Kan kokusunun burnumuzun deliklerine kadar geldiği, sessiz, sağır ve lal olmuş bir dünyada; merhametsizliği enjekte eden kirli bir çağın girdabında boğulmuş haldeyiz... Dünyayı yaşanmaz hale getiren, bu çağın Firavunları; Müslüman görünümlü gavur Karunların, Bel'am ve Hamanların destekleriyle; küfr-i ve cebr-i saltanatlarını büyütmeye ara vermeden devam ediyorlar...
Hukuk tanımaz, merhametsiz yığınlardan ordular oluşturan Emperyalist güçler ve Yahudiler; dünyadaki mazlum, masum ve müstazafları ezmeye, sürmeye, katletmeye devam ediyorlar. Suyun üzerindeki köpükler misali etkisiz ve duyarsız olan iki milyarı aşkın sözde Müslüman âleminin tam göbeğinde ve gözlerinin önünde akla hayale gelmeyen acılar yaşatıyorlar...
Bir şehir düşünün, dünyanın ne kadar şer odakları varsa, hepsi başına çullanmış olsun. Açık bir hava hapishesini aratmayan Gazze'de şu an yaşanan acı, dram ve katliamlar, bu asırdaki insanlığın kara karnesi olarak tarih sayfalarına geçecektir... Gazze ve Hammas'ın şerefli mücahidleri ise; cihad, onur, şeref, cesaret ve hakkaniyetin temsilcileri olarak anılacaklardır daima.
Yeterli insan bakiyesini bulamayan İslâm, bu kadim coğrafyalardan başka iklimlere merhamet, hidayet ve uyanışın müjdelerini götürmekte olduğunu gözlemliyor insanlık. Mirasyedi bir nesil olan bizler, azîz İslam'ın evrensel ilkelerine göre yaşamadığımız/yaşatamadığımızdan olsa gerek; ilâhi nimetler, ikramlar, bereket ve huzurlu ortamlar; birer bizi yavaş yavaş terk ediyorlar adeta. Masum çocukların, çaresiz babaların, yürekleri yaralı annelerin feryatları arşa ulaşırken; sessiz kalmanın, hakkı haykıramamanın; onursuzluk, korkaklık ve yaramazlık olduğunun bilinmesi lazımdır...
Şahsen artık, Gazze ile ilgili harflerden, kelime ve cümlelerden hicap duyar hale gelmiş bulunmaktayım... Bu nasıl bir dünya, nasıl bir asır, nasıl bir insanlık? Masum insanların, kadın ve çocukların kaldıkları çadırlarla birlikte yakıldığı bir zamandan ve buna kör, sağır ve lal kalan bir dünyadan bahsediyorum. Makamlara yapışıp kalan yöneticilerin, Gazze ve Kudüs ile ilgi yaptıkları laf edebiyatından usandık bıktık artık... Hangi kelime, hangi cümle Gazze'de olup biten vahşeti izah etmeye yeter?
Körfez ülkelerine, çakma liderlerin beyatlarını yenilemek ve haracını toplamak üzere bir sefer düzenleyen zalim Trump'a; Gazze ile ilgili hiç kimsenin tek bir söz ettiğine şahit oldunuz mu? Karı ve kızlarını sıraya dizen söz konusu cibilliyetsiz herifler, kim bilir Trump'a daha neleri peşkeş çekmişler.
Artık kendimize gelmemiz ve birbirimizle uğraşmaktan vazgeçmemiz lâzım. Allah'a, Resulü'ne ve insanlığa düşmanlık eden; ne kadar kokuşmuş beşeri sistem, ideoloj, Tağuti düzenlerin yapmış ve yapmakta oldukları tahribatlara dikkat çekip insanları uyarmalıyız. Yoksa bu zulüm ateşinin çemberi genişledikçe yayılmaya devam edecektir. Kim bilir, uyanmazsak; yarın öbürgün bu ateş bizi de yakabilir! Gazze'yi yaktığı gibi... Allah muhafaza.
Vesselam.
0 Yorum