SÖMÜRÜ DÜZENİ: KAPİTALİZM (II)

Kapitalizmin kelime anlamını kısaca açacak okursak: Kapitalizm: Almanca Para ve Sermaye kelimelerinin Almanca karşılığı olan Das kapital kelimelerinden türetilen Kapitalizmin hem isim hem de fikir babasının Karl Marx olduğunu, bundan önceki makalemde değinmiştim. Burada kısada olsa, gerek Karl Marx'ın mucidi ve fikir babası olduğu Kapitalizm; gerekse diğer izmlerin dünya görüşü ve felsefelerine bir göz atmak yerinde olur kanaatindeyim. Karl Marx, 19. yüz yılda yaşamış Alman filozof, politik ekonomist ve bilimsel sosyalizmin kurucusudur. Burada kısa bir parantez açmamız gerek. (Görüldüğü gibi, Karl Marx hem Kapitalizmin hem de onun yan ürünü olan Sosyizmin de mucidi ve fikir babasıdır) Bir müddet gazetecilikte yapan Marx, iktisadi ve beşerî konularda eleştirel fikirler ve tespitler ortaya koyan kişinin adı: Almanya doğumlu Karl Marx'tır. Bu adam, 5 Mayıs 1818 de Almanya’nın Tekel şehrinde dünyaya gelir. 14 Mart 1883 de, Londra, Birleşik krallık ‘ta ölür. Jenny von westphalen (1843/1881) ile evli olan Marx; eşiyle aynı ülkede ama farklı şehirlerde yatmaktadırlar. Evet, bu kısa girizgâhtan sonra; Kapitalizm ve tabir caizse onun yan ürünleri olan, Sosyalizm, Faşizm, ve Nasizm'in ortaya atmış oldukları fikir ve yaşam felsefelerine bir göz atalım. Kapitalizmin, bir sömürü düzeni olduğunu ve savunduğu düzeni, bir kurtuluş (!) reçetesi olarak gördüğünü bir önceki makalemizde izah etmeye gayret etmiştik. Şimdi asıl olan, kapitalizm ve onun tilmizlerinin; insanlığa nasıl bir yaşam modeli sunduklarına vakıf olmamızdır. Kapitalizmden başlasak onun savunduğu temel ilke: iki ineğiniz varsa, birini sizden alır satar ve sattığıyla boğa alır ve size sürü yetiştirmek için talimat verir. Yâni, aslına bakacak olursak; her iki ineğinizi de alır ve onların sütünü size satar. Demek oluyor ki, sizin yağınızı yine başınıza sürmekle sizinle alay eder adeta. Sosyalizme gelince, o da: iki ineğinizden birini sizden alır ve onu komşunuza vermekle; güya adaleti (!) sağladığını iddia ederken, zulmün daniskasını reva görür insanlara. Faşizm ise, Kapitalizm ile hemen hemen aynı görüşü paylaşmakla Devlet; var olan her iki ineğinizi de sizden alır ve size sütlerini satar. Yaşasın Adalet ha... (!) bu çarpık ve sapık fikirlerin, toplumsal hayata egemen olmaları için mücadele edenlerin kulakları mı çınlar yoksa burunları mı yanar onu bilemem. Bildiğim tek hakikat, nizam-i âlem için en elzem olan sistemin İslami sisteminin olduğu, ondan başka beşerî düzen ve düzmelerin; insanlık için birer felaket olduklarıdır... Nazizmle gelince, o da; şayet Devlet olursa, sizin her iki ineğinizi de sizden alır ve sizi vurup öldürür. Evet, şimdi gördünüz mü, beşer ürünü sistemlerinin çıkmazını ve insanlığa olan düşmanlıklarını? Şimdi iyice düşünmek gerek, siz didinip çalışacaksınız, onun bunun kahrını çeker azarını yiyeceksiniz ve el emeğiniz alın terinizle iki tane inek alacaksınız ki; ailenizi geçindiresiniz. Beri tarafta, avarenin tembelin ve pasifin biri hiç çalışmayacak, göbeğindeki suyu dahi çalkalamayacak ama neymiş efendim, sosyal adaletmiş güya, Devlet ineğinizin ya birini alır ona verir ya her ikisini sizden alır sizin sütünüzü size satar ya da her iki ineğinizi sizden alır ve sizi vurup öldürecektir. Allah aşkına, var mı böyle eşi benzeri olan başka bir vahşet, böyle bir zalimlik ve sömürücülük? işte, 19’ncu asırda temelleri atılan söz konusu izmler; Devlet oldukları takdirde, insanlığın başına getirmeyi planladıkları vahşet numuneleri bunlar. Tabi bunlarla da sınırlı kalmaz, kim bilir daha ne felaket çorapları örer insanlığın başına? Kapitalizm, Komünizm, Sosyalizm, Faşizm, Nazizm ve Kemalizm gibi izmlerin çıkmazından medet umman akıl fukarası bir kitle, hala mevcut olup ve söz konusu izmleri bir kurtuluş olarak görmektedirler. Sözün hulasası şudur dostlar: Allah'a, ve onun Resulüne iman eden Müslümanların ezeli ve ebedi bir önderleri vardır o da; Hz. Muhammed (s.a.v) dir. Tek bir düzenleri vardır: o da Kur'an i kerimdir. Ve İslam nizamından başka herhangi bir nizamları da yoktur. Bu hakikat, Allah'a ve ahiret gününe iman eden herkesin azad kabul etmez vazifesi, ve mükellefiyetidir.