Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz? (Nisa/75) Cihadı terk eden Ümmet; bu gün söz sahibi olma hakkını da kaybetmiş durumda. Bunun en güzel örneği, Gazze'nin; iki milyar İslâm âlem-i tarafından aç, yalnız ve yetim bırakılmasıdır...
Bir Müslüman olarak, NEW YORK bildirisine karşı şöyle bir not düşmek istiyorum: Hani dinlenir mi dinlenmez mi efendim, orası ayrı bir konu? Diyoruz ki; Gazze, Gazze'lilerindir ve hep öyle kalacaktır. Gazze hakkında verilmesi gereken her hangi bir kararı, yine Gazze'nin öz sahipleri olan Gazze'liler verecektir. Başkaları, Gazze üzerind hesap kitap yapma hakkına sahip değiller. Zira, Gazze; deneme tahtası değil ki, gelen yazsın, giden silsin...
AB, ABD, bilmem ne D'lerin; Hamas silahları bırakacak, Gazze; İsrail'in yeminli kuklası olan Abbas'a teslim edilecek vs. verdikleri kararın; Hamas tarafından kesinlikle rededileceğini, kararı verenler tarafından çok iyi bilinmektedir... Ona rağmen, böyle yanlı ve yandaşlı bir bildiri imzalayarak yayınlamışlar.
Şimdi Gazze nasıl kurtulacak diye, işin ibresini biraz da kendimize doğru çevirelim mi? Haydi O zaman.
Gazze nasıl kurtulacak sorusunu, öncelikle her birimiz kendimize sormalıyız... Evet, başta verdiğimiz ayet-i Kerim'nin emrine göre; çuvaldızı şu azgın ve doyumsuz olan egolarımıza batıramadığımız sürece, Gazze için, Gazze'li çocuklar, anneler ve babalar için; fiili bir girişimde bulunmadığımız sürece; Gazze kolay kolay kurtulmayacaktır.
Gazze'nin kurtulması, ümmetin Allah ve Resulünün emirlerine; kayıtsız şartsız bir şekilde teslimiyet göstermelerine bağlıdır... Yani ümmet olmayı başarmamıza bağlıdır.
Bu gün Demokrasi müptelası olmuş müslümanların eliyle Gazze kurtulur mu kurtulmaz?
Müslümanlar; Laiklik, Sosyalizm, Kapitalizm, Kamalizm, Komünizm, ırkçılizm vb. ideolojilerin hastası oldukları ve savundukları sürece Gazze'yi de, Kudüs'ü de kurtaramazlar.
Müslümanlar ne zaman ki, yediden yetmişe herkesin; şeriat-ı garra, islam nizamının; sosyal ve siyasal hayata hâkim olması için; mali ve fiili cihâda yönelirlerse işte o zaman Gazze, Kudüs ve doğu Türkistan için kurtulma yolları açılabilir inşaAllah...
Buraya kadar, inandığımız gerçeklerle birlikte, bir kısım temennilerde bulunduk... Ancak, biz bunları yazarken; bir de baktık ki, birileri Gazze'nin ipini çekip onu yalnız ve yetim bırakmışlar bile... Neydi bu ip çekenler kimlerdi?
Şöyle ki:
31 Temmuz 2025 tarihli New York bildirisi adıyla bir bildiri yayınlandı ve Türkiye'nin de içinde bulunduğu birçok ülke tarafından imzanladı... Özetle bu bildirinin bazı kısımlarını sizlerle paylaşmak istiyorum! Öncelikle ülkemizin, bildiri de dile getirmiş olduğu kısımları dikkatle okumalıyız. Zaten bizi en çok ilgilendiren de; Türkiye'nin bu bildiride, Gazze ve Hamas hakkında vermiş olduğu kararıdır. Gazze'de insanların neden açlıktan öldüklerini, acil olarak gasıp Yahudi varlığına baskı yaparak kapıların acilen yardımlara, açılmasını masaya yatıramayan devletler; el yordamıyla Gazze'de; Hamas'ı nasıl tasfiye edeceklerini kararını vermişler.
Bildiriyi kısım kısım okumaya çalışalım:
Türkiye, Filistin Sorunu'nun iki devletli formül zemininde çözümünü içeren Birleşmiş Milletler Konferansı sonucu yayımlanan New York Bildirisi'nin, Hamas'a silah bırakma çağrısı yapılan 11. maddesine şerh koydu. Âla...
