve Peygamber sevgisindenönce; para ve yalancı şöhretisevdirip çağın hastalıklı ve kirli elbiselerinigiydirenlerin; bu gün toplumsal huzuru istemeleri ne kadar mantıklı olur? Dahailk okul çağındaki çocuklara; Ali ata bak, Ali ite bak, Suna ip atla, Ayşeördeğe bak gibi suni bir eğitim aşılanan çocuklardan; ve bu mantık çerçevesindeyetiştirilen bir nesilden, geleceği inşa etmeleri nasıl beklenir ki? “Muhbir-i Sadık, bilgi ve anlayış Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v)’in:“Hepiniz çobansınız ve hepiniz idarenizeverilenlerden sorumlusunuz.İnsanlarayönetici olan, yönetimi altında olanlardan sorumludur.”(Buhari/ Cuma.Müslim/ İmare) Kavl-i Şerifin ön gördüğü ahlaki ilkeler doğrultusundanesillerini yetiştirmeyen anne baba, toplum ve devletlerin; başları hiçbirzaman bela ve musibetlerden kurtulur mu? Gece yarılarına ve sabahlara kadar,eve gelmeyen çocuklarından hesap sormayan, gençtir gençliğini yaşasın, takılsınbiraz? Kısır mantık sahibianne babalarınçoğaldığı şu zamanda; takva ve ihlas sahiplerini fenerle arar halegeldiİslam’ıdert edinen mütedeyyin insanlar… Eşinden, dostundan veya her hangibir arkadaşından gelen bir mektupveya mesajı, defalarca okuyup ezberleyenler;Yüce Rabbimizin göndermiş olduğu hayat nizamı olan Hz. Kur’an’ı ne kadarokumakta, hayatlarına ne kadar uygulamakta ve manasını öğrenmek için ne kadarçaba sarf etmektedirler acaba? Batı klasikleriolan Victor Hugo, Marks, Aristogibi dalalet önderlerinin eserlerinin okutulduğu bir gençlikten; geleceğe dairbeslenen beklentiler ne kadar maya tutar acaba? Şimdi, anne baba, toplum vedevlet olarak; her birimizin, kendi kendimizi sorgulama zamanıdır… Nerede yanlış yaptık, nedenyaptık, nasıl yaptık, diye kendimizi hesaba çekmemiz gerek! Kadim birmedeniyetin kalıntıları olan şu güzelim coğrafyada; anne babaları, mektepokutup adam olsun diyekendileri için gecesini gündüzüne katıkları evlatlarınkahır ekseriyeti neden bu kadar başıboş, gayesiz ve bir o kadar da hedefsizolduklarını, herkes kendi kendini bir nebze sorgulamalıdır?… Yoksa terörden,cinayetlerden, tecavüzlerden, hırsızlardan; yolsuzluk ve adaletsizlikten sitemetmeye hakkımız mı var?… Atalarımızın: “Eyoğul! Ayağın taşa değdi mi kalbinikontrol et.” İnce anlayışlarına ne kadar damuhtacız bu gün! Yani, başınıza gelen her felaket; yanlış olan amellerinizinbirer eseri olarak size geri dönmektedir demek istemişlerdir… Mahkemelerin,yargı ve savcılıkların depo ve arşivlerinde, suçluların dosyalarını koyacak yerkalmazken; birilerinin kalkıp da bize Demokrasi, insan hakları, hürriyet gibinakaratları lütfen dayatmaya çalışmasınlar… Son bir paragraf: “Düzen mi? düzennasıl olurmuş iyin bakın: “Hz.Ebu Bekir (r.a) halifeliği döneminde, Hz. Ömer’den (r.a) kadılık vazifesiniüstlenmesini ister. Hz. Ömer (r.a) bir sene görev yaptıktan sonra, halifeyegider ve görevden alınması için affını talep eder. Sebebi sorulunca şu cevabıverir: “-Şu ana kadar bana hiç kimse dava için başvurmadı. Çünkü ben, hak vesorumluluklarının idrakinde olan bir Ümmet’in kadılığına getirildim. Herkeshakkı olanı bilmekte ve buna dikkat etmektedir. Yine herkes sorumluluklarınıbilmekte ve yerine getirmekte; bana bir ihtiyaç bulunmamaktadır.” Fert ve toplum olarak, kutlu maziyi özlenen atiyetaşıyabilmek için; hepimize büyük görevler düşmektedir. (Miraç gecesinin Ümmetin diriliş, direniş ve vahdetine vesile olmasınıtüm kalbi duygularımla temenni ederim)Kalın sağlıcakla Vesselam.
KENDİMİZİ SORGULAYABİLMEK
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.