(Biraz araya girmek istiyorum, şerh koyma kısmı iyi analiz edildiğinde, Hamas'ın nasıl yalnız bırakılmakla hiçe sayıldığı anlaşılmış olacaktır.)
Devamı:
"Bildiride, Gazze'de savaşın sona ermesine paralel olarak Hamas'ın bölgenin yönetimini ve silahlarını Filistin Yönetimi'ne devretmesi istendi.
(Peki, o zaman; Hamas neden savaştım, neden bu kadar şehid, yaralı ve sakat verdim diye sormaz mı? Gazze on sekiz yıldır abluka altındayken, dünyanın umurunda bile olmazken; şimdi bir kısım dayatmalarla bu gün beni saf dışı bırakmak isteyenlere eyvallah eder miyim demez mı?)
Devamı:
"Türkiye ise bildiriye, Hamas'ın ve diğer Filistinli grupların ancak 1967 sınırları temelinde egemen ve bağımsız bir Filistin devleti kurulması durumunda silahlarını bırakmasının mümkün olacağı şerhini koydu.
Türkiye, Fransa, Suudi Arabistan, Brezilya, Kanada, Mısır, Endonezya, İrlanda, İtalya, Japonya, Ürdün, Meksika, Norveç, Katar, Senegal, İspanya, İngiltere, AB ve Arap Birliği bildiriyi imzaladı.
Filistin lideri Mahmud Abbas, New York Bildirisi'ni memnuniyetle karşıladığını dile getirdi.
Yoksa ağlmasını mı bekliyorsunuz?
Mahmut Abbas kukla ve batının bir piyonudur. Abbas, batının ve İsrail'in; Filistin topraklarında, müslümanların başına bela ettiği bir beladır. Ona bağlı olan unsurların da, siyonist çetelerinden hiçbir farkları yoktur... Zira, Hamas'a bağlı olan müslümanları yakaladıklarında; işkenceden geçirdikten sonra, İsrail'in acımasız itlerine teslim ettikleri, Gazze'liler tarafından dile getirilmektedir.)
Devamı:
"Hamas, Gazze'deki savaşı sona erdirmenin bir parçası olarak, uluslararası destek ve katılımla, bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti kurma hedefiyle uyumlu bir şekilde Gazze'deki yönetimine son vermeli ve silahlarını Filistin Yönetimi'ne teslim etmelidir...
(Al sana, Hamas'ın bunu ret edeceklerini bile bile bu şartı koşmuşlar ki; Gazze'de geri kalan ne kadar insan varsa; hepsi İsrail çeteleri tarafından katledilsin... Zaten, ateşkes, ya da bildiri görüşmeleri devam ederken; İsrail gavuru soykırıma ara vermeden devam ediyordu. Hikayenin en son ve can alıcı kısmını okuyun şimdi:)
Devamı:
"Türkiye'nin şerh açıklamasında, Gazze yönetiminin Filistin Yönetimi'ne devredilmesine ilişkin bir unsurun yer almaması dikkat çekiyor...
(Gazze Abbas hainine devredilecek, silahlar teslim edilecek, Hamas saf dışı bırakılacak??? Şaka gibi ama şaka değil, bildirinin içeriğinde geçen ve istenen gerçeğin ta kendisi...
Çocuk mu kandırıyorsunuz diye, sormazlar mı adama?
insaflı olmak gerekirse, her birimizin kendimize şu soruyu tekrar sormamız lazım diye düşünüyorum. Şimdi böyle yanlı ve yandaşlı bildirilerle, Gazze'nin kurtuluşu beklenilebilir mi? Asla...
Rabbimizin fermanına kulak verelim:
İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise bâtıl dava/tağut uğrunda savaşırlar. Şu halde şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphe yok ki şeytanın planı (tuzağı) daima zayıftır. (Nisa/76)
Cihadı terk eden ümmet; siyonistlerin Gazze'de yaptıklarına karşı sessiz ve çarnaçar kaldı...
Gazze; Ümmet tarafından yalnız ve yetim bırakıldı. işin özü budur.
Not: Parantez içine aldığım kısımlar, bana ait. Diğer kısımlar ise noktasına virgülüne dokunulmadan bildirinin bazı kısımlarıdır.
Kalın sağlıcakla efendim, kaldıysa sağlıcak?